SON DAKİKA
SON DEPREMLER

F-4 Uçağı İçin Önerge

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:22:20
F-4 Uçağı İçin Önerge
A- A+ PAYLAŞ
 
CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, Türkiye ile Suriye arasındaki uçak krizini araştırmak üzere Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını istedi.  Bu amaçla Kesimoğlu, TBMM’ye araştırma önergesi verdi.
 
Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen önergede, “22 Haziran 2012 tarihinde Malatya’dan kalkan ve Akdeniz’e düşen Türk Hava Kuvvetlerine ait F-4 tipi uçağın neden ve nasıl düştüğünün araştırılması, bu süreçte Türk Hükümeti yetkilileri ve askeri yetkililerinden gelen çelişkili açıklamaların nedenlerinin ortaya çıkarılması için, Anayasa'nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz” denildi. 
 
Önergede Türk Hava Kuvvetlerine ait F-4 tipi savaş uçağının, Malatya’dan havalandıktan sonra Akdeniz üzerinde düştüğü hatırlatıldı. Olayla ilgili olarak, bugüne kadar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere diğer Hükümet yetkilileri ve askeri yetkiler tarafından yapılan açıklamaların birbirinden farklı ve çelişkili olmasının hali hazırdaki soru işaretlerinin büyümesine neden olduğu belirtildi.
 
Gerekçe'de "Ülkemizi savaşa sürükleyebilecek büyük bir gerginliğin tırmanmasına neden olabilecek bir konuda, uçağın Suriye hava sahasında mı yoksa uluslararası hava sahasında mı vurulduğuna ilişkin bir kanıt ortaya konamaması kamuoyunda büyük rahatsızlığa yol açmaktadır. Yüksek tirajlı bir Amerikan gazetesinin ise, “Uçak uluslararası hava sahasında düşürüldü” diyen Türk hükümeti yetkililerinin açıklamalarının doğru olmadığını ortaya koyan iddiaları gündeme getirmemesi ve bu iddiaların A.B.D. Hükümeti yetkilileri tarafından da yalanlanmaması endişeyle karşılanmaktadır."ifadesi kullanıldı.
 
-"UÇAĞIMIZ NASIL, NEREDE VE NEDEN DÜŞMÜŞTÜR"- 
Kesimoğlu tatafından yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi: “Ülkemizin ulusal ve uluslararası güvenliği için bu kadar önemli olan bir konuda cevaplanmayı bekleyen pek çok sorudan bazıları şunlardır: Düşen uçakta patlayıcı ve mühimmat izi yoksa, uçağımız nasıl, nerede ve neden düşmüştür? Uçağımız hangi görevle uçuyordu ve ona eşlik eden savaş uçağı ya da uçakları var mıydı? Pilotlarımız nerede bulunmuştur? Postalları, kaskları ve kep nasıl yepyeni ve hasarsız kalmıştır? Pilotlarımızın kesin ölüm nedeninin ortaya çıktığı iddia edilen adli tıp raporları neden açıklanmamaktadır? Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun uçağımızın uluslararası hava sahasında düşürüldüğünü kanıtlayacağını iddia ettiği telsiz konuşmaları neden açıklanmamaktadır? Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığının MİT’e devredilmesinin uçakla haberleşmesinin kesilmesinde ve uçağın düşmesinde payı var mıdır? Varsa nedir? Uçağın Suriye Savunma Sistemlerini ve savaşa hazırlık kapasitesini test ve provoke etmek için o bölgede bulunduğu ve uçuş raporlarını NATO üyesi diğer ülkelere ilettiği doğru mudur? ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin, ‘ABD Hükümeti olarak, düşen uçakla ilgili elimizdeki bütün bilgileri Türk Hükümeti'ne ilettik’ açıklamasına rağmen bu bilgiler neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır? Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin başına ve diğer yetkililerine bu kadar çelişkili açıklamaları yaptıran kim ya da kimlerdir? Önergemiz bu gerekçelerle, her Türk vatandaşını yakından ilgilendiren bu önemli olayla ilgili kamuoyunun aydınlatılmasının sağlanabilmesi ve çelişkili ifadelerin nedenlerinin ortaya çıkarılabilmesi için verilmektedir.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız