SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Gizli Serveti Araştırılsın'

0
Güncellendi - 2015-12-27 12:59:17
'Gizli Serveti Araştırılsın'
A- A+ PAYLAŞ

 

 

 

 

 

 

 

Necmettin Erbakan’ın büyük kızı Zeynep’in hem iki kardeşi hem de babasının ‘emanetçilerine’ açtığı miras davası gündeme bomba gibi düştü. Zeynep Erbakan, babasının gerçek mal varlığının tespitini istedi, suçladığı kardeşi Fatih ise ‘Her şeyin üçte biri ablamın, onun hakkını yemeyiz’ dedi.

ESKİ Başbakan Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan, iki önemli girişimde bulundu. Zeynep Erbakan, avukatı aracılığıyla 6 Mart’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Zeynep Erbakan, kardeşleri Elif Erbakan Altınöz ve Fatih Erbakan ile Elif Erbakan Altınöz’ün eşi Mehmet Altınöz’ün yanı sıra Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve Osman Akgün’ün babasına ait mal varlığını kendisinden gizleyerek “miras kaçırdıklarını” iddia etti. Şikayetçi olduğu kardeşleri ve diğer şüpheliler hakkında “güveni kötüye kullanma ve hakkı olmayan yere tecavüz” suçlarından dava açılmasını isteyen Zeynep Erbakan’ın babasının ölümünden sonra Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak babası Necmettin Erbakan’ın “gerçek mal varlığının” tespit edilmesini istediği de ortaya çıktı. Zeynep Erbakan’ın suç duyurusunda, bir dönem babası Necmettin Erbakan ile ilgili gündeme getirilen “emanetçiler vasıtasıyla bazı şirketlere ve gayrimenkullere” sahip olduğu iddialarını da doğrulayan ifadeler kullanması dikkat çekti. Üç kardeşin büyüğü olan Zeynep Erbakan’ın savcılığa verdiği suç duyurusunda şu iddialar dile getirildi:

Zeynep Erbakan’ın İddiaları

- BİR YIL İÇİNDE MAL VARLIKLARI ARTTI: Erbakan’ın vefatının ardından geçen süre zarfında şüpheliler, Zeynep Erbakan’a intikal ettirilenler haricinde mirasla edindikleri veya müteveffadan kendilerine geçirilen herhangi bir mal varlığı bulunmadığını iddia etmelerine rağmen ciddi birtakım gayrimenkullerin tapuda adlarına kaydedildiği ve bankalardaki nakdi varlıklarının arttığı duyumları alınmıştır. Erbakan’ın vefatından önceki bir yıl içinde şüphelilerden olan Elif Erbakan Altınöz, Fatih Erbakan ve Mehmet Altınöz’ün banka hesaplarında ciddi artışlar olduğu ve mal varlıkları süratle artmasının hiçbir makul açıklamasını yapamamış oldukları aile meclislerinde ifade edilmiştir.

- GÜVENDİĞİ KİŞİLERİN ÜZERİNDE: Erbakan mal varlığını güvendiği şahıslar üzerinde muhafaza etmiştir. Ancak gerektiğinde emin kişi olarak onun adına onun mal varlığını kontrol eden şüphelilerin, vefatından sonra bu mal varlığı değerlerini üzerlerine geçirdiklerine ve tasarrufta bulunduklarına dair müvekkile somut bilgiler gelmektedir.

- DAMADIN KONTROLÜNDEKİ 10 MİLYON TL: Mehmet Altınöz’ün (damadı) Elif Erbakan Altınöz ile evliliği sonrasında yıllar içerisindeki vergi beyannamelerinin ve mal varlığı artışı dikkat çekmiştir. Mehmet Altınöz’ün 2010 yılı sonu ve 2011 yılı içerisinde bankalarda 10 milyon TL’nin üzerinde nakdi varlığı kontrol etmeye başladığı ve bazı gayrimenkulleri tapuda adına kaydettirdiği yönünde bilgiler gelmekte.

- DAMADIN ÜZERİNDE YALI: Bariz bir kanıt da Mehmet Altınöz’ün üzerine intikal eden İstanbul ilindeki değeri hayli yüksek Boğaz yalısıdır. Bu gayrimenkulün Mehmet Altınöz’e devri sırasında hiçbir bedel ödenmemiş ve eski sahiplerine ödeme intikal ettirilmemiştir. Bu yalı, dolaylı bir şekilde Erbakan’ın hissedarı olduğu Öztay Tekstil Konfeksiyon Sanayi Pazarlama AŞ adına kayıtlı iken hiçbir bedel ödenmeksizin Altınöz’e intikal ettirilmiştir. Bunu Beşir Darçın bilmektedir. Altınöz’ün bu yalıyı kendi mal varlığı veya ticari kazancı ile alamayacağı ve bu kapsamda anılan tasarrufun şaibeli olduğu açıktır. Bu tür bir gelire ilişkin beyan da hiç yoktur.

- BANKA KAYITLARI İNCELENSİN: Şüpheliler müvekkil ile yaptıkları görüşmelerde ısrarla mirastan nakden intikal eden bir şey olmadığını ifade etmişlerdir. Ancak özellikle Elif ve Fatih Erbakan ile Mehmet Altınöz’ün ve diğer şüphelilerin vefat sonrasında bankalarda hayli yüksek miktardaki mevduata sahip olmaları da hayatın olağan akışına aykırıdır. Şüphelilerin bu işlemleri, Necmettin Erbakan’ın vefatından önceki özellikle 1 yıl içerisinde ve sonrası şüpheliler adına banka kayıtlarının araştırılması ve yine hesaplarının BDDK aracılığıyla sorgulanması ve gayrimenkul edirimlerinin belirlenmesi neticesinde açıkça tespit edilebilecektir.
 
- ŞİRKETLERİ ARAŞTIRILSIN: Erbakan’ın mal varlığı içerisinde yer alan, MİLDA Kağıt AŞ ve Konya Un Sanayi Ltd. Şti’nin asıl sahibi dolaylı olarak Necmettin Erbakan olmakla birlikte bu şirketler de emanetçi olarak üçüncü kişiler üzerinde tutulmuştur. MİLDA Kağıt AŞ’nin ortağı ve Erbakan adına emanetçi olarak Mehmet Altınöz ile birlikte hissedar olan Adnan Simit, Ali Vural, Beşir Darçın ve Osman Akgün, Necmettin Erbakan’ın mal varlığını emanetçiler olarak üzerlerinde tutmuşlardır. Bu kişiler bu konuda bilgi sahibi olmalarına rağmen susmaktadır. Dilekçede, Zeynep Erbakan’ın Necmettin Erbakan’dan kalan mal varlığının tespiti talebiyle Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde vefattan sonra bir dava açtığı ve bu davanın “2011/92 Tereke Esas” numarası ile halen devam ettiği belirtildi.
 
‘Erbakan adına mal varlığı 28 Şubat nedeniyle hacizli’
 
Zeynep Erbakan’ın açtığı davanın ardından Fatih Erbakan da avukatı Tahsin Zapata aracılığıyla bir açıklama yaptı. Fatih Erbakan’ın açıklaması şöyle: “Babamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan adına kayıtlı olan tüm mal varlığı, 28 Şubat sürecinde verilen haksız cezalardan dolayı hacizlidir. İsteseydi dünyanın sayılı sanayicilerinden birisi olabilecek iken kendisini davasına adamış büyük devlet adamıdır. Merhum Erbakan Hocamız, siyasi hayata başladıktan sonra hiçbir ticari faaliyetin içinde olmamıştır. Bu tür tartışmalar onun kemiklerini sızlatmaktadır. Buna sebep olanlar büyük vebal altındadır. Ailenin mirası konusu ile ilgili basın-yayın organlarında yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Merhum Erbakan hocanın adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerinden oluşan mirası resmi olarak bellidir. Bu mirasın medeni kanun mucibince 1/3’ü Zeynep Erbakan’ın kanuni hakkıdır ve kesindir. Ablamız Zeynep Erbakan’ın hakkının kaybolmasına razı olmamız mânen ve vicdanen söz konusu olamaz. Ancak, 1. maddede belirttiğimiz üzere ’28 Şubat sürecinin ürünü olan haksız davalar’ sonucu tüm tereke hacizli olduğu için şu ana kadar hiçbir varise mirastan herhangi bir pay intikal etmiş değildir. Bunlar, Erbakan ismini yıpratmak amacıyla asılsız iddialardır. Bu yayınlar, Fatih Erbakan’a karşı halk nezdinde oluşmaya başlayan sempati ve teveccühün engellenmesine yöneliktir.” 
 
ODTÜ Mezunu
 
Zeynep Erbakan, Necmettin ve Nermin Erbakan’ın en büyük çocukları. Babasının isteğiyle mühendis olan ve ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünü bitiren Zeynep Erbakan, partinin bir çok biriminde görev aldı. Eşinden kısa süre önce boşanan 4 çocuk annesi Zeynep Erbakan, SP Kadın Kolları Başkanı olarak göreve başladıktan sonra ilk röportajını VATAN’a vermişti.
 
Zeynep Erbakan o röportajda, babasının öldüğü güne atıfta bulunarak, “Asıl 27 Şubat bin yıl sürecek” demişti. Erbakan ayrıca, kardeşi Fatih Erbakan’ın genel başkanlık adaylığı ile ilgili, “Geleceği Cenab-ı Allah bilir. Milli Görüş’ü diğer partilerden ayıran en önemli özellik şudur; Bu davanın içinde olan herkes Genel Başkanlığa layıktır. Ama Genel Başkan’da dahil herkes aynı zamanda bir neferdir. Görevi, unvanı ne olursa olsun bir nefer gibi çalışır” ifadesini kullanmıştı.
 
Zeynep Erbakan Habertürk’te katıldığı bir programda da üniversiteyi başı açık bitirdiğini, babasının kendisini kapanması için hiç zorlamadığını, ancak annesinin zorladığını söylemişti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız