SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Etnik Ayrımcılık Yapan Karşısında Bizi Bulur"

0
Güncellendi - 2018-10-21 03:15:35
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı Teşkilat Yemeği'ne katılarak partililere hitap etti.

'Etnik ayrımcılık yapan karşısında önce bizi bulur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriçi'nde restore edilen veya aslına uygun şekilde yeniden inşa edilen eserleri yerinde görerek oradaki vatandaşlarla muhabbet etme imkanı bulduklarını dile getirdi.

Diyarbakır'ı bu gelişinde daha canlı, kararlı ve umutlu gördüğünü belirtmek istediğini söyleyen Erdoğan, "Tepeden tırnağa değişen bir Diyarbakır var. Altyapısıyla, üstyapısıyla adeta aslına rücu eden bir Diyarbakır görüyorum ve bu Diyarbakır daha modern, çok daha farklı bir Diyarbakır." diye konuştu.

"Hizmet her şey değil. Hizmet gerekli ama aslolan gönülleri kazanmak, gönülleri her şeyden önce fethetmek." ifadesini kullanan Erdoğan, burada ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarına çok ciddi görev düştüğünü vurguladı.

"Seçim zamanı gidelim o zaman bu işi hallederiz" demekle olmayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gece gündüz demeden bu süreci devam ettirmemiz lazım. Biliyorsunuz 24 Haziran seçimlerinde Diyarbakır'da arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Cumhurbaşkanlığında yüzde 27'ye tekabül eden 227 bini biraz geçen, milletvekilliğinde ise yüzde 22'ye tekabül eden 183 bine yakın oyu ancak alabildik. Halbuki bu şehre yaptığımız yatırımların, gösterdiğimiz muhabbetin, verdiğimiz emeğin karşılığı çok daha farklı olmalıydı. Buna rağmen biz eksiği Diyarbakırlı kardeşlerimizde değil kendimizde arıyoruz. Demek ki kendimizi Diyarbakır'a yeteri kadar iyi anlatamamışız. Buradaki insanlarımızın kalbini fethedecek adımları yeteri kadar atamamışız. İnşallah bundan sonra daha çok çalışacak, daha çok gayret edecek ve Diyarbakır'da, en az ülke genelindeki seviyede bir oy desteğine ulaşacağız. Bunun için il teşkilatımızın, milletvekillerimizin ve bölgenin evladı olan tüm kardeşlerimizin gayretine, çalışmasına, desteğine ihtiyacımız var. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları yoğun bir şekilde çalışmamız lazım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıllık siyasi hayatında, çok çalışıldığında, zaman ve emek verildiğinde, gönlü kazanılamayacak ve oyu alınamayacak hiç kimsenin olmadığını gördüğünü belirtti.

İlk adaylığının 1989'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde olduğunu hatırlatan Erdoğan, "İstanbul'un bu en zor semtinde öyle bir çalıştık, öyle bir gayret ortaya koyduk ki belki de o seçimi kazanamadık ama ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına giden yolu açtık. Diyarbakır'daki oy oranlarımız, sokakta gördüğüm halkımızın ilgisini asla ifade etmiyor. Sorun her ne ise bulacak ve inşallah bunu da çözeceğiz." diye konuştu.

"Samimi bir gönül seferberliği başlatıyoruz"

Gençlik Festivali'nde Diyarbakırlılarla şehrin, bölgenin ve Türkiye'nin geçmişinden geleceğine samimi bir hasbihal gerçekleştirdiklerine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Sizlerin de takip ettiğine inandığım bu hasbihal çerçevesinde, samimi bir gönül seferberliği başlatıyoruz. Bugünkü adım, bu samimi seferberliğin inşallah ilk adımı olacaktır. Böylece 2019 Martında hedeflerimize ulaşacak, ortak geleceğimizde yeni bir sayfa açacağız. Bu konuda AK Parti teşkilatlarında görev yapan her bir kardeşime büyük bir sorumluluk düşüyor. Bizim hiçbir zaman kişilerle, şahıslarla, isimlerle işimiz olmadı. Biz hep inancımızın, davamızın, milletimizin yolunu takip ettik. Diyarbakır'da da bu yol bizi nereye çıkartırsa oraya gideceğiz. Ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçları, Diyarbakır halkının talepleri ve tercihleri doğrultusunda en isabetli adaylarla seçime girecek, Allah'ın izniyle neticeyi de alacağız."

Diyarbakırlı sanatçı Celal Güzelses'in "Oy havar havar, zülüf gerdanı kovar, iki gönül bir olsa, bir aylık yolda ne var" şeklindeki dizelerini aktaran Erdoğan, "Bizim Diyarbakır'la gönüllerimiz bir olduğunda, seçime kadar olan 5 aylık zaman, başarımız için ziyadesiyle yeter." dedi.

Ülkelerin ve milletlerin tarihinde önemli dönüm noktaları bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bu dönemlerde verilen kararlar, sergilenen duruşlar, ortaya konan icraatlar toplumların geleceklerine yön verir. Türkiye bir süredir işte böyle bir dönemden geçiyor. Hamdolsun bugüne kadar verdiğimiz kararlar da sergilediğimiz duruşlar da hep hayırlı şekilde neticelendi. Böylece bir yandan kazanımlarımızı koruma diğer yandan da geleceğimiz için önümüzde yeni alanlar açma imkanı bulduk. Fakat biz bunu yeterli görmüyoruz. Bizim çok daha büyük başarılara ihtiyacımız var, gösterdiğimiz dirayet ve yaptığımız fedakarlıklarla bunu hak da ediyoruz." diye konuştu.

Bu süreçte her seçimi bir imtihan olarak yaşadıklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Kimi zaman iftiralarla, kimi kirli ittifaklarla, kimi zaman provokasyonlarla üzerimize geldiler ama vesayetin pençesinden kurtardığımız Türkiye'yi, darbecilerin insafına da bırakmadık. Siyasi hayatımız boyunca milletimizle hep hasbi ve perdesiz bir iletişim halinde olduğumuz için, hamdolsun bunların hepsini de boşa çıkardık. Hangi mücadeleye giriştiysek başarıyla neticelendirdik. Yeri geldi siyasi hayatımızı, yeri geldi canımızı ortaya koyduk ama yolumuzdan dönmedik."

Yeni yönetim sistemini milletin takdirine sunduklarında ülkeyi daha ileri götürme sözü verdiklerini hatırlatan Erdoğan, seçimlerin hemen ardından akılla, izanla, siyasetle bağdaştırılamayacak bir dizi gelişmeyle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.

Erdoğan, "Bu defa diğerlerinden farklı olarak doğrudan ülkemizin ekonomisine, can damarına saldırdılar. Ekonomimizin tüm dengelerinin yerinde olduğu, tüm göstergelerin olumlu seyrettiği bir dönemde bir anda üzerimize kur, faiz, enflasyon araçlarıyla yüklendiler. Böylesine büyük bir dalgayı karşılamak ve işleri yeniden yoluna koymak elbette kolay değildi. Türkiye'nin eski dönemlerinde böylesine bir durum gerçekten çok büyük bir felaketle sonuçlanırdı. Biz gereken tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk, irtibatları kurduk ve hamdolsun durumu kısa sürede kontrol altına aldık." diye konuştu.

Bu dönemde dış saldırılar kadar içerideki fırsatçıların da canlarını yaktığını ifade eden Erdoğan, "Eskiler 'Kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı da unutmazmış' derler. Biz bu sıkıntıyı çözdük, çözeriz ama fırsatçılık yaparak ülkemizi adeta can evinden vuranları da unutmayız. Bu böyle biline. Şimdi önceliğimiz üretimi, ihracatı, istihdamı yeniden şaha kaldırmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ihracat rakamlarının çok iyi noktada olduğunu dile getiren Erdoğan, 2002'de göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracatın şu anda 165 milyar dolara ulaştığını bildirdi.

Reel sektörü desteklemek için bir dizi önlem paketi hazırladıklarını ve peyderpey uygulamaya koyduklarını aktaran Erdoğan, özellikle finansman imkanlarını genişletecek ilave tedbirler üzerinde çalıştıklarını, istihdamı desteklemek için de gereken önlemleri aldıklarını kaydetti.

Ülkeye daha çok yatırım çekmek için tüm imkanları harekete geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Dünyanın parasal daralmaya gittiği bir dönemde elbette bunun kolay olmadığını biliyoruz. Bu konuda en büyük avantajımız Türkiye'nin emsalsiz konumu ve gelecek vadeden potansiyelidir. İnşallah yılbaşına kadar bu çalışmalardan ciddi neticeler elde etmeyi bekliyoruz." dedi.

AK Parti hükümetleri döneminde karşılaştıkları zorluklar ne olursa olsun şehirleri ve vatandaşları ihmal etmemeyi prensip edindiklerini vurgulayan Erdoğan, "Nitekim bugün yaşanan sıkıntıların etkileri milletimize nispeten hafif yansıyorsa bunun gerisinde 17 yıldır ortaya koyduğumuz insan ve yatırım odaklı ekonomi politikalarının başarısı vardır." ifadesini kullandı.

Diyarbakır, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız