SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Güneş Balçıkla Sıvanmaz..''

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesindeki Turgut Özal Tıp Merkezi'ni geçmişte "sağlık ocağı" diye nitelendiren haberlere destek veren eski yönetimlerinin aksine eski yönetim paralelinde "muhafazakar" yapıda olmalarına karşın geçtiğimiz günlerde "sürpriz" bir şekilde, Turgut Özal Tıp Merkezi'ne destek veren Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Gündüz, bu desteğini katıldığı televizyon programında da bir kez daha ifade etti.

TV Malatya Haber Müdürü Rıfat Gökçe'nin hazırlayıp sunduğu "Malatya'nın Nabzı" programına konuk olan Dr. Gündüz, Turgut Özal Tıp Merkezi ile ilgili "destek" açıklamasının sorulması üzerine, bu konuda şöyle söyledi:

“ Hekimiz her şeyden önce. Olaya biz hekim olarak bakıyoruz. Tabip Odası başkanıysak o gözle bakarız. Ayrıca insani yönden de bakılmalıdır. O yönden baktığımızda Tıp Fakültesinde son dönemde bir gelişmenin olduğunu gözlemliyoruz. Bizim rahmetli Özal ile olan toplantımızda Özal’ın A.B.D. ile olan o hastane ile olan ilişkileri biliniyordu. Bize anlatırdı. O dönemlerde gerçekten transplantasyon hatta kalp nakli bir gün bu üniversitede yapılacak deniyordu. Bizde o gözlemi gördüğümüz için ve nakil olaylarına başlandığı için gördük ki, dışarıdan da Sudan’dan mesela hasta geldi. Duyduk ki, Azerbaycan’dan hasta gelecek. Duyduk ki, Diyarakır’dan hasta gelecek ki, Diyarbakır Tıp Fakültesi de bizden aşağı bir Tıp fakültesi değil. Batı da hatta İstanbul Üniversitesinden Ankara’dan dahi referans olarak hasta gönderildiğini biliyoruz. Böyle bir durumda gelişen bir merkezi bizim görmememiz, mümkün değil. Güneş balçıkla sıvanmaz. Biz yakından izliyoruz. Gerçekten o arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz. Çünkü bir yerde marifet iltifata tabidir. Başarılarının devamını diliyoruz.

Dünya da Türkiye’yi dünya da Malatya’yı tanıtacak en önemli girişim bu olabilir. Sıradan rutin hastalıkları devlet hastaneleri de takip edebilir. Ancak bir organ nakli yapılıyorsa çok detaylı alt yapılar var demektir. Nakillerde bir sürü prosedür var. Bunlar varsa bu hastane, hastaneciliğin zirvesinde demektir. Tıp merkezi, bu noktada rahmetli Özal’ın dediği misyona artık yakındır.
Bu yönden gelişme için hepimiz üzerimize düşeni yapacağız ve arkasındayız. “

"YEDEK KADRO BİLE VERİLMELİ.."
Dr. Gündüz, merkezin kadro sorunu ile ilgili bir soruya karşın da şu değerlendirmeyi yaptı:

“ Konunun iki taraflı gerildiğini düşünüyorum. Ortada kalanlar var. Ortada kalanlar da sağduyu. Yani hepimiziz. Ve çoğunluk bu durumda yapılması gereken bırakın gerekli ihtiyaç olan kadroyu vermek, kadro yedeğini bile vermek gerekiyor. Yedek kadroyu bile vermek gerekiyor. Çünkü burası bilim yuvası ve burada gerçekten olmazsa olmaz.Bir hemşire ,bir doktor eksikliği dahi klinikte bazı yatırımların önünü engeller. Daha modern tedavi uygulamanın önünü engellemekte. Eğer bir sıkıntınız varsa bir personelle bu işi yapamazsınız. Bu nedenle artık transplantasyonla dünyanın bazı ülkeleri ve Türkiye gündemine gelmiş bir yerin hakikatken kadro sıkıntısı lafından bıktık. Her iki tarafı da yıpratıcı şeyler bunlar. Yani bunların ortadan kalkması lazım. İhtiyacı olan kadroyu vermek lazım, bırakın onu yedek kadroyu da vermek lazım. Buna inanıyorum. İnşallah bunu da kadroyu vermeyenler çözer. Onlar kendileri çözerlerse, kendilerinin de altında oldukları bir vebali çözmüş olurlar.

Eğer aracı olun derseniz oluruz. Çünkü sonuçta memleketimizin hizmeti için bir şey gerekiyorsa biz niçin bir yerlerde duruyoruz. Burada da bir hizmet aksıyorsa neden de ortada, bu tarafa da anlatmak lazım, diğer tarafa da.

Yani bu İnönü Üniversitesinin akademik kadrosu ile eğer yönetici kadrosuyla, siyasi kadro arasında sıkıntı varsa bunun ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyorum.
Akademik kadro ile siyasi kadro arasında zaten bir sıkıntı olamaz. Bu gerginlik, gerginlik içinde olanların da menfaatine değil. “

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız