SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Genlerinin Sesini Dinle, Kolay Zayıfla !

A- A+ PAYLAŞ

Kişinin genetik şifresini çözerek, diyet programı hazırlayan yeni bir test, dost ve düşman besin öğelerini belirliyor. Türkiye'de ilk kez uygulanan test, daha hızlı ve kolay kilo vermeyi sağlıyor.

Genlerin, besin öğelerinin metabolizmasını değiştirdiği bilinen bir gerçek. Bu nedenle gen özelliklerine göre planlanan ‘kişiye özel’ diyetler, daha hızlı ve kolay kilo vermede etkili oluyor.

Bir kişinin sağlığını ve yaşam kalitesini destekleyen zayıflamaya yönelik diyet programı, başka bir kişide şişmanlığa ve metabolik sendroma yol açarak yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı’ndan Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’e göre, belirli miktar karbonhidrat, yağ veya proteinli bir beslenme tarzı bazıları için risk oluştururken, bazıları için aynı miktardaki bu besin öğeleri yararlı etki sağlayabilir.

GENETİK TESTLE KİŞİYE ÖZEL DİYET PLANLANIYOR

Bu önemli metabolik olayın, bireyin sadece genetik farklılığından kaynaklandığını belirten Dönmez, bu nedenle sağlıklı kilo vermede en doğru yaklaşımın, ‘Weight Management Genetic Test’ yani, kilo vermek için uygulanan genetik şifre testi olduğunu söyledi.

Weight Management Genetic Testin, genetik araştırmalar sonucu oluşan 'bireyselleştirilmiş' ve 'kişiye özel' hazırlanmış diyet programı olduğunu belirten Dönmez, testin iki gün önce Türkiye'de de uygulanmaya başladığını belirtti ve test hakkında şu bilgileri verdi:

“Weight Management Genetic Test, yani kilo vermek için uygulanan genetik şifre testi, her bir bireyin yiyeceği besin ve besinden alacağı besin öğesinin yani karbonhidrat, yağ ve proteinin günlük miktarını açıkça gösteriyor. Test, kişisel gen profilini çıkararak, kilo verme diyetindeki kişinin hangi oranda karbonhidrat, hangi oranda yağ ve hangi oranda protein alması gerektiğini ortaya koyuyor.

KİLONUN GENETİK ŞİFRESİNİ ÇÖZÜYOR

Kilo yönetimi için sadece bir kere yapılan Weight Management Genetic Test, herhangi bir besine yasak koymadan, karbonhidrat, protein ve yağ miktarının bireye özgü planlanmasını sağlıyor. Kısaca kişinin genetik şifresini çözerek beklenenden 2.5 kat daha hızlı ve daha kolay kilo vermesine yardımcı oluyor."

Bazı insanların yağa, bazılarının ise karbonhidrat veya proteine daha duyarlı olduğunu belirten Dönmez, testin bu anlamda önemli avantaj sağladığı görüşünde:

FİZİKSEL AKTİVİTE DUYARLILIĞINI DA BELİRLİYOR

"Örneğin tiroid hastası bir kişi, genetik özelliklerini bilmeden yapacağı en ağır zayıflama diyetinde haftada maksimum yarım kilo verecekse, bu testten sonraki diyetinde haftada 1 veya 1.5 kilo zayıflama şansına sahip olacak. Çünkü bazı insanlar yağa, bazıları karbonhidrata, bazıları da şekere duyarlı oluyor. Bu test diyecek ki, 'sen düşük düzeyde yağ, orta düzeyde karbonhidrat ve protein alırsan, ancak o zaman kilo verebilirsin'. Veya 'senin vücudun fiziksel aktiviteye duyarlı. O zaman sen fiziksel aktivite yapmazsan, ne kadar uğraşırsan uğraş, kilo veremez ve verdiğin kiloyu da ömür boyu koruyamazsın' diyecek."

Selahattin Dönmez, genlerin sesini dinleyerek zayıflamanın hızlanmasını sağlayan yöntemin, çocuklara ve hamilelere de uygulanabilen tıbbi bir test olduğunu belirtiyor.

AYRIŞTIRILMIŞ DNA ABD'YE GÖNDERİLİYOR

Kilo kontrolünde genetik şifre testi, ağız içindeki dokudan yapılıyor. Özel bir fırça yardımıyla iç yanaktaki epitel hücreler alınıyor. Bu hücreler özel bir laboratuarda kurutuluyor ve DNA'sı ayrıştırılıyor. Ayrıştırılmış DNA uygun koşullarda Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderiliyor, orada şifre çözülüyor ve geri gönderiliyor. Bu sonuca göre de kişiye beslenme reçetesi hazırlanıyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız