SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Gördüğüm En Kötü Başkandı!..'

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor’un geçen sezon sorun yaşadığı oyuncularından Celil Sağır (üstteki fotoğrafta) ile kaleci Şenol Karagöl (alttaki fotoğrafta), Malatyaspor’da geçen yıl yaşananlarla ilgili ilginç açıklamalarda bulundular. Özellikle Kaleci Şenol, eski başkan Haşim Karadağ’ı ağır bir dille eleştirerek, “20-25 başkanla, 300-400 kişiye yakın yöneticiyle çalıştım. Gördüğüm en kötü başkan ve yönetim Haşim Karadağ ve yönetimiydi.” diye konuştu. Şenol, Malatyaspor’un geçen sezon yaşadığı ve bu sezona da yansıyan sıkıntıların nedeninin Haşim Karadağ ile vekilleri Özcan Kayhan ve Nadir Alataş olduğunu bildirdi.

Halen Samsunspor’da top koşturan Celil Sağır ve Orduspor kadrosunda yeralan Şenol Karagöl’le, TV Malatya’nın Spor Müdürü Mustafa Bulaşmaz konuştu. Bulaşmaz’ın Samsunspor ve Orduspor kulüplerinin kamp yaptığı Antalya’daki otellerinde ziyaret ettiği iki futbolcu, geçen seneki başarısızlığın tek sebebi olarak o zamanki yönetimi gösterdiler. Celil daha ılımlı sözler söylerken, kaleci Şenol çok ilginç ve sert açıklamalar yaptı.

“BİR TAKIM BÜYÜKLERİMİZ SET KOYDU..”
Malatyaspor’a transfer edildikten sonra, büyük umut bağlanan, kaptanlık görevi verilen, daha sonra da defans oyuncusu Şenol Yavaş’la birlikte kadro dışı bırakılan Celil Sağır, TV Malatya Spor Müdürü Bulaşmaz’a şunları söyledi:

"Malatyaspor takımının geçen sene yapmış olduğu kadro bence biraz rahat bırakılsaydı bazı kişiler tarafından şampiyon olurdu. Öyle de gösteriyordu ama bir takım insanlar bir takım büyüklerimiz önüne set koydu. Beni Şenol’u kadro dışı bıraktı. Bir takım nahoş olaylar oldu. Ben istemezdim tabi. 15 sene Samsun’da top oynadım. Malatyaspor’a ilk geldiğimde inanılmaz derecede Samsun’da görmediğim sevgiyi taraftarlar bazında gördüm. Onlara buradan teşekkür ediyorum. Nasip olursa futbolcu olarak bir şey veremedik ama ilerde hocalık olarak tekrar buluşuruz. Malatyaspor’un yeri bende ayrı. Bu sene Malatyaspor yine bizim gibi parasal konularda olumsuzluklar yaşadı. İnşallah bu maddi konuları bir kenara atıp güzel bir kadro kurup kafaya oynar diye düşünüyorum.

Ben Samsun şehrinden 15 senede bir tek Fenerbahçe’ye gittim. Bu zamana kadar da gelen tekliflerin hiçbirini kabul etmedim. Malatya şehrinin ayrı bir yeri olduğunu, taraftarını, otantik bir şehir olduğunu duymuştum.Ondan dolayı ayrı bir heyecanla gelmiştim ama bu heyecanımızı kırdılar. Onun etkisi hala da var ama inşallah Malatyaspor’un play-off’a çıkması en kötü veya ilk ikiye girmesi en çok beni sevindirir.

Bu sene öyle bir karışıklık var ki, geçen seneki gibi değil. İlk 8-10’da oynayanın bile birincilik şansı var. 3 seri kazandığın zaman tepeye çıkarsın, 3 seri kaybettiğin zaman küme düşme potasına girersin. Şu anda birinci de rahat değil, sonuncu da. İkinci yarı yaptıkları kamp programıyla seriye girecek takımlar belli. Malatya olsun, bizim takım olsun. Bunlar kadroları ne kadar kısıtlı olursa olsun ikinci yarı çok şey değişir.”

“HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN KÖTÜ BAŞKAN VE YÖNETİM..”..”
Malatyaspor’a Haşim Karadağ yönetiminin transfer ettiği, ligin son haftalarında Akçaabat Sebat maçında seyirci protestosu üzerine tribüne top atıp, daha sonra kendi isteğiyle oyundan alınan ve büyük tepki gören, daha sonra yeniden forma verilen, ligin son haftasında ise kadro dışı bırakılan kaleci Şenol Karagöl, TV Malatya Spor Müdürü Bulaşmaz’a çarpıcı açıklamalar yaptı.

Kaleci Şenol’un sözleri şöyle:

“Malatyaspor geçen sene çıkmayı hak eden takımdı. Ama yönetimsel sebeplerden dolayı Malatyaspor geçen sene çıkamamıştır. Benim dışardan edindiğim bilgilere göre kulübün 14 trilyon borcu olduğu söyleniyor, kulübün. Malatyaspor geçen sene tarihinin en büyük fırsatını kaçırmıştır bence. Bu da tamamen yönetimin hatasıdır. Elindeki kadro çok iyi iş yapacak kadroydu. Bu sene Antalya’nın, Eskişehir’in elindeki gibi kadro vardı. Açık ara 5-10 puan arayla şampiyon olması lazımdı. Ama yönetim zaafından..

Şunu söylemek istiyorum. Türkiye liglerinde 20-25’e yakın başkanla, yine 300-400 kişiye yakın yönetimle çalıştım. Benim hayatımda gördüğüm en kötü başkan ve yönetim kurulu, Haşim Karadağ ve yönetimiydi. Bir takımın çıkmaması için bu kadar uğraşan yönetim görmedim.

Mesela bir takım hedefe gidiyor.. Antalyaspor ikinci yarıya giriyor futbolcusunun doğru düzgün alacağı yok. Eskişehir takımı da aynı. Hedefi olan takımlara ve maliyetine de bakmak lazım. Eskişehir’e, Antalya’ya bakıyorsun adamların 3-4 maç başı alacağı var içerde. Paranın çoğunu almışlar. Geçen sene biz hedefe oynuyoruz. Son 5 maça girdiğimizde benim mesela, play-off’a giderken 18 tane maç başı içerdeydi takım. Yani futbolcunun 18 tane maç başı içerde olması önemli değil. Yönetim kaz gelecek yerden tavuğu esirgedi bence. Yaptığı yanlışlarla, ödeme planında olsun, futbolcularına davranışlarıyla olsun.”

“BU DURUMA KARADAĞ GETİRDİ..”
”Geçen sene Malatyaspor’un kurtuluş yılıydı, hem mali açıdan, hem kulüp yapısı açısından. Geçen sene takım çıksaydı, bu sene Turkcell Süper Liginde biliyorsunuz belli paralar veriyordu. Peşinatlar filan sorun olmayacak, ekonomik yükün altından kalkacak ve belki bu kadar borcu olmayacaktı. Şunu inanarak söylüyorum. Haşim Karadağ ve yönetimi Malatyaspor kulübünü bu duruma getirmiştir. En başta ben şimdi 18 tane maç başım kaldı Malatyaspor’da. Bana bir garanti para senedi verildi, federasyona şikayette bulunduk, 18 tane maç başımız var içerde diye. Bunlar kağıt üzerinde yaptıkları şeylerden dolayı, Ocak ayında ödeyecekleri senedi maç başı ödedik diye yaptılar... Ben size şunu söyleyeyim. Bir takım, kurum, aile oluştururken hiçbir zaman ah almamak lazım. Benim 18 maç başım kaldı. Ben ikinci yarı bedava oynamışım gibi.Bunun Malatyaspor kulübüyle alakası yok ama sonuçta benim param Malatyaspor kulübünde kaldı, Haşim Karadağ’da kalmadı mesela. Ben nasıl gönlümde Malatyaspor’un başarılı olmasını temenni edebilirim? Antalya’da ben oynadım. Şampiyon olduk, süper lige çıktı Antalya. Benim 5 kuruş alacağım kalmadı. Anlaşmayacağız diye gönderdiler. Ben Malatyaspor’a şimdi iyi niyetle bakabilmem için benim önce o parayı almalıyım.”

“BELKİ UZAYDA BİLE OLMAMIŞTIR”
”Malatyaspor’un geçen sene çıkmamasına çok üzüldüm. Çünkü çok büyük fırsatı kaçırdı. Takım çok iyiydi. Futbolcular kaliteli bir ekipti. Siz basın olarak duydunuz mu hiç, futbolcuların maç başı ödenmiyor, alacakları var diye? Biz futbolcular hep kol kırılır yen içinde zihniyetiyle 34. haftaya kadar gittik. 18 maç başı içerdeydik.

Enteresan tarafı dünya futbolunda, belki uzayda bile olmamıştır. 34. maçın sonunda iki tane play-off oynayacaksın. Malatyaspor için hayati önem taşıyan maç. Şimdi 34 maçın 33’ünde oynamış Şenol Karagöl vardı, 34 maçın 30’unda oynamış bir Serkan Bensol vardı. O takımda, antrenör İsmail Kartal vardı. 34. maçta Malatyaspor kulübünün altına dinamit koydun. Şenol’u, Serkan’ı, takımın hocasını gönderip, başına 2 maçlık hoca getiriyorsun. 1 maç oynayacaksın yenersen final oynayacaksın. Malatyaspor’a en büyük kötülüğü Kocaeli maçından sonra Haşim Karadağ ve yönetimi yapmıştır.”

“RİSKE GİRİLDİ..”
”Kadro dışı kalmam da şöyle:.. Otele gittik. Play-off maçları Ankara’da oynanacakmış diye sevindik. Akşam yemeğimizi filan yedik, odalara çekildik. Kulüp Müdürü Atilla Bey geldi, kadro dışısınız dedi. Neden dedik, ‘disiplinsiz hareketlerinizden dolayı kadro dışısınız?.. ‘ Şimdi insan güler yani. 34 maç geçmiş. Play off maçları var. Zaten mukavele bitmiş. Benim kadro dışı bırakmasının Malatyaspor’a karı yok ki.. Benim mukavelem bitmiş zaten. İki maçta oynarsam oynayacağım, takıma faydam olur. İki maç daha beni kullan.. Önemli olan Malatyaspor’un başarısı değil mi? Bin tane Şenol gider, bin tane Şenol gelir. Bizler gelip geçiciyiz, Malatya her zaman kalıcı. Ben mesela şimdi Ordu’dayım. Malatya’ya maç olmadığı sürece, dostumun düğünü olmadığı sürece bir daha gitmem. Ama Haşim Karadağ ve yöneticiler Malatyalı. Onlar her zaman gidip gelecekler. Çünkü bir ayakları orada. Annesi var babası var, akrabası var.. Her türlü gidecekler. Bırak beni 2 maç daha oynayayım. Zaten yokum ben sonra. Gerçekten çok üzüldüm. O kadar emek verilmiş. Futbolcu bir şeyi dışarı yansıtmamış. 2 maç için gelen hoca takıma ne verebilir? Dünyanın en iyi hocasını getirseniz iki maçta ne verebilir? Bora mesela.. Çocuk kötü oynayıp yenilseydi, Bora’nın yüzünden mesela, kim suç bulacaktı. 34 maç kaleye geçmemiş çocuk. İstediği kadar iyi kaleci de olsa, bir sezon boyunca oynanamış insanı oraya koyunca, oyuncu hata yaparsa ne olur? Ama Allah’tan Bora iyi oynadı mesela. Hiç gereği yokken her türlü riske girildi.”

“BORCUN SEBEBİ DE O..”
“Ve bugün Malatyaspor’un borcu varsa bunun en büyük sebebi de Haşim Karadağ’dır. Çıksaydı süper lige, 3 trilyon mu ne ayak bastı parası alacaktı. Çoğu borç kapanacaktı. Sen futbolcunun alın terini alırsan gidip hocaya da böyle bir şey yaparken, onun gönlü kalır. Gönlü kalınca da o takımın başarılı olma şansı yok.

Şimdi İlhan abi (Kavuk) geldi mesela. İlhan abi benim Malatya’da sevdiğim ender insanlardan biridir mesela. Malatyaspor için çırpınıyor, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Borçları sildirmeye çalışıyor. Şimdi istediği kadar borçları sildirsin. Benim, Serkan’ın, İsmail Kartal’ın helalliğimizi almadılar bizim. Ben ailemle geldim. Benim çocuğum ilkokul 5’e gidiyor. 5 senedir ayrı okulda okuyor. Ekmek parası için Malatya’ya geliyorsun, ama senin başındaki yöneticin 18 maç başını vermiyor. Benden almıyor ki, çocuğumun rızkından alıyor. Benim çocuğumun rızkından alan insanı.. Malatyaspor kulübüyle bir problemim yok ama başkan sonuçta Malatyaspor’u temsil eden insan. Benim param Malatyaspor’da kalmış oluyor. Şimdi ben çocuğumun rızkını elinden alanın başarılı olmasını nasıl isteyebilirim. İnsanlar gerçekçi olması gerekiyor, şartlar ne olursa olsun. İnsan yapabileceğini, verebileceğini söylemeli. Makbuz üzerinde yazılan şeyleri yaparak hiçbir zaman bir yere gelinmez. Haşim Karadağ gelirken, ‘İşte benim şu kadar param var. Benim kimseye ihtiyacım yok.. Bilmem ney yok’ diyormuş geldiğinde. Madem bu yükün altına girdiysen, oradan alnının akıyla çıkmayı becereceksin. Başarılı olacan diye bir kaide yok. Başarısız da olabilirsin. Ama doğruları yaparak, insanların rızasını, helallik alarak yaparsın.”

“BEN KARADAĞ’A DEDİM Kİ..”
”Ben Malatyaspor’u, Malatya halkını çok sevdim. İyi günde, kötü günde destek oldular. Küfür ettiler de, futbolun içerisinde olan şeylerdi. Ama maddi olarak benim orada param kaldı. Haksız yere kadro dışı bıraktılar.

Aynı Haşim Karadağ.. Ben mesela, Sebat maçında seyircinin protestosu üzerine 37. dakikada kendi isteğimle çıktım. Ben çocuğumu da tribünden alıp soyunma odasına gittim. Haşim Karadağ soyunma odasına geldi, kendisine sorabilirsiniz. Dedim, sizden tek bir şey istiyorum, beni kadro dışı bırak, ben oynamak istemiyorum dedim. Sebat maçından sonra kadro dışı kalmayı ben istedim. Oynamak istemiyorum dedim. İnsanlar öyle bir şey ki. 99 gün sırtında taşırsın. Birgün yoruldum dersin senden kötüsü olmaz. Ben Sebat maçından sonra Haşim Karadağ’ın yüzüne söyledim. Benim bundan sonra işim olmaz, top oynamak istemiyorum, kadro dışı bırakın dedim. Kendileri beni soyunma odasından Şeref Tribününe çıkardılar. Kendileri bir hafta sonraki İstanbul Büyükşehir maçına götürdüler. Biz neyi ne için yaptığımızı biliyoruz. Ben kendim söyledim. O zaman bırakaydın. Beni 34. maçta sen beni kadro dışı bırakıp bana zarar vermiyorsun ki, işte ben şimdi Orduspor’a hizmet ediyorum. Sen kime zarar verdin? Malatyaspor’a verdin. Malatya’nın esnafına, ticaret yapana, otellere verdin. Hep Malatyalıya verdin. Bana zarar vermedi ki? Ne oldu benim 100-150 milyar param kaldı. Onu da öbür dünyada helalleşir miyiz, helalleşmez miyiz? Ahrette karşılaşacağız mutlaka. Bu dünyada bir şey yapamayız ama öbür dünyada iki elimiz yakasında olacak.”

“GÖRMEZLİKTEN GELDİM..”
”Şimdi sen bana zarar verdin güya. Ben Orduspor’da oynuyorum. Haşim Karadağ sen nerdesin acaba şimdi? Nerdesin.? Ligin 16. haftası Kartalspor’la maçımız vardı. Kaşıbeyaz’da yemek yiyecektik. Mesela ben orada gördüm görmemezlikten geldim. Hayatta paradan önemli öyle şeyler var ki. Ben mesela Malatya’da görüştüğüm insanlar var, telefonla arıyorum, görüşüyoruz mesela. Önemli olan maddiyat değildir. Bugün şurda oturup şurada sizinle sohbet edebiliyorum. Çünkü birbirimize zararımız olmamış ki bizim. Hayatta paradan önemli şeyler var. Mesela ben orada gördüm Haşim Karadağ’ı görmemezlikten geldim. Bunun kadar acı bir şey var mı? Sen mesela Malatya’dan buraya gelmişsin, bizi otele ziyarete gelmişsin. Ben seni görmezlikten geliyorum, veya sen gördüğünde kaçmaya çalışıyorsun, gözünü kaçırıyorsun. Olur mu? Ama ne oldu? Benim param kaldı. Ben seni insan yerine koyup da, başkanım diye saygı duymam, gördüğüm yerde elini öpmek, tokalaşıp, sohbet etmem gerekirken yüzüne bile bakmadım. Ben sadece para kaybettim. Ama onun kaybettiği manevi değerler var.”

“KARADAĞ’I YANLIŞ YÖNLENDİRENLER..”
”Haşim Karadağ mesela özünde çok iyi bir insan baktığın zaman. Hep onu yanlış yönlendirenler oldu. Özcan Kayhan mesela. Kulübe en büyük zararı veren mesela başkanın yanında Özcan Kayhan.. Bir de kim vardı orada? Oftaş maçında sahada.. Nadir Alataş mı?.. Temiz kalpli olabilir Haşim Karadağ. Ama onu yanlış yönlendiren Özcan Kayhan ve Nadir Alataş’tı. Oftaş’ı yeniyorsun, çıkıyorlar orada, yöneticin geliyor, karşı takımın hocasına galipken yumruk vuruyor. Kime zarar verdin? Malatyaspor kulübüne.. Bunlar yönetici yani!.. Onun için Malatyaspor gerçekten çok şeyler kaybetti. Bugün onun cezasını çekiyor. Malatyaspor kadrosu şu anda iyi ama, yaşadığı sıkıntıların hepsi Haşim Karadağ, Özcan Kayhan ve Nadir Alataş yüzündendir. Ben Malatya halkına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

HABER-FOTO: Mustafa BULAŞMAZ- TV Malatya

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız