SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Fikret Otyam Vefat Etti

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:04:40
Fikret Otyam Vefat Etti
A- A+ PAYLAŞ

Ressam, gazeteci-yazar Fikret Otyam, Antalya'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 

Antalya'da özel bir sağlık merkezinde 26 Ocak 2015 tarihinde girdiği diyaliz sırasında fenalaşan Fikret Otyam, mide kanaması geçirince Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. 89 yaşındaki ressam, gazeteci-yazar Fikret Otyam, son olarak Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Otyam'ın dün gece saat 23.45'te hayatını kaybettiği açıklandı.

"HEPİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.."

Böbrek yetmezliği nedeniyle 89 yaşında hayatını kaybeden ressam, gazeteci-yazar Fikret Otyam’ın eşi Filiz Otyam, ”Fikret’in yapacağı resimler, yazacağı kitaplar ve yazacağı yazılarını düşünerek gitti. Hepimizin başı sağ olsun” dedi. 

Hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Fikret Otyam’ın eşi dokuma sanatçısı Filiz Otyam, Konyaaltı Caddesi’ndeki evlerinde taziyeleri kabul ediyor. Otyam'ın apartmanın girişinin eserleriyle donattığı görüldü. Eşinin gözlüklerini takarak gazetecilere açıklama yapan Filiz Oyam, Fikret Otyam’ın birkaç yılının sürekli hastanelerde geçtiğini, 40 yıldır şeker hastalığı, 20 yıldır böbrek yetmezliği çektiğini hatırlattı.

“YATAK ODASINA RESİM YAPACAKTI”

Öte yandan Otyam’ın tansiyon hastası olduğunu ve iki kez şiddetli mide kanaması geçirdiğini belirten Filiz Otyam, “Fakat yaşama çok bağlıydı. Çok direndi. Son dakikaya kadar çalışmayı istedi. Son bir kaç aydır çalışamıyordu ama yine üç gün önce plan yaptık. Yatak odasına rölavesini, boyaları yerleştirecektik. 'Resim yapacağım' diyordu. Bu kadar direnmeyle yoğun bakımdan kaç kere çıktı. Yoğun bakımda kalp krizleri geçirdi. Yorgun düştü herhalde” dedi.

“SON ANLARINDA BİLE ÇALIŞMAK İSTİYORDU”

Eşinin çok kapsamlı bir kitap yazmak için hazırlık yaptığını kaydeden Filiz Otyam, “Kitap yazmak istiyordu. Çok kapsamlı bir kitap yazacağım diyordu. Güneydoğu Anadolu'yu kapsayan, daha önce yazdıklarımın özeti olacak bir kitap yapmayı düşünüyordu. Çok daha yapacağım resim var diyordu. Gördüğüm en çalışkan insandı. Hiç boş durmazdı. Sırt üstü yatmak onu mahvediyordu. Resimlerini, tuvallerini koydum baş ucuna. Belki mutlu olur diye televizyon koydum. Ama bakmıyordu. Önceki gece çok hastalandı. Terledi, tansiyonu düştü. Sabahleyin ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüm. Servise geçeceğiz diye umut ediyordum ama durumu ağır dediler. Hatta acilde solunum makinesine bağladılar. Yoğun bakımına geçtik. Solunum makinesine bağlanınca, sistemin rahat çalışması için uyutuyorlar. Ondan sonra bizim için iyi olmadı. Yapacağı resimler, yazacağı kitaplar ve yazacağı haftaları yazılarını düşünerek gitti” diye konuştu.

“VASİYETİ ANTALYA’DA CEM EVİNDEN CENAZEMİ KALDIRIN”

Filiz Otyam eşinin cenaze töreni ile ilgili olarak şunları söyledi:

“Hacı Bektaş Belediye encümeni toplanmış, belediye başkanı telefon etti. Bakın burada kendi yaptığı resimler var. Hünkarını çok severdi. Ne yapacağımıza öğleden sonra karar verilecek. Başka öneriler de var. Aile olarak onları da değerlendireceğiz. Antalya için program yaptım. Çünkü bana vasiyetiydi. Antalya’da Hacı Bektaş Veli Cem evi'nin temelini o atmıştı. ‘Cenazemin oradan kalkmasını istiyorum’ diyordu. Hatta oraya hediye ettiği büyük bir resmi vardı. Onun önünden beni kaldırın dedi. Hepimizin başı sağolsun. Seveni çoktu."

Fikret Otyam, 26 Ocak 2015'te Antalya'daki özel bir sağlık merkezinde girdiği diyaliz sırasında rahatsızlanmış, mide kanaması ve ardından kalp krizi geçirmiş Atatürk Devlet Hastanesi’nde tedavi edilmişti. Bir süredir böbrek yetmezliği ilerleyen Otyam, dün gece saat 23.45’de Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yaşamını yitirdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız