SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Fındıklı, İSO'da Konferansa Katıldı

A- A+ PAYLAŞ
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında atağa geçmesi için kamuda ve özel sektörde bir tereddüt olduğunu düşünmediğini belirterek, "Sorunların üstesinden birlikte gelmeliyiz. Önemli olan başlangıcı yapmak, temeli sağlam atmaktır" dedi. 
 
Mücahit Fındıklı, Ulusal Fotovoltaik Teknoloji Platformu tarafından İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) düzenlenen konferansa katıldı. Konferansta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Mustafa Çetin ile TBMM Enerji Komisyonu üyeleri AKP Milletvekili Halil Mazıcıoğlu,  MHP Milletvekili Prof. Dr. Alim Işık ve CHP Millet vekili Mehmet Ali Susam da hazır bulundu. Konferansta konuşan Mustafa Çetin, günümüzde nükleer enerjinin tartışıldığını belirterek, "Nükleer enerjiyi tartışmak bence abeste iştigaldir. Çünkü bir doğalgaz santrali kurduğunuzda yıllık maliyeti 3.6 milyar dolar, fakat nükleer santralin maliyeti 750 milyon dolardır" dedi.
 
AKP Malatya Milletvekili ve TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mücahit Fındıklı ise konferansa komisyon üyeleri ile birlikte geldiğini belirterek, "Çünkü onlar komisyonda yenilenebilir enerji kanunun çıkması için çok emek harcadılar. Hepsine teşekkür ediyorum" diye konuştu. 
 
Türkiye'nin büyüme hızı artışı bakımından Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu, bunun enerji talebini artırdığını ve bu talep artışının da fosil kaynaklar bakımından da zengin olmayan Türkiye için maliyeti yüksek bir ithalat kalemi oluşturduğunu belirten Fındıklı, şunları söyledi; "Petrolde ve doğalgazda yüzde 90'larda ithalatçı olan ülkemizde ham petrol fiyatlarının 1 dolara yükselmesiyle enerji ithalat faturası yılda 180-200 milyon dolar artabiliyor. Dolar kurundaki artış da yine fiyatları yukarı çekiyor. Sonuçta cari açık, ekonomimizin kırılgan noktası olarak beliriyor. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmenin birinci etkeni ekonomik. Aslında tüm dünyada fosil kaynaklar dışında yenilenebilir ve ucuz enerji temini, eğilimi hakim. Buna çevre de önemli bir etken. 2012 yılından sonra emisyon azaltma yükümlülüğümüz var. Dolayısıyla enerji politikalarımızda, enerji çevre bağlantısını kurma, enerji verimliliğini artırma, yenilenebilir kaynakları kullanma, temiz enerji teknolojileri ve nükleer enerjiyi devreye alma temel ilkelerimizdir. Bizim gibi ülkeler bu yenilenebilir enerjiyle ilgili zaman kaybını telafi etmek için hızlı davranmaya mecburdur. Zengin yenilenebilir kaynaklara sahibiz. Rüzgarda çok verimli 8 bin megavat, orta verimli olan 40 bin megavat potansiyelimiz var. Güneş enerjisinde 380 milyar kilovat saat/yıl elektrik potansiyeline sahibiz. Biokütlede 8.6 milyon TEP, jeotermalde de 31 bin 500 megavat potansiyel var. Potansiyel zenginliğimize rağmen kurulu gücümüzün ve üretimimizin henüz yeterli seviyede olmadığı malum." Yenilenebilir kaynakların elektrik üretiminde kullanılması için mevzuatta gerekli düzenlemelerin önemli ölçüde tamamlandığını anlatan Mücahit Fındıklı, 2011'deki yasal değişiklikle güneş enerjisine verilen teşviğin kilovat/saat başına 13.3 dolar/sent olduğunu söyledi.
 
Fındıklı, "Bütün teşvikleri topladığımızda, yani hem 13.3 dolar/sent olan satın alma garantisi dışında her şeyi kendimiz ürettiğimizde fotovoltaik için kilovat/saat başına maksimum 20 ABD Doları desteklenmiş oluyorsunuz. Mevzuata ilişkin diğer adımlara baktığımızda 31.12.2013 tarihine kadar güneş enerjisine dayalı üretim tesislerinin bağlanabileceği trafo merkezleri ve bağlantı kapasiteleriyle güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak için yapılacak lisans başvuruları kapsamında belirlenecek olan santral sahası alanlarının Enerji Bakanlığımızca ilan edilmiş olmasıdır" dedi.
 
Fındıklı, Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun öngördüğü alt mevzuatın da büyük ölçüde tamamlandığını, buna müteakip güneş enerjisi lisans başvuru süresinin de başlayacağını vurguladı. Yenilenebilir Enerji Kanunu ile 31 Aralık 2013 yılına kadar 600 MW güneş enerjisi üretimini öngördüklerinin altını çizen Fındıklı, "Güneş enerjisi potansiyeli bakımından Avrupa'nın önde gelen ülkelerinden olmamıza rağmen hızlı bir şekilde uygulamaya geçemediğimiz doğrudur. Bizim yapmamız gereken önümüzdeki olumlu örnekleri değerlendirmek. Ancak yenilenebilir enerjide kamu otoritesini eleştirirken, bir noktayı unutmamız gerekir. Yatırımcı bürokratik ve mali engelleri aşarak bir an önce yatırıma başlamak istiyor. Kamunun görevi de o yatırım ortamının sağlıklı ve düzenli, denetimli bir şekilde sürekliliğini sağlamaktır. Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında atağa geçmesi için kamuda ve özel sektörde bir tereddüt olduğunu düşünmüyorum. Sorunların birlikte üstesinden gelmeliyiz. Önemli olan başlangıcı yapmak, temeli sağlam atmaktır" şeklinde konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız