SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Fırat'ta Servet Yatıyor''

A- A+ PAYLAŞ

Çeşitli endemik bitki ve hayvan türleri açısından zengin olan Fırat Havzası, bu özelliğinin de henüz tam olarak keşfedilmemiş olması nedeniyle hala bakirliğini koruyor.

Fırat Nehri'nde yaşayan başta şabut ve yılan balığının yanı sıra birçok türün, Amerika'dan İsrail'e kadar geniş bir pazardan talep görebileceği bildirildi.

Harran Üniversitesi Bozova Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdinç Şahinöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, su ürünleri bölümünde şabut balığıyla birlikte, Fırat Nehri'nde yaşayan birçok balık türüyle ilgili araştırmalarının devam ettiğini söyledi.

Fırat Nehri üzerinde yapılandırılan barajların büyük su kütleleri oluşturduğunu aktaran Şahinöz, böylece nehir ekosisteminden göl ekosistemine geçildiğini, bunun da daha önce nehir ekosistemine alışık olan balık türleri için olumsuz bir durum oluşturduğunu belirtti.

Daha önce nehir ekosistemi içinde yaşamını sürdüren birçok balığın artık günümüzde gözlemlenmediğini ve bu nedenle Fırat Havzası'nda risk altında olduğunu düşündükleri şabut balığı, yine bu bölgeye has endemik bir tür olan yılan balığı yanı sıra farklı balık türleri üzerinde araştırmalar yaptıklarını bildiren Şahinöz, şöyle konuştu:

“Bu türlerin geçtiğimiz süreç içerisinde gen kaynaklarının korunması adına öncelikli olarak spermalarının dondurulması üzerine yürüttüğümüz çalışmalarda, büyük oranda başarı sağlandı ve biz bunları uluslararası alanda literatüre dahil ettik. Araştırmalarımızın yayımlanmasının ardından, gerek şabut balığıyla gerekse diğer türlerle ilgili olumlu talepler gelmeye başladı.

Şabut balığının Yahudiler tarafından kutsal kabul edilmesi, Talmut'ta isminin zikredilmesi şabut balığına ilgiyi biraz daha artırıyor. 2007 yılında ABD ve İsrail'den bir grup bizleri ziyaret etmek ve bu konuda ayrıntılı bilgi almak istediklerini ifade ettiler. 2007 yılının temmuz ayında ziyaretimize gelen gruba şabut balığıyla ilgili yürütmüş olduğumuz çalışmalarla ilgili bilgi verdik.”

BU BALIK TÜRLERİ ÇOK CİDDİ İHRACAT KALEMİ OLABİLİR

Yapay koşullarda şabut balığının üretilmesinin yanı sıra bu balığın daha kısa sürede pazar boyutuna getirilmesi halinde ekonomik değer ifade edeceğini vurgulayan Şahinöz, “Doğadan tutmuş olduğumuz balığın pazarlanması, balığın ciddi manada risk altına girmesi demektir. Zaten nadir görülen bir balıktır” diye konuştu.

Konuyla ilgili Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Hasan Atar, Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Faruk Aral ve Zafer Doğu ile birlikte şabut balığı yetiştiriciliği üzerine yürüttükleri araştırmaların halen devam ettiğini bildiren Şahinöz, şunları kaydetti:

“Bu çalışmalarımızın başarıyla neticelenmesi halinde ülkenin çok ciddi bir ihracat kalemi olacağını düşünmekteyiz. Çünkü alternatifi yok, balık sadece sizin elinizde Fırat Havzası'nda bulunuyor. Yetiştirdiğiniz balığın tek üreticisi, arz edeni siz olacaksınız ülke olarak. Bu konuda talep oldukça geniş bir yelpazeden geliyor, İsrail'den tutun Amerika'ya kadar dünyanın her tarafındaki bu dine mensup insanların talep edebilecekleri bir ürün olması nedeniyle önem arz ediyor.”

YILAN BALIĞININ EKONOMİK DEĞERİ ÇOK YÜKSEK

Şabut balığının dışında yılan balığının da ekonomik anlamda çok ciddi değerinin bulunduğunu, bölgede de yetişen bu türün, Brezilya'dan, Amerika'ya kadar geniş bir pazarda çok yüksek meblağlarla ihraç edildiğine dikkati çeken Şahinöz, yılan balığının etinin afrodizyak etkisinden dolayı talep gördüğünü dile getirdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız