Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Biriliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, Türkiye’de artık akaryakıt fiyat politikasının değişmesi ve pahalı akaryakıt yükünün hem esnafın ve hem de vatandaşın sırtından alınması gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Keskin, “Taşıma sektörü ile geçimini sağlayan esnaf için akaryakıta ve özellikle motorine yapılan zamlar gerçekten ekmek teknelerine vurulan bir darbedir. Ramazan ayında yapılan bu zamlarla esnafın evine ekmek götürmesini çocuklarının nafakasını kazanmasını kimse beklemesin. Bu şartlarda bu zamlarla esnafın para kazanması çok zor. Esnafımızın ödemek zorunda olduğu zorunlu gelir vergisi, katma değer vergisi, zorunlu sigorta primleri, motorlu taşıt vergisi, derken üzerine yapılan akaryakıt zamları ile sermayesi ve emeği hiçe sayılmaktadır. Bizim her zaman dile getirdiğimiz gibi taşımacılıkla uğraşan esnafımız için ÖTV muafiyeti beklerken, ucuz yakıt beklerken, orantısızca yapılan zamlarla nafakasını kazanan esnafımız bu durumda oldukça mağdur edilmiştir. Esnafa teşvik beklerken, sanayiciye tüccara teşvik yağdı, esnafa fakir fukaraya zam yağdı. Bugün dünyanın en pahalı akaryakıtını satarak, otomatiği binen zamlarla şampiyon olan Türkiye’nin artık bu duruma dur demesi gerekir. Akaryakıttaki vergi oranları indirilmelidir” dedi.
Keskin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hangi yasa, hangi yönetmelik çıksa iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından tutunda ehliyet değişikliği ile yapılan uygulamalar da hep parasal kaynaklar ilk hedef oluyor. Haksız rekabet ve adaletsizliğin baş gösterdiği ticari ortamda; küçük esnaf ve sanatkar başta olmak üzere orta kesim denilen tabakadan başka kimse ezilmemektedir. Ehliyet değişikliğinde olduğu gibi 101 TL maliyet çıkarıp da arkasından büyük bir iyilik yapmış gibi ‘15 TL ye indirdik’ diyerek övünmenin doğru bir şey olmadığını düşünüyoruz. Bunun arkasından maliyetinin ne kadar çıkacağını bilmediğimiz sağlık raporu uygulaması getirildi. Bir de bunun masrafı ekledi.
Alın teri ile çalışarak birçok zorluğa rağmen 25 yıl prim yatıran devlete faiziyle birlikte ortalama 150 bin TL’lik katkı sağlayanların almış oldukları emekli maaşa zam yapmaya gelince çok cimri davranılıyor. Emekli olduktan sonra verdiğiniz düşük bir maaşla geçinmeye çalışan esnaftan bir de yüzde 15’lik destekleme primi kesintisi yaparak esnafın geçim sıkıntısı yükünün artırılmaya çalışılmasına anlam veremiyoruz. “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın” anlayışından bu gidişle uzaklaşarak insanın yaşayamaz duruma getirilmesi ortaya çıkıyor. Herkesin adaletli şekilde ve her şeyin adilce paylaşılmasını istiyoruz.”
