SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Görevimi Yaptım, Müsterihim..''

A- A+ PAYLAŞ

Son kararname ile merkeze alınan Vali Osman Derya Kadıoğlu, bu atamayı, 2005 yılı genel değerlendirmesi yapmak üzere katılacağı “Basın Gözüyle Malatya” programı için gittiği TV Malatya’da, yayından hemen önce öğrendi. Vali, haberi aldıktan kısa bir süre sonra katıldığı programda, Malatya’da bulunduğu süre içerisinde görevini yaptığına inandığını, vicdanen müsterih olduğunu, merkeze alınma kararı nedeniyle de kimseye kırgın olmadığını söyledi.

HABER TELEFONLA GELDİ..
Bülent Yalvaç ve Hülya Kaya’nın birlikte sunduğu program için TV Malatya stüdyosuna giden Vali, merkeze alındığı yolundaki haberi, program başlamadan kısa bir süre önce, saat 21.15 sıralarında kendisini cep telefonuyla arayan bir mülkiye müfettişi arkadaşından aldı. Vali, merkeze alındığı haberini çevresindekilerle paylaşırken, kısa bir süre sonra da bu kez İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’nın Kadıoğlu’nu telefonla arayarak, hakkındaki tasarruf hakkında bilgi verdiği öğrenildi.

“İYİ HİZMET ETTİĞİM İNANCINDAYIM..”
Malatya’da yaklaşık 3 yıl süreyle görev yapan Vali Kadıoğlu, daha sonra televizyondaki programa çıktı ve programın ilk bölümünde, merkeze alınmasıyla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Vali Kadıoğlu, “Valiler, hem ilde devleti, hem de hükümeti temsil ederler. Biz gerek davranışlarımızla, icraatlarımızla, karşılaştığımız sorunlarda ilk olarak sayın Cumhurbaşkanımızı temsil ettiğimizi hiç unutmadık. Hükümet temsilciliğiyle de şunu anladık. Partizanca davranmayarak, iyi hizmet ederek, vatandaşı mümkün mertebe mutlu ederek, o şekilde hükümet temsilciliği yapmaya çalıştım. Ben şahsen Malatya’nın her platformda meselelerine sahip çıktığım inancındayım. İyi hizmet ettiğim inancındayım. İyi hizmet derken, herşeyi çok iyi yaptık, hiçbir ihtiyacı yok anlamında değil. İmkanlara, paralara, şartlara göre hizmetin en iyisini yaptığıma inanıyorum. Vicdanen müsterihim. Her işimizde hak, hukuk, adalet kavramlarına dikkat ettim. Doğru bildiğimi yaptım. Yaptığım ya da yapamadığım hiçbir işten vicdan azabı duymuyorum. Mutluyum. Allah herkese de böyle Valilik yapmayı nasip etsin.”dedi.

KIRGIN DEĞİLİM..
Vali Kadıoğlu, görevden alınması dolayısıyla herhangi bir kırgınlığının da olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

“Hükümetin takdiridir diye bakmak lazım. 6.5 yıldır Valilik yapıyoruz. Bundan 10 yıl önce filan, benim yeminim vardır. Hükümetlerin takdirine bıraktığımı anlatmak için bu örneği vereceğim. Benim iki konuda meslekte yeminim vardır. Bir, birgün bile Valilik yapsam ertesi gün alsalar, Danıştay’a gitmeyeceğim diye yeminim vardır. Hatta Vali olmak isteyen arkadaşlara takılırım. Yahu benim yerime gelin, en rahat yer benim yerimdir. Geri dönme endişeniz yok, rahat olursunuz diye. Bütün meslektaşlarım bilirler. İkincisi, mevki makamın bize herhangi bir artısı olmamıştır. Maddi ya da manevi. Vali olmadan nasıl yaşıyorsak, kaymakamken, müfettişken yaşantımız hiç değişmemiştir, bizim için valiyiz diye. Masanın arkası da bizim için bir olmuştur, önü de.

Yine bizim Valilerde yaş haddi 65 olmamıza rağmen. Benim yine yeminim vardır. 1952 doğumluyum. 61 demeyeceğim. En az 5 sene önce, görevim, makamım ne olursa olsun emekliye ayrılacağım. Herhalde mevki, makam arzu eden, bu konularda hırslı olan kişinin söyleyeceği laflar bu değil.

Kırgın değilim. Takdir. Kırgın olsam, Valiliğin takdir makamı olduğunu görmesem, öyle düşünmezsem bu alınma işlemine karşı, ertesi gün, 3-5 gün sonra yargıya başvururum. Örnekleri çoktur. Mahkeme kararıyla dönen Valileri biliyorsunuz. Biz takdir görmüşüzdür. 3-5 sevmeyenimiz de vardır. Herkes sevecek diye bir şey yoktur.”

ÜZÜCÜ HADİSE..
Vali, görevden alınmasının, bir süre önce Çocuk Yuvası’nda meydana gelen olayla ilişkilendirilip ilişkilendirilemeyeceği yolundaki bir soruya da, “Yurt konusu maalesef hiç kimsenin istemediği, hiçbir Malatyalının duymayı bile istemediği üzücü bir hadise. O konuda savunulacak bir şey yok. Bu yurt hadiseleri Malatya’daki ne ilk, ne son? Bundan sonra da olacaktır.Bunun valiyle ilgi kurulması abestir. Bu bahaneye dayandırılıyorsa, yurtla ilgili olsayda, herhalde birçok valinin de başı ağırması lazımdı. Ama takdir edersiniz ki, birçok yurt hadisesi heryerde oluyor. Ama hiçbir yerde bunu Valiyle ilişkilendirmek kimsenin aklına gelmedi. Nedense bu Malatya’ya kısmet oldu. Vali ile ilgisi olduğunu kabul etmiyorum, olayların. Bizden sonra gelenlere de, yurtlarda bir olay olursa suç bulmayın. Her an olabilir bu olaylar. Valinin işte denetim görevini yapmadığı falan filan. Televizyonda gördüğünüz o çirkin görüntüler, herkesin üzerinde infial yaratan görüntüler, bir vali 365 gün her gün oraya uğrasa göremeyeceği görüntüler. Çünkü Valilik makamını temsil eden birinin yanında kim döver? O işin bahanesi diye düşünüyorum. Ben meseleye yurt olarak bakmıyorum.” yanıtını verdi.

VATANDAŞLA SORUN YOK..
Görevi süresince vatandaşlarla herhangi bir sorununun olmadığını belirten Vali, “Hiçbir yerde vatandaşla bir problemim olmaz. Çünkü biz de onlardan birisiyiz, onlarla birlikte yaşıyoruz. Çalıştığım yerlerde problemim vatandaş değil de, kendini iki vatandaş, üç vatandaş diye sayan bazı kişilerle problemim olabilir. Onun haricinde öyle vatandaşla bir problemimiz olmadı. Biz her vatandaşın işini anında yaparız, yapamadığımızı da sabırla izah ederiz.”diye konuştu.

SALGIN KONUSU..
Vali Kadıoğlu, Malatya’da içme kaynaklı olarak yaşanan salgın hastalıkla ilgili olarak da, şunları söyledi:

“Salgın başlamadan önce birkaç defa yazılar yazılmış.Sağlık Müdürümüz tecrübeli bir müdür. O konuda gerekli ikazları yaptığına dair yazıları tarih ve numarasıyla medyaya verdi. Gerek iktidar gerek muhalefet temsilcilerinin ne kadar tebrik ettiğini duydunuz. Başarısından dolayı kutladı. O da bizim müdürlüğümüz. O kutlama müdürlüğe ait oluyor, Valiliğe olmuyor, onu da anlamış değilim. Müdürlüklerimizin övülmesinden gurur duyarız, bizi memnun eder.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız