SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Gerilemeyi Farketmemişler..'

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor'un 28 Temmuz'da yapılacağı açıklanan olağanüstü kongresi öncesinde mevcut başkan Haşim Karadağ'ın, görevi bırakmayacağına ilişkin açıklamalarının yanı sıra, başkan adaylığı için nabız yoklamalarını sürdüren Dr. Tuğrul Karaaslan, ajanslarda kendisine atfen yeralan bir haberin ardından, 18 Temmuz Çarşamba akşamı TV Malatya'nın Spor Müdürü Mustafa Bulaşmaz'ın sorularını yanıtladı, son durum hakkında bilgiler verdi.

AJANSLARA YANSIYAN HABER..
Gazetelerin internet sayfalarında yeralan, ajans haberine göre, "..Malatya'da farklı görüşmelerim oldu. Bu görüşmelerden sonra Futbol Federasyonu eski başkan yardımcısı Kemal Kapulluoğlu ile de bir görüşme yaptım. Kendisi bana Malatyaspor Kulübü'nün kan kaybettiğini, ekonomik olarak çöktüğünü ve tüm Malatyalıların kulübe sahip çıkması gerektiğini söyledi. Ben de kendisine katılıyorum. Benim çeşitli görüşmelerim oldu. Belediyeyi ziyaret ettim onların umurunda değil. 'Biz yardım yaparız, fazlasını beklemeyin' türünden bir tavırları var. Vali Bey bu konuda duyarlı, ama onun da elinden bir şey gelmiyor. Maliye 'Biz takıma sahip çıkarız, ama paramızı da alırız' diyorlar. Bu iş böyle olmaz herkes elini taşın altına koyacak, o şekil Malatyaspor iyi yerlere gelir. Bir takım projelerim var. Belediye ve Valilik bu iş içine girerse ben de varım diyeceğim yoksa olmaz. Malatyaspor'un ciddi bir finansman kaynağına ihtiyacı var 3-5 milyon YTL ile olacak iş değil..

..Haşim Bey ile seçim sonrası görüşeceğim bu iş için ne kadar gerçekçi olduğunu ne kadar fedakâr olduğunu öğrenmek istiyorum. Kendisi bu işi bırakmayacağını açıklıyor, ama aldığım duyumlara göre borç yüzünden takımı bırakmak istiyormuş, bunu öğrenmek istiyorum. Haşim Bey kulübe yaptığı yatırımı geri almak istiyor, karşılığını bekliyor. Kendisi de parasının kalmasını istemiyor. Bu gibi konularda çeşitli görüşmelerim olacak.." dediği ve ayrıca görev alırsa kulüp müdürlüğüne yeğenini getireceğinı söylediği kaydedilen Karaaslan, Çarşamba akşamı TV Malatya Spor Haberleri'ne İstanbul'dan telefonla bağlanarak, Bulaşmaz'ın konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

CANLI BAĞLANTIDA AÇIKLAMALAR..
Önümüzdeki hafta başında Malatya'ya geleceğini ve görüşmeler yapacağını söyleyen Dr. Karaaslan'a, Bulaşmaz'ın sorduğu sorular ve yanıtları şöyle:

SORU: Sizin bugün ajanslara yansıyan açıklamalarınız var. Belediye, Valilik, Maliye ile yaptığınız görüşmeler ışığındaki değerlendirmeler.. Özellikle Malatya Belediyesi’nden beklediğiniz yaklaşımı göremediğiniz şeklinde ifadeler var. Nedir görüşleriniz?
KARAASLAN: Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, görüştüğüm bütün insanlar Malatyaspor sevgisi içerisinde olan insanlar. Ve destek vermeye hevesli insanlar. Ancak içinde bulunduğu durum nedeniyle Malatyaspor gerçek ve çok ciddi bir desteği aramak durumunda. Yani artık mucizevi bir başkanın gelip kendi finans kaynaklarıyla bunu ayağa kaldırabileceği bir halden çıkmış. Zaten daha önce de Haşim bey de bu finansmanlarını aktarmasına rağmen Malatyaspor’u istediğimiz seviyeye taşıyamadı. Şu an yaptığım görüşmelerde insanlar tabi ki Malatyaspor’a destek vermeyi arzuluyorlar ama vermeleri gereken desteğin ne olduğu konusunda ne kadar ciddi bir destek olduğu konusunda henüz bilgili değiller. Bence bütün problem burada. Yani herkes geçmiş yıllarda Malatyaspor’un kademeli olarak, Hikmet beyin döneminden başlayarak kademeli olarak bir gerileme ve finansal borç içerisine girdiğini fark etmemişler. Tabi bugün bu problemler kamuoyunun göreceği noktaya taşındı, geldi. Tabi bunu fark etmeleri biraz zaman alacak. Ama mühim olan Malatyaspor’un daha fazla kan kaybetmeden bu işe birilerinin müdahale etmesi. Bun anlamda ben müdahale etmek için çalışmalarıma başladım ama bütün gerçekleri ve ortadaki durumu kamuoyuna iyi anlatabilmek lazım. Yoksa beklentiler çok yüksek. Yapılacak işler ise buna göre çok küçük kalacak.

SORU: Peki kesin adaylık konusunda net bir karara varabildiniz mi?
KARAASLAN: Haşim beyle konuşmadan bu kararı açıklamayacağım. Şunlardan en önemlisi de, Haşim beyle yaptığım konuşmada eğer Haşim bey bana eğer şunu derse, ‘Doktor senden bana 1 sene daha müsaade etmeni istiyorum. 1 sezon daha ben kendime güveniyorum. Bu takımı götüreceğime inanıyorum’ derse bir Malatyalı ve Malatyasporlu olarak ben de ona bu fırsatı öncelikle tanımak durumundayım. Ama kendisi eğer bu görüşmeler sonucunda takımı devretme konusunda kararlı olursa ben tabi ki bu göreve talibim. Ama amaç Malatyaspor’un hak ettiği yere gelmesi. Hep anlatıyorum bunu. Bu ben veya başkası olmuş, önemli değil. Gerekirse Haşim beye de destek verilerek bu işin yapılması denenebilir. Fakat dediğim gibi Malatyalılar olarak ve Malatyalı olarak biz kavga ve dövüş istemiyoruz. Centilmence bu spor takımının el değiştirmesi, başkanlığının el değiştirmesi konusu gündemimizde. Biz buna göre davranacağız.

SORU: Haşim beyle ne zaman görüşmeyi planlıyorsunuz?
KARAASLAN: Milletvekili seçimlerinden sonra.. Ondan hemen sonra kendisiyle görüşeceğim. Ayrıca o haberin (kendisine atfen ajanslarda yeralan haberi kastediyor) içeriğindeki birçok şey doğru olmakla birlikte daha iyi açıklamak açısından şunları söyleyeyim. Hem Malatya Belediyesi, hem Valilik, hem de Gelir İdaresi Malatyaspor’a gerekli desteği verme konusunda bir tereddüt içerisinde değil. Ama şu an için verilmesi gereken desteğin büyüklüğünün farkında değiller. Anlatabiliyor muyum? Yani onlar bugüne kadar her sene yapmış oldukları rutin destekleri yapmak veya bir önceki sezonda biraz fazla destek yaptıkları için bu sezonda bunu bu kadar fazla yapmama konusunda bir takım beyanatlarda bulundular bana. Tabi ki kan kaybediyor bu takım. Bunun finansal anlamda ancak şehrin tamamının katılımıyla mümkün. Çünkü ben bu konuyu hiçbir, bu Malatya’da yaptığım görüşmeleri anlatmadan, eski Federasyonun başkan yardımcısı Kemal Kapulluoğlu beye sordum. Kendisi tabi bu konuya çok hakim. Malatyaspor’u, başkanlarını, durumunu, şu andaki finansal yapısını biliyor. Kendisinin de ifadesi bu tür Anadolu takımlarının hiçbir zaman şehrin tamamının desteği olmadan ve bir takım projeler üretmeden ve bu projeler sayesinde finansal bir güç kazanmadan kurtarılmasının mümkün olmadığı konusunda. Şöyle ifade edeyim: Her zaman 11 kişi çıkartıp haftada bir futbol oynatabilirsiniz. Ama bu oynattığınız insanlar sizi 1. lige de taşıyabilirler, kümeye de düşürebilirler. O yüzden takım hiçbir zaman kaybolmayacak. Ama her geçen gün kan kaybederek 3. kümeye Allah korusun, ondan sonra da amatör kümeye düşmesi gibi bir durumla karşılaşılabilir. İnsanlara benim anlatmaya çalıştığım durumun bu kadar vahim olduğu. Şimdi ben sıfır borç derken, sıfır borç diye kamuoyuna yansıdı. Ben sıfır borcu, sadece başkanların verdikleri borçlarını almaması olarak tanımlıyorum. Yoksa bu kulübün zaten piyasaya, işte bir takım diğer yönetimde olan insanlara başkanlar dışında olanlara, vergi dairesine, SSK’ya, elektrik idaresine bir hayli borcu var. Ben bunları zaten sırtlanmak durumundayım. Ama bir de bunlara neler ekleniyor? Başkanların alacakları ekleniyor. Tabi bu rakamları korkunçlaştırdığı gibi hem de takımın önünü tıkıyor. Düşünün Malatyaspor’u 1. lige çıkarttınız. 11 trilyon iki başkanın alacağı var. Bunlar hemen kulübün üstüne geldikleri an, kulüp zaten tekrar 2. lige döner yani.

SORU: Yani sizin dediğiniz; ilerde bir sorun çıkacaksa, şimdiden bu konunun sahiplenilmesi ve bu konunun üzerinde daha fazla yoğunlaşılması gerektiği..
KARAASLAN: Tabi.. Benim anlatmak istediğim şey şu. Ben akademisyen insanım, hekimim. Bir problemi, bir insanın hastalığının ilerleyeceğini ve hangi dereceye geldiği zaman nelerin olacağını nasıl kestiriyorsak, bu takımın da finansal anlamda içine düştüğü sıkıntıların ilerde ne tür bir rahatsızlığa sebep olacağını görmemek mümkün değil. Bu nedenle şu andan itibaren bu hastalığın ilerlememesi için tedbirler almak lazım. Ben o yüzden bu süreci uzun tutuyorum. Yoksa benim takıma katacağım finansal güçlerle bu problemden zaten kurtulabilse bu takım hiç kimseyle konuşmaya belki de gerek olmayabilir. Tabi gene de bir takım idare ediyorsunuz. Bir şehre ait bir takım. Bunu sadece kendi inisiyatifinize almak doğru değil. Geçmiş iki dönemde, dikkat ederseniz bu takım 1. ligden alınarak 2. ligde terk ediliyor. Terk edilirken de Hikmet Bey de bu takımı 1. lige çıkartmadı. Biliyorsunuz, zamanın belediye başkanı, belediyenin finansal güçlerini kullanarak bunu 1. lige çıkarttı. Yani Malatya’nın son 10 senelik tarihinde bu takımın böyle bir destek olmadan 1. ligde kalıcı olması veya 1. lige çıkması mümkün değildi. Tabi çok daha evvelki yıllarda çok değerli başkanlarımızın yaptığı tarihi şeyler var. Bunlardan biri hiç yenilgi almadan 1. lige çıkması. Ama o zamanın finansal ve teknik yapısı çok farklıydı. Şu an bu tür şeylerin finansal destekleri olmadan olması çok da beklenilecek şeyler değil.

SORU: Ajanslara yansıyan haberin en sonunda ise başkan olmanız halinde kulüp müdürlüğüne yeğeniniz Hasan Karaaslan’ı getireceğinizi söylüyorsunuz. Nedir bu konu, açıklar mısınız?
KARAASLAN: Tabi açıklayayım. Hasan Karaaslan benim yeğenim. Genç dinamik bir çocuk. Şu an Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yatırımlar yapıyorum. Sanayi yatırımları bunlar. Bu yatırımları nasıl Hasan Karaaslan koordine ediyorsa, bunların hem inşaatlarını, hem yatırımı takibediyorsa, bunları Malatyaspor’da da uygulamak isterim. Çünkü güvendiğim, yeğenim olan, her yönüyle kefil olabileceğim bir insan. Çünkü şunu anlamak lazım. Bundan sonra Malatyaspor kulübünün kasasına giren her kuruş çok dikkatli harcanılmak durumunda ve harcanırken de çok saydam bir şekilde harcanmak zorunda. Keşke Malatyaspor’un şu anki yöneticilerini daha iyi tanıyor olsaydım, belki onlara da bu güveni sağlayıp yapabilirdim. Ama şu an için yapabileceğim şey bu. Tabi zaman içerisinde bu insanlarla tanıştıkça ve çalışma imkanı buldukça, bu güveni onların da kazanacaklarından eminim. Ama benim yönetimim sırasında şunlar olmayacak. Birkaç noktayı söyleyeyim. BİR: Kulübe benden geçen bütün finansman bağış şeklinde geçecek. Yani ben buna borç verdim, yok işte para yoktu verdim ama sonra alacağım gibi bir şeyin benim dönemimde olması mümkün değil. İKİ: Kulüp giderleri son derece dikkatli ve titiz harcanacak. ÜÇ: Saydamlık olacak. Hiçbir zaman böyle bir kulübün kasasını efendim ben alayım da kendi şirketimde tutayım diye. Bu tür bir şey olmaz. Bu şehrin zaten yeterince yetkili, bilgili mali müşavirleri var. Bunlardan biri de çok rahatlıkla yapabilir.

SORU: Sizin yönetim listesini yapmaya başladığınız da iddia ediliyor. Malatya kanadında İlhan Kavuk, Ali Cengiz, Prof.Dr. Ramazan Özdemir’i ikna edebilmek için gayret sarfettiğiniz konusunda iddialar var. Gerçekten bunlar doğru mu? Bu isimlerle görüşmeniz oldu mu?
KARAASLAN: Bu insanlar Malatya’ya geldiğim zaman zaten daha önceden de tanıdığım değerli insanlar. Bunlarla tabi görüşüyorum, fikir alışverişi yapıyoruz. Tabi bu insanları da hiçbir şekilde ikna etmeme gerek yok, onlar da Malatyaspor için her zaman ellerinden geleni yapacak insanlar. Sadece bu iş bir süreç. Bu süreçte değerlendirmeleri yapıyoruz. Ramazan bey zaten benim hemşehrim, iyi bir hekim dostum. Onu görmek isterim. Neden görmek isterim derseniz, artık Malatyaspor eğitim insanların, teknik insanların ve bu işin projelendirmesini yapabilecek insanların altından kalkabileceği bir hale geldi. Yani Malatyaspor içindeki finansal sıkıntı projelendirilmeden çözülmesi mümkün değil. Tabi ki ben belediyeden çok şey bekliyorum, bunu çok açıkça söylüyorum. Neden derseniz. Bir yerel yönetimin tamamı belediye tarafından yapılıyor. Yani yapabileceğiniz her türlü proje eninde sonunda belediyenin kapısından geçiyor. O yüzden belediyeden çok şeyler bekliyorum. Tabi ki zamanında üniversitede projeler üretilmiş. Ama bunlar zaman ierisinde kaybedilmiş. Tabi bu projelerin kaybedilmesi de o zamanın yöneticilerinin hataları. Ne yapmak gerekiyor? Burada projeler üretmeniz, bu projelerin kalıcı olması ve bu kalıcı olan projelerden devamlı bir finansmanın sağlanması. Yoksa her sene 5-10 trilyon lira para aktarabilecek bir başkan peşine düşmekle Malatyaspor kalıcı olamaz.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız