SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Hababam Akla' Meclisi!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi meclisinin “aniden” gündeme getirilen olağanüstü toplantısında, beklendiği gibi “imar usulsüzlüğü ve yolsuzluğu” kapsamında “güya” adli ve idari soruşturması yürütülen dosyaların bir bölümünün cezai işlemlerden kurtulmasını sağlamaya yönelik kararlar alındı. Mecliste bu konuya ilişkin tartışmalar sırasında, AKP’li üye Selim Pilten, söz konusu 13 dosyada “sahte işlem” yapıldığını ve bu nedenle gündeme geldiğini itiraf ederken, “aklama” oylamasına, partili arkadaşları gibi “kabul” oyu kullandı. Geçtiğimiz günlerde CHP İl Başkanlığına seçilen Veli Ağbaba’ya ait bir dosya da “aklama işlemi”ne tabi tutulan dosyalar arasında yeralırken, CHP’li üye Doğan Ağdaş’ın “Bunlara af getirirsek yazık ederiz” şeklindeki tepkisi dikkat çekti.

 

Göreve geldikleri ilk günlerde Cemal Akın dönemindeki yoğunluk transferini kaldıran Belediye Meclisi’nin, imar soruşturmasına da konu olan dosyalarda belediyenin zararını tazmin etmek adına 3 Şubat 2010’daki meclis toplantısında, bir kereye mahsus olmak üzere yeniden uygulamaya koyduğu  ‘yoğunluk transferini uygulaması’nı gerekçe gösteren ve savcılığa da intikal ettirilen 11 dosya arasında bulunan 6 kişi ve firma,  Yaka Köyü’nde arsa alarak belediyeye bağışladı. Bunlar arasında CHP il başkanı Veli Ağbaba’ya ait inşaat ile yıllardır “usulsüz” yapıldığı öne sürülen, belgesiz olmasına rağmen ticari faaliyetini yıllardır  sürdüren otel de bulunuyor. Belediye’nin 3 Şubat’ta aldığı bu kararın ardından kamuoyunun “Bu karar ile belediye, idari anlamda imar soruşturmasına konu olan dosyaların oluşturduğu suçun ortadan kaldırılmasına zemin hazırlıyor” şeklindeki kaygılarını da haklı çıkarmış oldu.

 

2 Kasım 2009’da Belediye İmar Müdürlüğü arşivinin mühürlenmesiyle kamuoyunun haberdar olduğu, sahte tapu ve evrakta tahrifat yapılarak işlendiği öne sürülen imar yolsuzluğu suçu operasyonu kapsamında haklarında soruşturma başlatılan ve dosyaları savcılığa intikal ettirilen 11 firmadan 6’sının Yaka Köyü’nde aldıkları arsaların belediyeye bağışı Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısında AKP’lilerin oyu ile kabul edildi. Malatyahaber.com’un “Minareye kılıf uydurma” toplantısı olarak yapılacağını kamuoyuna duyurduğu bu toplantıda, beklendiği üzere “kılıf uydurma”ya yönelik kararlar alındı.

 

Muhalefet partili meclis üyeleri, imar yolsuzluğuna konu olan firmalara 5 Şubat’ta belediye tarafından ‘Yapılarınızı, inşaatlarınızı, ruhsata uygun hale getirin’ şeklindeki tebligata göre  30 gün içinde istenilen şartların yerine getirmeyen inşaatlar hakkında yıkım kararı alması gerektiği halde aradan 41 gün geçtikten sonra arsa hibesini kabul etmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirttiler. AKP’lilerin oylarıyla kabul edilen yoğunluk transferi ile kaçak ve ruhsatsız inşaatlar yasal hale gelmiş oldu.

 

ÇAKIR’A GÖRE GEREKÇE BU, YERSEN!..

Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın ‘Neden Belediye meclisi olağanüstü toplandı?’ sorusuna ‘Motaş’ın alacağı otobüsler için acil krediye ihtiyacı vardı. Bu yüzden toplandık, arada bu konuları da görüştük’ diye gerekçesini açıklamaya çalıştığı olağanüstü meclis toplantısında Mustafa Memiş, Nurettin Paşahan, Veli Ağbaba, Hakan Aydoğan (Yeşil Vadi), Ilıcak İnşaat (Sadullah Ilıcak) ve Kebir İnşaat firmalarının Yaka Köyü’nden aldıkları arsaların belediyeye hibesi Belediye Meclisi’nde Meclis’te AKP’lilerin oyları ile kabul edildi.

 

Muhalefet partilerinin meclis üyeleri, yargıya intikal etmiş bir konuda yargı kararı beklemeden arsa bağışlarının kabul edilmesinin yargının da kararını etkileyeceği görüşünde birleşirken; yolsuzluğun ilk patlak verdiği dönemlerde ‘ucu kime dayanırsa dayansın bu konunun üzerine gideceğiz’ diyen Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Bizim buradaki amacımız, belediyeye bağışlanması gerekip de bağışlanmayan arsaların belediyeye kazandırılması suretiyle kamu zararını ortadan kaldırmaktır” diyerek kararı savundu. AKP’li Belediye Meclis üyeleri, söz konusu inşaatların birçoğunun bittiğini, vatandaşların bu konutlarda oturduğunu, bu kararın da bu binalarda oturan vatandaşları mağdur etmemek için alındığını söylemesine karşın, İmar Müdürü Ümit Erener’in meclise verdiği bilgiye göre, arsa hibesi kabul edilen bazı inşaatların hala devam ediyor olması dikkat çekti.


CHP Meclis Üyesi Doğan Ağdaş ise ‘Ne yazık ki günümüzde hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar, Türkiye seninle gurur duyuyor’ diye omuzlarda taşınıyor. Burada yolsuzluk yapanlar, üç kağıtçıdır, hırsızdır, vatan hainidir. Bunların fotoğrafları çekilsin, aynen reklam panolarına yapıştırıldığı gibi yapıştırılsın ve altına yaptıkları yolsuzluklar, hırsızlıklar yazılsın” dedi.

 

“AYRICALIKLI MÜTEAHHİTLER İÇİN ALINMIŞ BİR KARARDI”

Mimar ve mühendislerden oluşan teknik uzmanların ‘Ayrıcalıklı müteahhitler (!) için alınmış bir karar’ dediği ve ek yoğunluk transferine bir kereye mahsus izin veren 3 Şubat’taki meclis karından müteahhitlerin geç kalmadan yararlanmasına karşın, 5 aydır başlatılan soruşturmanın bir türlü sonuçlandırılmaması kafalardaki soru işaretlerini daha da arttırdı.

 

“KAMU VİCDANI YARALANDI”

Ahmet Çakır’ın başkanlığındaki belediye meclisinin olağanüstü toplantısında konunun gündeme gelmesiyle söz alan SP Meclis Üyesi Celalettin Gönültaş, mahkemeye intikal etmiş bir konuda mahkemenin kararını beklemeden, mahkeme kararını etkileyebilecek bu meclis kararının kamu vicdanını derinden yaralayacağını söyledi.

 

Mahkemenin bu inşaatlar hakkında belediye meclisinin aldığı kararın tam aksi bir yönde karar alması halinde ifade vermesi gerekenlerin yerine belediye meclis üyelerinin ifade vereceğini vurgulayan Gönültaş, “Neticede buralarda oluşmuş bir rant vardı. Bu rantlara karşı kamu yararı esas alınarak bir çözüm üretilmedi. Onun için kamu vicdanını rahatlatmayacak, hatta bugünkü Malatya basınında bugünkü meclisin ‘Bir şeyleri aklamak için toplandığını’ söyleyen bir sürü yazılar var. Önce Malatya’daki kamuoyunu ikna edilip, ondan sonra bu problemlerin çözülmesini bekliyorduk. Onun için grup olarak bu husustaki 6 dosya için oylarımız red yönünde olacaktır” dedi.

 

KİM NE DEDİ?

SP Meclis Üyesi Celalettin Gönültaş: Bu meclis seçildikten sonra ilk toplantısında düzenleme alanı dışında kalan yoğunlukların bir parselde kullanılmasına ilişkin meclis kararını iptal edilmişti. Yaklaşık olarak bir senedir uygulanıyor ve bir senedir de kullanılmıyordu. Ancak bir mevzu incelenirken imar ile ilgili yolsuzluklar ortaya çıkmış ve bununla ilgili 13 tane dosya haklarından daha fazla evrakta hile ile evrakta sahtecilik ile yaklaşık 500 ile 5  bin metre arasında fazla kullanım vardı. Bunlarla ilgili komisyonlarda çalışmalar yapıldı. Belirlenen dosyalar hızlı bir şekilde Malatya’da ciddi bir kamuoyu oluşturularak mahkemeye intikal ettirildi. Mahkemenin sonucu beklenmeden mahkemenin sonucunu etkileyebilecek bir şekilde, bunların açıklarını kapatacak şekilde ilk meclisin iptal ettiği ‘ek yoğunluk transferi’ kararını, bir önceki toplantıda yeniden uygulamaya koydu. Şu anda zannedersem 6 tane madde bununla ilgili. Neticede buralarda oluşmuş bir rant vardı. Bu rantlara karşı kamu yararı esas alınarak bir çözüm üretilmedi. Yaklaşık olarak Çevreyolunda inşaat yapmış bir insan, (Mesela dosyalarda birinde var) 2 bin metrelik tapuda oynama yapmıştı. Zeminde 40 metre kullanan bir insan orada fazlada 800 metrekarelik bir dükkan yapmış oluyor. Bu adamın, kamunun hakkı alınmadan 100-200 bin TL’lik bir parayla veyahut 25-30 dönüm mezarlıktaki yaklaşık değeri 6-7 bin lira değerindeki bir arsayı alarak hibe etmesiyle ve bu hibenin kabul edilmesiyle bu sorunun çözülmeye kalkışılması bizim vicdanımıza sığmıyor. Ayrıca Mahkemesi devam eden bir işte, mahkemenin kararını etkileyecek bir karar almak, yarın mahkemenin bizim şu anda düzenlediğimiz olayın dışında bir karar vermesi halinde, bu evraklarla ilgili hem idaredeki insanlara, hem de dışarıdaki insanlara bir ceza çıkması halinde bu dosyalar ceza mahkemesinden idare mahkemesine gidecektir. İdare mahkemesinde bu dosyalarla ilgili herhangi bir yıkım kararı çıkması halinde bu işin altına imza atan, meclisteki tüm arkadaşların da ifade vermesi gereken insanların yerine ifade vereceğini düşünüyorum. Onun için kamu vicdanını rahatlatmayacak, hatta bugünkü Malatya basınında bugünkü meclisin ‘Bir şeyleri aklamak için toplandığını’ söyleyen bir sürü yazılar var. Önce Malatya’daki kamuoyunun ikna edilip, ondan sonra bu problemlerin çözülmesini bekliyorduk. Onun için grup olarak bu husustaki 6 dosya için oylarımız red yönünde olacaktır.

 

Bu çözüldüğü iddia edilen dosyalarda sadece iki tanesinde inşatlar bitmiş ve insanlar oturuyor. Biri Koyunoğlu’nda biri de İzzetiye Mahallesindeki inşaat. Diğerlerinde böyle bir sıkıntı yok. İlk bu olay ortaya çıktığında bu inşaatlara müdahale edilseydi böyle bir sıkıntı olmazdı. Daha farklı bir konumda olabilirdi. Bunlarla ilgili Şubat’ın 5’inde tebligatlar yapıldı.  Kanun gereği, tebligatlar yapıldıktan sonra 30 gün içinde inşaatını, yapısını, ruhsatına uygun hale getirmeyenler hakkında yıkım kararı alınması gerekiyordu. Şu dosyalara bile yapılan tebligat bir ayı geçmiştir. Kanunun gereği bile yerine getirilmemiştir.”

 

Mehmet Moran: (Bağımsız Meclis üyesi): Hani bunu yapmakla gerçek amacınız nedir? Neye hizmettir? Malatya kamuoyuna verdiğiniz sözün neresindesiniz? Yargı beklenmelidir. Yargı kararı beklenmeden bugün burada olağanüstü toplanmanın gerçek nedeni nedir? Ne yapmak istiyorsunuz? Kimleri aklamak istiyorsunuz.?

 

Doğan Ağdaş (CHP Meclis üyesi): Biz basında duyuyoruz, bunların imar yolsuzluklarının hukuka tecelli ettiğini. Hukukun vereceği kararları bekliyoruz. O yüzden bugüne kadar bugüne kadar bu yolsuzlukları yapanların adlarını söylemedik. Bakın, Cumhuriyet’in kuruluşundan 1950’lere kadar ‘devlet malını zarara uğratmak, rüşvet etmenin tek bir cezası vardı o da idamdı. Oysa bugün, devlet malını zarara uğratanlar, kamu malını gasp edenler omuzlara alınıyor, ‘Türkiye Seninle Gurur duyuyor’ diye omuzlarda hoplatılıyor. Malatya’daki bu imar yolsuzluğu ile kamunun malı gasp edilmiş. Bu insanları buraya af için getirdiysek yazık ederiz. Hukuku beklememiz gerekiyor. Benim kendi görüşüme göre burada yolsuzluk yapanlar üç kağıtçıdır, hırsızdır, vatan hainidir. Bunların fotoğrafları çekilsin, aynen reklam panolarına yapıştırıldığı gibi yapıştırılsın ve altına yaptıkları yolsuzluklar, hırsızlıklar yazılsın. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Eğer bunları gasp ediyorsanız, bu maddeleri görüşerek buraya getiriyorsanız vebalı günahı sizin boynunuza. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Burada kamu malı gasp edilmesin. Hızır Paşa, Pir Sultan’ı davet etmiştir. Pir Sultan, Hızır Paşa’nın masasında bir lokma yememiştir. Af buyurun, ‘Ben yemem, kapımdaki köpekler bile bu lokmayı yememiştir.” Hızır Paşa, “Seni bir şartla affederim. Getir köpeklerini, eğer bir lokma yemezse seni affederim’ demiştir. Köpekler gelir, köpekler de o lokmadan yemez. Yani bizim böyle dürüst olmamız gerekiyor. Birileri köşeyi dönsün diye, birileri paralar kazansın diye halkın malını gasp etmemiz gerekiyor. Ben aynen Celalettin Bey’e (Celalettin Gönültaş’a) katılıyorum. Burada gasp edilmiştir. Eğer tek partili dönem olsaydı bunların idam edilmesi gerekiyordu. Bu ülkede eğer bunlar mağdursa o zaman adam öldüren de mağdurdur. Böyle şey olur mu? Bu ülkede hırsızlık yapanlar, kamu malını gasp edenler mağdur değildir. Bugün bu karar yarın başka hırsızlık yapmak isteyenlere de emsal olacaktır. Affetmeyin. Yıkın. Bu binalar kamu malı gasp edilerek yapılmışsa bunları affetmeyin. Yıkın. Bütün bunlar hırsıza yol göstermektir.

 

Selim Pilten: (AKP Meclis Üyesi-İnşaat Mühendisi) “Bu inşaatlarda yaptığımız incelemeler neticesinde yaklaşık yüzde 80’i yüzde 90’nında insanlar oturuyor. Daireler kullanılıyor şu anda. Hatta birçoğu ikinci üçüncü evlere geçmiş. Biri almış oturmuş ihtiyacına binaen veya başka nedenlerle üçüncü bir şahsa satmış. Yani olayın adli boyutu bu 13 dosya ile ilgili devam etmekte. Mahkemeler bu sahtekarlıklarla ilgili, kamu zararı ile ilgili mahkeme boyutu devam ediyor. Biz meclis olarak vicdani boyutta 500-600 daireye karşılık gelen bireysel sıkıntı var. Daha insanlar bunun farkında değiller. Sadece 13 dosya ile uğraşıldığı zannediliyor ama büyük kısım bireysel boyutta daha büyük sıkıntılar yaşanacak ileri zamanlarda. Transfer boyutunda ise biz transferi sadece, geriye dönük, bizim aldığımız kaldırma tarihinden önce 2005-2009 tarihleri arasındaki transfere müsaade ettik. Bu insanlar bu 13 dosya eğer hibeleri sahte olmasaydı zaten bu hakları kazanmış durumdaydılar. Yani bir şekilde kendileri veya başka birileri bu insanları aldatmış veya bir yanlışlık olmuş. Eğer doğru bir işlem olsaydı bunların hiç zaman konuşamayacaktık. Bunun gibi bizden önce yüzlerce dosya var. Aynı bu şekilde yoğunluk transferi yapılmış. Biz zaten bu sıkıntıyı gördüğümüz için meclisin ikinci veya üçüncü oturumunda bu yoğunluk transferini kaldırdık. Aldığımız bu transfer kararı da kesinlikle yeni değildir, tamamen geriye dönük sıkıntıların çözülmesi adına. Normalde uygulanması gereken sürece de uyulmuştur. Ruhsatlar iptal edilmiştir. Belediyemiz gerekli adımları atmıştır. İmar İşleri Müdürümüz de burada. Belediye gerekli yasal süreci uygulamıştır. Cezalar 42. maddeye, 41. maddeye göre verilmiştir. Yani bu anlamda daha Malatya kamuoyunun farkında olmadığı büyük sıkıntılar bekleniyor. Eğer olay bu 13 kişi üzerinden çıkar da müstakilleşirse daha da büyüyeceğine inanıyorum.”

 

TARTIŞMALAR..

Mehmet Moran: Sayın Başkan, zat-ı alinizin içinde bulunduğu zor durumu anlayabiliyorum.

Ahmet Çakır (Belediye Başkanı): Edebiyat yapma. Ben zor durumda değilim.

Moran: Müsaade ederseniz söyleyeceklerimi arz edeyim

Çakır: Edebiyat yapma. Ne söyleyeceksen söyle. Konuyu başka yerlere kaydırma.

Moran: Selim Pilten, ‘Vatandaş oturuyor, üçüncü şahıslara satılmış’ diyor. Hali hazırda mühürleme kararlarınıza, yasa ve kararlara rağmen, bu arkadaşımızın söyledikleri, bu yüce meclisinin görevlerini kanun ve yasalar doğrultusunda yapmasına bir engel midir? Bir mazeret midir? Bir de geçmişi kastederek, yüzlerce dosya var diyor. Bu yüzlerce dosyanın, kimlere, hangi döneme, nereye aitse gereğini lütfen acilen, en kısa zamanda kamuoyunu tatmin etmek ve kamuoyuna verdiğiniz sözleri tutmak adına lütfen yapın. Yargı kararı beklemeden atılacak her türlü adım, her türlü yorum ve şaibeye de açık olacaktır.

Ahmet Çakır:  Bu uygulama bizim dönemimizde gerçekleşmiş bir uygulama değil. Yoğunluk transferi bizim dönemimizde kaldırılmış bir uygulama. Bizim arkadaşlarımız bu usulsüzlüğü tespit etti. Bu usulsüzlük çerçevesinde daha önce bu dosyalar, yüzlerce inşaat bu yoğunluk transferinden faydalanmış. Burada görülen eksilik nedir? Evrakta tahrifat gibi bir takım suç teşkil eden ve belediye mülkiyetine geçmesi gereken yerlerin belediye mülkiyetine geçmemesi nedeniyle kamu zararının oluşması. Arkadaşlarımız, bu usulsüzlükleri tespit ettiler ve biz bunun her aşamasındaki gereğini yaptık. Ne yaptık? Kendi içinde bunu istismar eden biri olduysa, bunların yargılanması adına soruşturulması adına muhakkik istedik ve valiliğe bildirdik. Aynı konuları, çıkan dosyaları, üzerinde tahrifat yapılan, haksız yere yoğunluk alınan, belediyeye verilmesi gereken arsaların geçmemesi üzerine tespit ettiğimiz dosyaları savcılığa verdik.  Bundan sonraki süreçte de bunları imar komisyonumuza havale ettik. Bu konunun çözüleceği yer yine meclisimizdir. İmar komisyonu da bir çalışma yaptı. Bunun her boyutunu değerlendirecek. Biz burada kimseyi, ne gözetelim, ne koruyalım ne esirgeyelim diye bir düşüncemiz asla ve asla olmadı. Hiçbir meclis üyemiz de baskı altında kalmayacak. Bu arkadaşlarımızın bu uygulamasında kim suçluysa savcılık bunu ortaya koyacak. Bununla ilgili bizim bir amacımız da kamu zararını tazmin etmekti. Kamunun zararını ortadan kaldırmaktı. Belediyeye geçmesi gereken ancak geçmeyen mülkiyetlerin belediyeye geçmesini sağlamaktı. Biz bu şekilde bu zararları kazanmış olduk. Kamunun zararını ortadan kaldırmış olduk. Yasanın bize verdiği bir ceza vardı ve yasa çerçevesinde herkese bu cezalar yazılmıştır. Bir diğer ceza da biz uyarı yaptığımız halde inşaata devam ettiği tespit edilen inşaatlar vardı. Kimin hangi aşamada ne yaptığını tek tek tespit ettik. Bunların da yine yasanın bize verdiği ceza yazma hakkı vardı. Kaçak inşaatını devam ettiren arkadaşlara da bu cezalar kesilecek. Birilerini korumak ve esirgemek gibi bir anlayışımız yok. Bu konunun kararını da meclis verecek.”

 

MÜDÜR BİLGİ VERDİ..

Belediye İmar Müdürü Ümit Erener ise,  söz konusu inşaatlarla ilgili şu bilgileri aktardı (Siyah yazılı olanların Yaka Köyü’ndeki arsa bağışları kabul edildi):

 

* Karakavak’taki 105 ada 6 No’lu parselde 4 blok var, üçü bitmiş oturulmakta. Yaklaşık 120 daire var. (Yeşil Vadi.)

* Çilesiz 4426 ada 1 No’lu parselde inşaat devam etmekte. (Ilıcak İnşaat- Sadullah Ilıcak)

* Çamurlu 4641 ada 2 Nolu parselde inşaat devam etmekte.

* Karakavak, 104 ada 11 nolu parselde inşaat bitmiş 24 dairede oturulmakta.

* Karakavak 3491 ada 3 nolu parselde inşaat devam etmekte.  (Veli Ağbaba)

* Çöşnük 4156 ada 1 nolu parselde inşaat bitmiş 48 dairede oturulmakta

* Koyunoğlu 2320 ada 13 no’lu parselde inşaat bitmiş 48 dairede oturulmakta.

* Karakavak: 113 ada 10’lu parselde inşaat bitmiş tamamında oturulmakta.

* Koyunoğlu, 70 ada 102 parselde inşaat bitmiş tamamında oturulmakta (Sahibi Mustafa Memiş)

* Akpınar 46 ada 21 no’lu parselde inşaat bitmiş, otel olduğu için ruhsatını beklemekte. (Otel- Nurettin Paşahan)

* Çilesiz 1108 ada 3 no’lu parselde inşaat bitmiş iki bloğun birinde oturulmakta diğeri oturulmaya hazır durumda

* İzzetiye 3376 ada 6 no’lu parselde inşaat bitmiş, toplam üç bloğun ikisinde oturulmakta birinde yarısında oturulmakta. (Kebir İnşaat)

* Karakavakta 103 ada 2 nolu parselde inşaat tamamen bitmiş hepsinde oturulmakta.”

 

Belediye Başkanı Ahmet Çakır ile daha sonra Esenlik Genel Müdürlüğü görevine getirdiği Hacı Uğur Polat'ın, bu görevlerinden önce ortakları arasında bulundükları, belediyedeki görevleri nedeniyle ortaklıktan ayrıldıklarını ifade ettikleri  Çöşnük'teki inşaatın ise görüşülen 11 dosya arasında yeralmaması dikkat çekti. Bu dosyada da "sahte işlem"le yoğunluk kullanıldığı saptanmıştı.

 

Bu arada, 6 imar dosyasıyla ilgili yoğunluk transferi teklifi AKP'li üyelerin oylarıyla kabul edildi.

 

Diğer yandan, meclisin toplantısında gündeme gelmeyen 5 imar dosyası ile ilgili de "yıkım" kararı verildiği bildiriliyor. Bu dosyalar için hangi ölçülere göre yıkım kararı verildiği de merak konhusu oldu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız