SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Geç Olsa da..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, OSB’nin arıtma tesisinden çıkan suyun, yoğun miktarda ağır metal içerdiği gerekçesiyle DSİ kanallarına verilmemesi için tedbir kararı verdi

OSB’DE GECİKEN ADALET!
Malatyahaber.com’un geçen yıl ilk kez ‘Ayıp..Yazık..Günah!’ başlığı ile duyurduğu Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma tesisinden ‘arıtılmadan!’ çıkan suyun, çevre ve insan sağlığına verdiği zararlar nihayet ‘Dur’ denildi.

Bir grup vatandaşın, 5 Nisan 2010 günü Av. Fikret Bekiroğlu ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmaları üzerine Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda Normalin üzerinde! Çevre kirliliği yarattığı gerekçesiyle “Organize Sanayi Bölgesi Arıtma Tesisi sularının, arıtmanın kendi kanalı dışına verilmemesi için tedbir kararı” verdi.

Geçtiğimiz yıl, konunun basın tarafından gündeme getirilmesinin ardından İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Özmen’in ortaya koyduğu bilimsel raporların yanı sıra Tarım İl Müdürlüğü ve DSİ’nin aldığı numunelerle birlikte Bindal Köyü’ndeki kayısı üreticilerinin açtığı dava sonucunda atık suyun kirliliği mahkeme tarafından da onaylanmasına rağmen yetkililer bugüne kadar tek bir adım bile atmamıştı.

ZEHİRİN DOZU KAÇMIŞ!
OSB’deki kirliliğin gündeme geldiği dönemlerde konunun asıl muhatabı olan Çevre ve Orman İl Müdürü Cumali Sayın, İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Murat Özmen’in, 2008 yılında yaptığı laboratuar analizlerinde OSB’nin arıtma tesisinden çıkan suyun kurşun, kadmiyum, nitrat gibi ağır metaller içerdiği, bunun da insan ve çevre sağlığına ciddi zararlar verdiğine ilişkin uyarılar için “Atadan dededen kalma yöntemler. Bilimsel değil’ diyerek dikkate almazken, Şahnahan’daki vatandaşların suç duyurusunu değerlendiren mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyetinin raporu, bu kirliliğin bugüne kadar bilinenin de üzerinde olduğunu ortaya koydu.

Bilirkişi raporunda OSB’nin arıtma tesisinden çıkan sudan alınan numunenin, İnönü Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Laboratuarında’ analiz ettirildiği ve suyun gerek ağır metaller, gerekse boyar maddeler bakımından limit sınırlarını aşan oranda kirli olduğu tespit edildi. Raporda "Yapılan incelemeler neticesinde organize sanayi atık suyunun Şahnahan Sulama Kanalına verildiği, suyun koyu gri renginde olup etrafa çok kötü pis kokular yaydığı tespit edilmiştir. Organize Sanayi atık suyundan su numunesi alınarak İnönü Üniversitesi Bilimsel ve Teknoloji Araştırma laboratuarına gönderilerek suyun analizi yaptırılmıştır. Analiz sonucuna göre, bakılan parametreler müsaade edilebilir sınırların üzerinde çıkmıştır. Limit üstü ağır metaller, belediyelerin katı atıklarında, kanalizasyon çamurlarında, baskın ve sel sürüklerinde, endüstri yan ürünlerinde, deniz kıyısı alanlarında görülür. Kırmızı grup metaller (Kadminyum, civa ve kurşun) en tehlikeli olup bunları gri metalar (Krom, bakır, nikel ve çinko) ve arsenik, gümüş gibi elementlerin bulunuş miktarları takip eder. Sanayi kuruluşlarının atıkları arıtılmadan alıcı ortamlara deşarj edilmemeli. İnsan ve çevre üzerindeki etkilerinin minimize edilmesi için uygun bertaraf yöntemi seçilmelidir. Aksi halde bölge halkının sağlığı, çevre ve tarım arazilerinin korunması açısından çok büyük risk içermektedir" denildi.

Aynı Bilirkişi Raporunda, "Bir takım endüstri kuruluşlarının atıkları arıtılmadan akursulara verilecek olursa, bu akarsularda canlıların üremesini olanaksız hale getirebilir. Kimi zaman bu atıkların toprağa gömülmeleri, yağmur suları ve sızıntılarla yeraltı sularının kirlenmesine yol açabilir. Çünkü bu atıkların bir kısmı toksit bileşikler, çözücüler ve tuzları içerebilir. Atık su alıcı ortamda oksijen talebi yaratır. Alıcı ortamda yeterli oksijenin olmaması halinde septik şartlar dolayısıyla koku oluşur" ifadelerine yer verildi.

AĞIR METALLER TESPİT EDİLDİ
Raporda, bakır, kurşun, civanın insan sağlığına verdiği zararların boyutları da anlatılarak, bu 3 maddenin insan sağlığına önemli ölçüde zarar verdiği anlatılarak, "Çeşitli yollarla su kaynaklarına ulaşan ağır metalar, suda yaşayan tüm canlı organizmalarla zamanla önemli ölçüde birikim gösterirler. İnsanların bu tür ortamlarda yetişen su ürünleri ile beslenmeleri, vücuda alınan ağır metallerin cinsi ve miktarına bağlı olarak önemli sağlık sorunları ile karşılaşmalarına neden olmaktadır" şeklinde uyarıda bulunuldu.

ATIK SUYA TEDBİR KARARI
Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, organizenin atık suyunun Şahnahan kanalına verilmemesi için tedbir kararı verdi. Karara göre, artık atık sular Şahnahan sulama kanalına verildiği takdirde, yetkililere cezai işlem yapılacak. Av. Fikret Bekiroğlu, mahkemenin vermiş olduğu kararın uygulanıp uygulanmadığı konusunu sürekli takip edeceklerini belirterek, atık sulardan dolayı bölgeye verilmiş olan zararın bundan sonra artık verilemeyeceğini söyledi.

MAHKEME DAHA ÖNCE DE KİRLİ DEMİŞTİ
OSB’nin arıtma tesisinden çıkan suyun kirliliğine ilişkin haberlerin gündeme geldiği dönemde, Bindal Köyü’ndeki kayısı üreticilerinin Malatya Barosu Avukatlarından Ekrem Karadeniz aracılığı ile OSB aleyhine 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davada, yerel mahkeme de ‘suyun kirli olduğu ve kayısı bahçelerini kuruttuğu’ yönünde karar vermişti. OSB yönetimi 200 bin TL tazminata mahkum edilirken, yerel mahkemenin kararını YARGITAY 4. Hukuk Dairesi de onaylamıştı.

HEP SEYRETTİLER!
Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma tesisinden çıkan ve akıtıldığı bölge itibari ile önemli ölçüde tarım arazilerinin sulandığı atık suyun ağır metaller içerdiğini ilk kez 2008 yılında o dönemde İnönü Üniversitesi İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Murat Özmen’in 2008 yılında yaptığı su analizinde, tespit edilmişti

İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Özmen’in Nisan 2008 yılında yaptığı su analiz raporuna göre, OSB’nin arıtma tesisinden çıkan ve kayısı başta olmak üzere, sebze-meyve bahçelerinin sulanmasında kullanılan atık suyun, besin zinciri yoluyla bulaşan, gerek insan sağlığı gerekse çevreye büyük zararlar veren kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller içerdiği ortaya çıkarmıştı. Atık sunun deşarj edildiği noktadan alınan, Merkezi Bilimsel Araştırma Laboratuarı’nda tekrarlattırılan su numunesi analizinde, yönetmelik gereği 0.003 olması gereken kadmiyum miktarının 0.336 mg/lt, 0.010 ile 0.050 arasında olması gereken kurşun miktarının ise 4.65mg/lt olduğu belirlendi. Bunun yanı sıra, Ortofosfat, Nitrit ve Amonyak gibi maddelerin de yine yönetmelikte belirlenen değerin üzerinde olduğu saptanmıştı.

Murat Özmen, sudaki ağır metallerin büyük olasılıkla OSB’deki Cevher İşleme Tesisi’nden karıştığını düşündüklerini ifade etmiş, suyun bu şekliyle Karakaya Baraj Gölü’ne dökülmesinin yasalara da aykırı olduğunu söylemişti. Prof. Dr. Murat Özmen, hazırladığı raporu başta Valilik olmak üzere ilgili kurumlara iletmesine rağmen yetkililer duyarsızlığını korumuştu.

ISRARLA ‘TEMİZ’ DEMİŞLERDİ
Petrol görünümündeki atık suyun çevreye verdiği zararla ilgili haberlerin gündeme gelmesinin ardından İl Genel Meclisi, Tarım İl Müdürlüğü ile OSB’nin mütevelli heyetinde yer alan Ticaret ve Sanayi Odası bile şikayetçi olurken, konunun asıl ilgilisi ve yetkilisi olan Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ise rutin kontrollerde suyun temiz çıktığını söylemekle yetindi.

Özellikle balık yetiştiriciliği açısından büyük risk olacağı gerekçesiyle Tarım İl Müdürlüğü’nün analiz için sudan numune alırken Çevre İl Müdürü Cumali Sayın, İnönü Üniversitesi’nin yaptığı su analiz raporu için“Atadan dededen kalmış yöntemlerle’ yapılmış diyerek bilimsel bir çalışma olmadığını belirtip, bugüne kadar akan zehri seyretmekle yetindi.

İHALE PERŞEMBE'YE..
Öte yandan, Malatya Organize Sanayi Bölgesi'ndeki mevcut arıtma tesisinin yetersiz kalması nedeniyle, 2. Organize Sanayi Bölgesi için projelendirilen arıtma tesisinin ihalesi 30 Eylül Perşembe günü yapılacak.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız