3 meslek odası tarafından Dünya Gıda Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, gıda hakkının anayasal bir hak ve gıda güvencesi sağlamasının her devletin asli görevlerinden biri olduğu belirtildi.
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Ertuğrul Özdemir, Gıda Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Cem Fidan'ın da imza koyduğu ortak açıklamayı Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Fevzi Çiçek kamuoyuna duyurdu.
Çiçek, şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), kuruluş tarihi olan 16 Ekim'i, 1979 yılında Dünya Gıda Günü olarak kabul etmiştir. Her yıl 16 Ekim tüm dünyada gıda günü olarak kutlanmaktadır Her yıl bir tema çerçevesinde yapılan Gıda Günü etkinlikleri, bu yılki üzerinde durulan tema bütün dünyada etkisi giderek artan, ülkemizde de etkileri bizzat yaşanan Kriz Dönemlerinde Gıda Güvencesinin Sağlanması olarak belirlenmiştir.
Giderek artan Dünya nüfusu önümüzdeki 2530 yıl içerisinde 8 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyaç da yoğun bir şekilde artmış ve giderek de artmaktadır. Böylelikle gıdanın temelini oluşturan Tarım ve hayvancılık da önemini gün geçtikçe artırmaktadır. Artan nüfus karşısında ve yaşanan ekonomik krizle beraber, sağlıklı nesillerin yetişmesi, yetersiz beslenmeye bağlı yaşanan sağlık sorunlarının önüne geçilmesi için sürdürülebilir gıda güvencesinin sağlanması her devletin asli görevidir.
Gıda hakkı anayasal bir haktır. Herkesin yeterli ve nitelikli gıdaya erişme hakkı vardır. Bunu gıda güvencesini temin etmekle sorumlu ve yetkili olan devlet ve devletin icra organı olan hükümet sağlamak zorundadır. Gıda güvencesi temin edilmemiş bir devletten sosyal devlet olarak bahsetmek mümkün değildir.
TÜİKe göre, Türkiyede 1 milyon insan açlık sınırının altında, yüzde 20si de yoksulluk sınırının altında bulunmakta ve dengesiz beslendiğini göz önüne alırsak açlık ve yetersiz beslenmeyi ulus olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ayrıca bir toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır.
Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir.
Üretici alın terinin karşılığını alamamaktadır. Çiftçinin ürünü yok pahasına elinden alınırken, tüketici sürekli artan fiyatları ödemek zorunda bırakılarak, yaşanan ekonomik krizle beraber yeterli ve güvenilir gıda sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümler dikkate alındığında rakamın, AIDS, sıtma, tüberküloz ve diğer hastalıklardan daha fazla olduğu görülmektedir. Açlık, nesilden nesile de devam etmekte, her yıl milyonlarca çocuk sadece anneleri yetersiz beslendiği için normalden az kiloda doğmakta ve 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir.
Gıda güvencesi kapsamında gıdaya yeterli ve dengeli bir biçimde ulaşmak tek başına yeterli değildir. Tüketilecek olan gıdanın insan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek her türlü etkenden uzak olması gerekmektedir. Bu kapsamda gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanmasında biz ziraat, gıda mühendisleri ve veteriner hekimlere önemli görevler düşmektedir. Bunun yanında yaşanan felaketler, küresel ısınmaya bağlı olarak gelişen sağlıksız ve yetersiz gıda üretimi, salgın hastalıklar, toplu hayvan ölümleri ve bunların neden olduğu ekonomik kayıplar göz önünde bulundurulduğunda bizlerin sorumlulukları ve önemi daha da artmaktadır.
Burada üzerinde durulması gereken bir diğer konu yine gıda güvencesi kapsamında sağlıklı gıda teminidir. İnsan sağlığını olumsuz etkileyecek, sadece yaşayan değil gelecek nesillerin sağlığını da olumsuz etkileyecek her türlü zirai mücadele ilacı kalıntısından ari, sağlıklı içme, kullanma suyu temini ve gıdaların Tarladan Sofraya Güvenilir gıda üretimi ve bu gıdaların sürdürülebilirliğinin sağlanması devletin ve icra organı olan hükümetlerin asli görevleridir.
Türkiye gibi tarımsal potansiyeli yüksek bir ülkede dahi gıda hakkının sağlanamayışı büyük bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Sağlıklı nesiller oluşturulabilmesi için tarımsal üretimimizin sürdürülebilirliği sağlanarak, gıda sanayinin geliştirilmesi ve halkın, yeterli ve nitelikli gıdaya erişmesi, kısaca gıda güvencesi büyük önem taşımaktadır.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan bütün bu gerçekler ışığında, artan nüfus karşısında önemi daha da hissedilen Gıda Güvencesinin bütün insanların açlık, yetersiz beslenme endişesi bulunmadan en önemlisi sağlıklı nesillerin yetişmesi dileğiyle Dünya Gıda Günün kutluyoruz."
