SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Güzelim Park Şimdi Mezbelelik!

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:16:05
Güzelim Park Şimdi Mezbelelik!
A- A+ PAYLAŞ

Hükümet Konağı arkasındaki "Vilayet Parkı"nın, hukuki engellere, mevcut yerel yöneticilerin iradesi doğrultusunda önemli bir bölümünün yok edilmesine, yetişkin 30'a yakın ağacının kesilmesine karşın, İdare Mahkemesi'nin verdiği "yürütmeyi durdurma" ve Sivas Koruma Kurulu tarafından verilen iznin "iptali" kararlarına rağmen yasalara aykırı bir şekilde sürdürülüp, son aşamasında "mezbelelik" halde bırakılan durumu iç acıtıyor. Geceleri, ürkütücü karanlık görümünün yanı sıra başıboş köpeklerin mekanı haline gelen Malatya kent merkezindeki yegane yeşil alan, "düzenleme" adı altında yapılan çalışmalar sırasında köklerine gövdelerine zarar verilen mevcut ağaçlarda yeterli bakım yapılmadığı için ağaçları da kuruma tehdidi altında bulunuyor. Mevcut durumun sorumlusu olan Malatya Valiliği ile Malatya Belediyesi yönetimlerinin ise, bu konuda yapılan tüm uyarıcı haberlere rağmen herhangi bir  girişimde bulunmamaları dikkat çekiyor. İdare Mahkemesi'nin 20 Şubat'ta verdiği "durdurma" ve "iptal" kararlarına rağmen, hazırlatılan düzenleme projesini 21 Şubat'tan itibaren müteahhide uygulatmaya başlayan, konunun basında haber yapılmasıyla mahkeme safahatından haberdar oldukları iddiasında bulunan söz konusu yöneticilerin, buna rağmen 16 Nisan'a kadar sürdürttükleri çalışmalar son safhasına gelinmişken, kararı uygulama gerekçesiyle parkı "mezbelelik" halde bıraktırmalarının, parkın yaşayan unsurları bazılarında kurumaya başlayacak şekilde ağaçları bakımsız halde tutma ısrarlarının, mahkeme kararına bir tepki olduğu iddiaları da konuşulurken, mahkeme kararlarına uymayan söz konusu yerel yönetimler hakkında ne gibi bir işlem yapıldığı da merak konusu oldu.

VİLAYET PARKI ORTADAN KALDIRAN SÜREÇ NASIL GELİŞTİ?

Vilayet Park’ta yeşil dokunun yok edilmesini içeren proje çalışmaları aslında 2006 yılında başlamıştı. Malatya Belediyesi’nin 2006 yılında aldığı ve park alanını küçülterek araç yolunu genişletme çabalarını içeren imar plan değişikliği ve Belediye Meclis Kararı, kamuoyunun baskısının yanı sıra dönemin Valisi Halil İbrahim Daşöz’ün Bölge İdaresi Mahkemesine başvurması ile iptal edilmiş, Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararını Danıştay da onaylamış ve parkı ortadan kaldıracak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Bu süreçten sonra boş durmayan Malatya Belediyesi, 7 Ekim 2008 tarihli Belediye Meclis toplantısında onayladığı revizyon imar planına dayanarak, 2011 yılında Vilayet Park’ın çevresindeki Cumhuriyet Caddesi ve Ferhadiye Sokağın park alanı içine doğru genişletilmesini içeren yeni bir proje hazırladı ancak Sivas Koruma Kurulu, projede onlarca ağacın kesileceği gerekçesiyle projeyi reddetmiş ve ağaçları koruyan yeni bir proje hazırlanmasını istemişti. Bunun üzerine Malatya Belediyesi, eski Vali Ulvi Saran’ın talimatıyla Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hazırlatılan bilirkişi raporu ile 611 olduğu resmi kayıt altına alınan parktaki yetişkin ağaç sayısını 150 olarak gösteren yanıltıcı yeni bir proje hazırlayarak 19 ve 23 Ocak 2012 tarihli dilekçelerle yeniden Sivas Koruma Bölge Kurulu’na başvurdu. Sivas Koruma Bölge Kurulu, ağaçların kesilmesinde veya taşınmasında bir sakınca olmadığına dair Malatya Orman İşletme Müdürlüğü’nden yazı alınmasını istedi. Orman İşletme Müdürlüğü’nün 26 Ocak 2012 tarihinde ‘ağaçların kesilmesinde veya taşınmasında sakınca olmadığına’ dair yazısı üzerine Sivas Bölge Koruma Kurulu projeyi onayladı ve Vilayet Park’ın yıkılmasının önündeki engeli kaldırmış oldu.

ESKİ VALİ BAŞLATTI, YENİSİ SÜRDÜRDÜ..

Mülkiyeti hazineye ait olan Vilayet Parkı'nın işletmecisi Şükrü Algül, Ağustos 2012’de eski Vali Ulvi Saran tarafından Malatya'dan tayini çıktıktan sonra ayrılacağı son günlerde onlarca polis tarafından çevrilerek tahliye ettirilmişti. Hukuki süreç bitmeden zorla tahliye ettirildiği gerekçesiyle Algül tarafından yargıya gidilmişti.

Yargıdaki konu sonuçlanmadan, Vilayet Parkı'yla ilgili işlemler Saran'ın yerine gelen Vali Vasip Şahin tarafından da, Malatya Belediyesi ile koordineli olarak sürdürülmüş, Sivas Koruma Kurulu'nun bu parkta düzenleme yapılabileceğine ilişkin bir kararı da gerekçe gösterilerek, düzenleme işi belediyece Aralık 2012'de ihale edilmişti. İşi alan müteahhit, 21 Şubat gecesi parkta çalışmalara başlamış, 6 Mart gecesi de, aynı zamanda Ferhadiye Sokağın genişletilmesini de öngören belediye düzenlemesi doğrultusunda, parkta bulunan 30-40 yaşlarındaki 30'a yakın ağacı keserek yoketmişti.

Parkta, "düzenleme" adı altında yapılan işlemler sürdürülmekte iken, Malatya İdare Mahkemesi'nin, parktaki düzenlemeye gerekçe oluşturan Belediye Meclisi'nin imar planı değişikliğinin "yürütmesinin durdurulması"nın yanı sıra Sivas Koruma Kurulu'nun daha önceki kararlarının aksine verdiği "düzenleme yapılabileceğine ilişkin" kararını da iptal ettiği, bu kararları 20 Şubat tarihinde verdiği birkaç gün sonra ortaya çıkmıştı. İdare Mahkemesi kararlarını avukatları aracılığıyla öğrendiği değerlendirilen idarenin, bu karardan bir gün sonra parkta yıkıma başlamasının, kararlar tebliğ edilmeden "oldu-bittiyle" hukuk dışı bir şekilde düzenlemeyi bitirmek istediği değerlendirmelerine yolaçmıştı.

MAHKEME KARARI DERS GİBİYDİ ANCAK..

Mahkeme 20 Şubat 2013 tarihinde oy birliği ile aldığı kararında, dava konusu peyzaj projesine onay veren Sivas Koruma Kurulu’nun bu kararının, koruma ilke ve prensiplerine, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na, imar mevzuatına aykırı ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna vardığını belirtmişti.

İdare Mahkemesi, Cemal Akın ve Ahmet Çakır dönemlerindeki Malatya Belediyesi’nin şehir merkezini ağaçsız ve yeşilsiz yapma yolundaki çabalarının son kurbanı olan Vilayet Park Projesi konusunda aldığı iptal kararında Malatya Belediyesi’ne adeta şehircilik dersi vermişti.

Yüksek Mühendis –Mimar-Şehir Plancısı Prof. Dr. Şule Karaaslan, Harita Mühendisi Namık Gazioğlu ve Şehir Plancısı Yrd. Doç. Dr. Adem Erdem Erbaş’tan oluşan bilirkişi heyeti,  Vilayet Parkı’nın hukuka aykırı bir biçimde ortadan kaldırıldığını ve yeşil dokunun talan edildiğini kuşku bırakmayacak şekilde gözler önüne seren bir raporu hazırlayarak mahkemeye sunmuş, bu rapor karara dayanak oluşturmuştu. 

Malatya Belediyesi’ne çevre ve şehircilik konusunda adeta ders verir niteliğindeki bilirkişi raporunda  ağaçların sadece ağaç olmadığını, kentin kimliğini ve geçmişini yansıttığına vurgu yapıldı. Raporda ağaçların kesilmesine ilişkin "Yol genişletilmesi nedeniyle koruma altındaki park alanının daraltılarak yola isabet eden ağaçların kesilmesi öngörüldüğünden, 2863 sayılı Yasa kapsamındaki 3194 Sayılı İmar Kanunu’na ek olarak bir takım koruma ilke ve kararlarıyla korunması gerekliliği karşısında bahse konu park alanındaki kesilmesi planlanan 30-35  yıllık 8-9 metre boylarındaki ağaçların kentsel dokuyu tamamlayan ve kentsel peyzaj değerlerini yansıtacak özellikte olup projede Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ilke kararlarına aykırı şekilde ağaçların kente yaptığı olumlu katkının değerlendirilmeyerek ağaçların kesilmesine izin verildiği, park alanının kentlilerin bir sosyal buluşma mekanı olarak kentin kimliği ve geçmişinde yer ettiği olgusu göz ardı edilerek, sadece valilik giriş ve çıkışına hizmet edecek bir geçiş alanı şeklinde düzenlendiği, bunun kent merkezindeki zaten az olan aktif yeşil alanın da azalmasına yol açacağı" tespiti yer almıştı.

Malatya Belediyesi’nin Vilayet çevresinde oluşan trafik sıkışıklığını, Ferhadiye Sokağı park içine genişleterek çözmeyi amaçlayan bu fikrinin modern şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı, zaten trafik sıkışıklığını da çözüm olmayacağının belirtildiği bilirkişi raporunda tam tersine trafiğin kısıtlanarak yayalaştırma alanlarının attırılması görüşüne yer vermişti. Raporda daha sonra şu tespitlere yer verilmişti:

"Söz konusu park alanı çevresindeki yol genişletmenin trafik sorununa çözüm oluşturmayacağı, ulaştırma planlaması bakımından kent merkezinde tarihsel nitelikli ve yaya hareketlerinin fazla olduğu bu tür alanlarda trafiğin azaltılması ve kısıtlanması ile birlikte yayalaştırma alanlarının arttırılması gerekirken kent merkez alanında trafik dolaşımına öncelik verecek şekilde düzenleme yapıldığı, buna karşın asıl sorun oluşturan duran trafik  (iki sıra halinde park eden araçlar) ile ilgili herhangi bir düzenlemenin  yapılmadığı,öte yandan dava konusu peyzaj projesinde imar planında mevcut trafonun kaldırılması öngörüldüğünden peyzaj projesinin, dayanağı olan uygulama imar planı hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakta, dava konusu peyzaj projesinin kabulüne dair kararın koruma ilke ve prensiplerine, 2863 Sayılı Yasaya, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır."

Mahkemenin Şubat ayında Vilayet Park ile ilgili olarak açılan davalarda verdiği iki ayrı kararı  ile Vilayet Park’da uygulanmaya başlanan projenin tüm yasal dayanakları çökmüştü.

ŞEHRİN GÖBEĞİNDEKİ MEZBELELİK..

20 Şubat'ta verilen mahkeme kararlarını, parkın bir bölümünü yokettikten sonra 16 Nisan'da uygulayıp, "son aşamasına geldikleri" çalışmaları durduran ve böylece kent merkezinde, Hükümet Konağı'nın arkasında adeta bir "mezbelelik" oluşmasına yolaçan yerel yöneticilerin, söz konusu parkla bu tarihten sonra hiçbir şekilde ilgilenmeleleri, birçoğuna hafriyat çalışmaları sırasında iş makineleriyle zarar verilen, kökleri ortaya çıkarılan ağaçların bakımını yapmadıkları gibi, sulamasını bile yeterince yapmamalarına ilişkin eleştiriler artmaya başladı.

Malatya'da duyarlı bir kamuoyunun bulunmamasının, yerel yöneticilerin bu tutumu sürdürmelerine yolaçtığı belirtilirken, İstanbul'da Gezi Parkı'nda başlayan ve bir anda tüm yurda yayılan eylemlerin nedenine benzer bir durumla karşı karşıya olunduğunu ısrarla görmemezlikten gelen yerel yöneticilerin, İstanbul'a benzer bir tepki oluşması halinde kendilerini nasıl savunacakları da merak konusu oldu.

Bu arada, bakımsız kalan park, gündüzleri özellikle gözden uzak yerlerinde birçoğu işsiz-güçsüzler ve ürkütücü tiplerin günlerini geçirdikleri, geceleri ise iç kısmı aydınlatılmadığı için zifiri karanlığa bürünen, sadece başıboş köpeklerin cirit attığı, insanların çevresinden geçmeye korktuğu bir mekana dönüştü.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız