SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Geveze Değil, Konuşan Türkiye'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi 2009-2010 öğretim yılı açılış töreni Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in katılımı ile yapıldı. Törende açılış dersini TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu verdi.

İnönü Üniversitesi yerleşkesindeki kongre ve kültür merkezinde yapılan açılış töreni sabah saatlerinde başladı. Törene, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Malatya Valisi Ulvi Saran, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Abdulkadir Aksu, AKP Malatya Milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Ömer Faruk Öz, Öznur Çalık, İhsan Koca, Fuat Ölmeztoprak ve Mehmet Şahin, AKP Elazığ Milletvekili Necati Çetinkaya, AKP Samsun Milletvekili Birnur Şahinoğlu, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik ve üniversite yönetimi, törenin onur konuğu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i salon dışında karşılayarak, törenin yapılacağı salona kadar eşlik etti.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende İnönü Üniversitesi Müzik Bölümü öğretim görevlileri ve öğrencilerinden oluşan koro Malatya yöresine ait türküler seslendirdi.

"DEMOKRATİK YAPIYA ULAŞTI.."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanların kutlama telgrafı gönderdiği törenin açılış konuşmasını İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik yaptı. Prof. Dr. Cemil Çelik, üniversitenin mevcut durumu ve gelecek perspektifine yönelik konuşmasında, 2009-2010 ders yılında öğrenci sayısını yüzde 25 arttırdıklarını söyledi. İnönü Üniversitesi’nin başta karaciğer nakli olmak üzere ciddi başarılara imza attığına dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, İnönü Üniversitesi’nin ideolojik saplantılardan kurtulmuş, demokratik bir üniversite olarak diğer üniversitelere örnek yapıya ulaştığını vurguladı. Rektör Çelik’in 8 yıl sonra İlahiyat Fakültesi’ne öğrenci alındığı konusundaki açıklaması protokoldeki siyasiler tarafından alkışlandı.

"EN MAĞDUR ÜNİVERSİTEYİZ.."
Prof.Dr. Çelik, konuşmasında, yaşadıkları ekonomik sorunlara da değinerek, "278 çalışanımızın maaşlarını öğrencilerden aldığımı harçla ödenek zorunda kaldığımız bir durum söz konusudur. Yani öğrencilerden aldığımız harç parasının yüzde 80'ini ile maaş ödüyoruz. Hastanemizde çalışan bin 300 çalışanımızın parasını, kendi öz kaynaklarımızdan döner sermaye gelirimizden ödüyoruz. Devlet üniversiteleri içinde bu durumda olan en mağdur üniversite konumunda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Maliye Bakanlığımızın bu konuda acil düzenleme yapmasını bekliyoruz" dedi.

AÇILIŞ DERSİ ÖNE ALINDI..
Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik’in açılış konuşmasından sonra, Ankara'ya dönmesi gerektiği için konuşması öne alınan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu açılış dersini verdi. Malatya’nın marka kent olarak anılan 11 kent arasında bulunduğuna dikkat çeken Rıfat Hisarcıklıoğlu, ‘Malatya bir başarı öyküsü yazmıştır. Ekonomik ve sosyal alandaki gelişim temelinde yazılan bu başarı öyküsü birlik ve beraberliğin eseridir. Türkiye’de 11 Cumhurbaşkanı’ndan 2’sini Malatya çıkarmıştır. Merhum İsmet İnönü ve Turgut Özal. Bize dünyanın kapılarını açan Turgut Özal’ın memleketinde konuşuyor olmaktan onur duyuyorum’ dedi.

Malatya’ya gelmeden önce Brüksel’deki AB Odalar Birliği seçim çalışmalarına katıldığını ve bu seçimlerde 47 ülkenin tam desteği ile AB Odalar Birliği Başkan Yardımcılığı’na seçildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ‘’Türkiye bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisi. 25 yıl önce ihracatımız 3 milyar dolardı. Onun da % 90’ı tarımsal üründü. Bugün ise, 132 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. 25 yılda gerçekleştirdiğimiz bu fark aslında büyük bir başarıdır. Bölgemizde sanayi devi olduk. Ama bunu da yeterli bulmuyoruz. Siz gençler, öğrenciler geleceğimiz sizin elinizde. Cumhuriyet’in 100. kuruluş yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olma hedefimizi siz gerçekleştireceksiniz. Yeter ki bu milletin prangalarını çözelim, ulaşamayacağımız hedefimiz, hayalimiz yoktur’’ dedi.

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’ndan sonra Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve Malatya Valisi Ulvi Saran da kısa birer konuşma yaptı.

BASINA FIRÇAYLA BAŞLADI!.
Törenin son konuşmacısı, onur konuğu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’ti.

Basın mensupları sahneden inmeden konuşmayacağını belirten Bakan Çiçek, “Bir fotoğraf alın. Şu huyunuzdan vazgeçin. Elli kare çekiyorsunuz, birini basacaksınız ama önümüzü kapatıyorsunuz. Acaba teknik bir hata yapsak da onu mu bassak gibi bir yaklaşım için de bu da bizim asabımızı bozuyor. Siz inmeden ben konuşmam. Laf adamın gözüne söylenir. Göz göze temas olmadığı zaman kameraya konuşmuş gibi oluyor” diyerek, basın mensuplarını azarladı.

"KIVANÇLIYIM.."
Daha sonra konuşan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek konuşmasına bir fıkra anlatarak başladı. Fıkraların bizim kültürümüzün bir parçası olduğunu belirten Çiçek, uzun anlatılacak bir şeyi fıkranın özetlediğini ifade ederek, “Adamın birini ziyafete davet etmişler. Görüntü itibariyle birçok şey bildiği farz edilen bir adamı. Yenmiş, içilmiş örfümüz gereği bir dua okuyun demişler. Adamında bu tarakta çok yeri yok herhalde. Nasıl olacak. Kafasını çalıştırmış elini kaldırmış, Yarabbi sen her şeyi bilirsin. Benimde ne diyeceğimi bilirsin. Daha ne gevezelik edeyim. Demiş. Bu üniversite açılışlarında üzerinde durulmayan. Ama çok durmamız gereken bazı konular var. Burası Malatya. Üniversitenin ismi İnönü Üniversitesi. Milli mücadelemizin kahramanlarından. Siyasi hayatımda üzerimde çok hakkı hukuku olan, siyasete birlikte başladığımız, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı yapmış, Rahmetli Turgut Özal’ın şehrinde bu konuşmayı yapmak benim için bir onurdur” dedi.

Çiçek, Milli Mücadele kahramanı İsmet İnönü ve siyasette keder birliği yaptığı Turgut Özal’ın memleketinde bulunuyor olmaktan kıvanç duyduğunu vurguladıktan sonra "Üniversiteler değişimi, dönüşümü sağlayan kurumlardır. Cumhuriyetimizin kurulması ile birlikte her alanda önemli gelişmeler sağladık, ciddi başarılar elde ettik. Ama bunlar yeterli değildir. Bize yakışan her alanda 1. ligde olmaktır. Şimdi G 20 içindeyiz. Ama hedefimiz G 7 Grubu’na girmek olmalıdır. İşte bu hedefimizi gerçekleştirmek yolunda üniversiteler kaliteli insan kadroları yetiştirmek yolunda önemli işlev üstlenmektedir"dedi.

Milletleri millet yapan unsurların o millete ait temel değerler olduğuna dikkat çeken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘Bizim de millet olarak temel değerlerimiz Anayasa’nın ilk 3 maddesinde ifade edilmiştir. Biz ne değişim dönüşüm yapacaksak su ilk 3 maddeyi dikkate alarak yapmak zorundayız. Aksi takdirde değişim, dönüşüm bizi başka yerlere götürür’ şeklinde konuştu.

"BÖN BÖN BAKARSAK.."
Üniversitelerin geçmiş ile bugün ve gelecek arasında köprü olduğunu söyleyen Bakan Cemil Çiçek, "Eğer köprüleri atarsak birimiz bu yanda birimiz karşı tarafta kalırız. Geçmişimizi, kültürümüzü bilmek zorundayız. Tamam, Bach’ı, Victor Hugo’yu, Chaykovski’yi bileceğiz. Ama, Farabi deyince bön bön bakıyorsak, Itri’yi, Muzaffer Sarısözen’i bilmiyorsak orada bir yanlış var demektir. Ne diyor Yunus Emre ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, ya bu nice okumaktır’. Biz kendimizi bilmezsek, değerlerimizin farkında olmazsak geleceğe yürüyemeyiz. Homeros, İlyada destanlarını biliyoruz, ama Manas’ı ne kadar biliyoruz. Halbuki Manas biziz, biz Manas’ız" dedi.

"DÜRÜSTLÜKTE 74. SIRADAYIZ!."
"Zengin olacağız. Zenginleşmeliyiz. Çünkü fakirlik kapıya konulacak şey değil" diye konuşan Cemil Çiçek, "Ancak cevabı verilmeyen bir soru var. Nedir o soru ? Neden zengin olmalıyız. Zengin olunca ne yapacağız? Cevabı verilmeyen soru bu. Zengin olmanın da bir ahlakı olmalı. Eğer banka soyarak, sonra yurt dışına kaçarak zenginleşiyorsak, bu yanlışı düzeltmek zorundayız. Bakın, dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Bundan gurur duyuyoruz, ama öteki tarafta da şeffaflık, dürüstlük sıralamasında 74. sıradayız. Bu tespiti de yapmak zorundayız" dadi.

"KONUŞAN TÜRKİYE İSTİYORUZ, AMA GEVEZE DEĞİL.."
“Bütün dünyadaki gelişmiş ülkelerin üniversiteleri geçmişle gelecek arasında köprü kuran kuruluşlardır” diyen Bakan Çiçek, “Eğer bu köprüler atıldı ise bazılarımız nehrin bir tarafında bazıları diğer tarafında birbirimize yabancı oluruz. Eğer sizin kendinize, kendi değerlerinize saygınız yoksa size kimse değer vermez. Değişeceğiz, gelişeceğiz ama yozlaşmadan-yabancılaşmadan. İşte bu zaman zenginlik bir ifade olur. Biz tarihin en eski milletiyiz. Millet dediğimiz şey sıradan insan topluluğu değildir. Bu topluluğun ortak değeri vardır. Ortak değeri olmayan topluluğa millet denmez. Anayasamızın ilk üç maddesi bu toplumumuzun ortak paydasıdır. Herşeyi özgürce tartışmalıyız. Ama kavga etmeden, birbirimizin boğazına sarılmadan. Benim fikrime uymuyor diye başkasının fikrinin de saygı değer olmadığını düşünerek değil. Benim fikrim doğrudur, başkasınınki de doğrudur diyerek. Bunların öncülüğünü de yapacak olan üniversitelerdir. Üniversite ayrı bir galakside, toplum ayrı bir galaksi de ise o zaman ortak dili konuşmuyor, birbirimizi anlamıyoruz demektir.

Toplum olarak iyi bir yoldayız. Türkiye artık kendisine güvenmelidir. Türkiye bölgesel bir güçtür. Bize yakışan dünya gücü olmaktır. Kendimizi o kadar da geride görmenin bir anlamı yok. İnsanımız da var, imkanımızda. Ama bunu bazen iyi değerlendiremiyoruz. Slogan savaşlarıyla, geçmişte yaşadığımız soğuk savaş döneminin yöntemleriyle ya da istismarlarıyla.

Ben 68 kuşağıyım. Elimize kağıdı kalemi aldık okumaya gittik. Bir süre sonra elimize sopa, silah tutuşturdular. Üniversite kantinlerinde uygarca tartışan insanlar bir süre sonra birbirlerinin boğazına sarıldılar. O gün ne solcuyum diyen kazandı, ne de sağcıyım diyen. Kazanan sadece bu milletin düşmanları oldu. Şafak söktüğü zaman biz niye kavga ettik dedik.

Ama bu soruyu kendime sorduğumda 1983’te Özal gibi bir adamı tanımamla oldu. Bu kadar zaman kullanıldığımı hissediyorum. Benim burada söylediklerim bir manada yaşadıklarım. Üniversiteler özgür tartışma alanı olmalıdır. Konuşan Türkiye istiyoruz ama geveze Türkiye değil.” diyerek sözlerini tamamladı.

Tören, Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik’in Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e günün anısına özel yapım seramik vazo vermesi ile sona erdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız