SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Görseniz Şaşırırsınız!.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:04:36
A- A+ PAYLAŞ

 Taşkın Koordinasyon Kurulu Toplantı'na katılmayan bazı kurumlara Vali Yardımcısı Bilal Bozdemir tepki gösterdi. DSİ Malatya Şube Müdürü Mehmet Albostan, olası bir taşkın için "Sorumluları belediyeler olcaktır." dedi. Kuluncak Belediye Başkanı Nacar, "Kuluncak risk altındadır. Yardım edin" çağrısında bulundu...

 

Malatya ve ilçelerindeki olası su taşkınlarının görüşüldüğü Taşkın Koordinasyon Kurulu Toplantısı, İl Özel İdaresi toplantı salonunda yapıldı . Toplantının başkanlığını Malatya Vali Yardımcısı Bilal Bozdemir yaptı.

 
VALİ YARDIMCISI "UYARILSINLAR"
 
Çalışmalar ile ilgili istatistiki bilgiler aktaran DSİ Malatya Şube Müdürü Mehmet Albostan, il merkezindeki bazı dereler ile özellikle Akçadağ'daki Gani Deresi'nin riskli olduğunu söylemesi üzerine, Vali Yardımcısı Bilal Bozdemir salonda Malatya Belediyesi ve Akçadağ Belediyesi'nden katılan olup olmadığını sordu. Bu belediyelerden katılım olmadığı cevabını alan Vali Yardımcısı Bozdemir, bu duruma tepki göstererek, toplantıya katılmayan kurumlara yazılı olarak uyarı yapılması talimatını verdi.
 
RİSKLİ DERELER
 
Taşkın Koordinasyon Kurulu Toplantısında sunum yapan Devlet Su İşleri (DSİ) Malatya Şube Müdürü Mehmet Albostan, il sınırları içerisinde bulunan bazı derelerin risk durumlarına dikkat çekti. Albostan konuşmasında; " Bu derelerin birincisi Çöşnük Deresidir. Derenin mansabı tamamen yerleşim yeri olduğundan, ıslah çalışması yapılması mümkün değildir. Hasanmandallı Deresi'ndeki riskten ise Beydağı ve Başharık Mahalleleri direkt etkilenmektedir. Burası için gerekli etüt çalışmaları yapılmasına rağmen, işgal ve yapılardan dolayı ıslah çalışmalarına ait bir proje geliştirilmesi mümkün görünmemektedir. Tecde Mahallesi'ndeki Selyarığı Deresi'nde ise dere yatağındaki kesit daraltılması ve daha da önemlisi mansap koşulu işgallerinden dolayı ıslah çalışmaları yapılamamıştır. "ifadelerini kullandı.
 
BELEDİYELER SORUMLU
 
Albostan konuşmasının devamında; " Çilesiz ve Karakavak Mahallelerini taşkın yönünden etkilecek Horata Çayı'nın bir bölümünde önceki yıllarda ıslah çalışmaları yapılmıştır. Akçadağ'daki Gani Deresi'nde ise ıslah tesisinin büyük bir bölümü tamamlanmak üzereyken, Akçadağ Belediyesi, dere yatağının mansabına büz döşemek sureti ile dere yatağının kesitini daraltmıştır. Bu nedenle çalışma durdurulmuştur. İşgal edilen güzargahın Akçadağ Belediyesi tarafından açılması gereklidir. Yine DSİ tarafından işletmeye açılmış olan Doğanyol'daki Mülk Deresi üzerindesi taşkın tesisi, Doğanyol Belediyesi tarafından tesis yapılarak kapatılmıştır. Buradaki olumsuzluklardan Doğanyol Belediyesi sorumlu olacaktır." dedi.
 
"YAPTIRIM GÜCÜMÜZ YOK MUDUR?"
 
Vali Yardımcısı Bilal Bozdemir'in "Peki bu taşkın tehlikesi olan riskli bölgeler için nasıl bir çalışma yapılması gereklidir?" sorusu üzerine DSİ Şube Müdürü Albostan, ilgili belediyeler ve kaymakamlıklara yazı yazılması gerektiğini söyledi. Vali Yardımcısı Bozdemir ise " Kurumlara yazı yazalım ve çözüme kavuşturalım. Bu iş sadece yazı yazmakla olmaz, bu konuda yaptırım gücümüz yok mudur?" sorusuna ise Albostan, " Yazı yazıp, sorunları nasıl çözeceğimizi oturup kurumlarla kararlaştıracağız. Aksi takdirde sorumlusu onlar olacaktır." diye cevap verdi.
 
"TAŞIN ALTINA ELLERİNİ KOYSUNLAR"
 
Sunumdan sonra yaşanan sıkıntılar ile ilgili görüşlerini aktaran DSİ Malatya Şube Müdürü Mehmet Albostan, " Mesela Kernek'in dağını düşünürseniz, sulama mevsiminde kanala düşüp boğulmalar oluyor. Ben şu anda iki üç konuda yargılanıyorum. 'Kanalların etrafını çevirin' diyorlar. Malatya'da Bin kilometre kanal var. Bu kanalların temizliğini de yapıyoruz. Demir çekilirse temizlemek zorlaşır. Eskiden Kernek'in olduğu yerde yapılar yoktu. Ama şimdi yapılarda çok. Bu konudu artık belediyede taşın altına elini koymalı. Sadece Devlet Su İşleri ile alakalı değil. Battalgazi ve Hanımınçiftliği'nde de durum aynı. Bunlar başlı başına bir sorun. DSİ'nin dere yataklarındaki çalışmalarında istimlak söz konusu olmuyor. Ancak belediyeler, dere yataklarını imar dışı bırakacaklar ki sorun çözülsün. "dedi.
 
"GÖRSENİZ ŞAŞIRIRSINIZ!.."
 
Konuşmasında çarpıcı bir örnek veren Albostan, " Mesala Erkenek'te çalıştığımız derenin ortasında tapu var. Resmen dere yatağının içi. Görseniz şaşırırsınız.!" diye konuştu.
 
"KULUNCAK ÇOK RİSKLİ"
 
Vali Yardımcısı Bozdemir'in, salondakilerin aktarmak istedikleri sorun veya isteklerinin olup olmadığını sorması üzerine söz alan Kuluncak Belediye Başkanı Ramazan Nacar, "Kuluncak çok riskli bir bölgedir. Son yüzyılda iki defa sel felaketi geçirmiş. 1915 yılında 15 tane can kaybı, binlerce küçük ve büyükbaş hayvan kaybı var. 1945'te ise 11 can kaybı var. Yani Kuluncak'ta dere yatağının üzerindedir. İlçemizdeki yaşlılar bu sene yaşanan kadar bir kar yağışı görmediklerini söylüyorlar. Bİr yağmur veya hızlı bir erimeyle çok büyük bir risk altındayız. Kuluncak Dere yatağına, 500 metresi istinat duvarı yapıldı. En az sağlı sollu 5 Bin metre daha yapılması gerekiyor .Biz dilekçelerimizde durumu bildirmemize rağmen, şu ana kadar bir karşılığını göremedik. Çok sıkıntılı bir bölgedeyiz. "dedi. DSİ Malatya Şube Müdürü Mehmet Albostan ise notlar alarak, sorunu çözmek için çalışmalar yapacaklarını ve bu sene 500 metre daha yapılabileceğini söyledi.
 
"AFET YAŞANIRSA İLAN EDİLİR!.."
 
7269 Sayılı Kanun kapsamında, taşkın ve risk altında olarak belirlenmiş bölgeler için ilgili Bakanlığa teklif yapılarak, Bakanlar Kurulu Kararı ile 'Özel Afet Alanı" olarak belirlendiğini ve Malatya'da böyle bir çalışmanın olup olmadığının sorusu üzerine ise Vali Yardımcısı Bilal Bozdemir, "Önceden ilan edilen bir yer yok ama Allah korusun sonradan bir afet yaşanırsa ilan edilebilir" şeklinde cevap verdi.
 
Haber-Fotoğraf : Levent Barış - Görüş Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız