SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Futbolcu Ne Yapsın?

A- A+ PAYLAŞ

Fiili saldırılara tepki olarak maçlara 10 dakika geç çıkan hakemler, en önemli görevini yapamıyor; sahada futbolcuların sağlığını koruyamıyor. Son örnek Fevzi'nin yandığı maçta Oktay Demiray'dı.

Hakemler, son dönemde fiili saldırılara uğrayınca hafta içindeki erteleme maçlarında eyleme başladılar ve sahaya 10 dakika geç çıktılar.

Ama bu maçlarda öyle hatalar oldu ki, izleyenlere "Pes doğrusu! Futbolcular da mı eylem yapsın" dedirtti. En çarpıcı örnek Vestel Manisa-Malatya maçındaydı. Holosko'nun Malatya'nın kalecisi Fevzi'yi sakatladığı hareket, görüntüleri izleyen herkesin tepkisi çekti.

Eleştirilerin odak noktasındaki Slovak futbolcunun hareketinin savunulacak bir tarafı olmadığında, kırmızı kart görmesi gerektiğinde herkes hemfikirdi. Kendilerine saldırılarda eylem kararı alan hakemlerin en önemli görevleri olan futbolcunun sağlığını korumakta böylesine zayıf kalmaları olayın diğer boyutu idi.

Hakem Oktay Demiray'ın pozisyonu sarı kartla değerlendirmesi kadar çarpıcı olan, hakemlerin bu pozisyonda 5 saniye içinde yaptığı üç hata idi. Holosko, kendisine pas atıldığında ofsayttı; hakemler "Devam" dedi. Ceza alanına girerken topu ikinci düzeltişi elleydi, o da gözden kaçtı. Tekmesi de sarı kartla geçiştirildi. Demiray'ın 88. dakikada Malatya lehine verdiği penaltı da inanılmazdı.

Hele Demiray'ın Gençlerbirliği-Galatasaray maçında cezaalanı içinde nasıl mücadelelerde oyunu devam ettirdiğini hatırlayanlar için. Yaşananlara tuz biber eken MHK Başkanı Mustafa Çulcu oldu: "Oktay Demiray'ın Holosko'ya çıkardığı sarı kart dışında hatası yoktu."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız