SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Haberin Kozu atv'de

A- A+ PAYLAŞ

Malatyahaber.com'un da yayıncılarından olan ve Malatya Görüş Gazetesi'nde gazetecilik meslek yaşamına başlayan Fuat Kozluklu ile Takvim Gazetesi'nin 13 Temmuz 2008'de yaptığı röportaj:

Haberin kozu atv'de

Türkiye, yıllarca beklediği haberi ilk ondan duydu Abdullah Öcalan'ın yakalandığını ilk duyuran haberci Fuat Kozluklu, Malatya'da yerel bir gazete muhabirliğinden Washington temsilciliğine uzanan kilometre taşlarının son durağında; atv'de....

Televizyon haberleri, temizlik dönemine devam ediyor. Bir dönem ekranları istila eden 'İstanbul'un göbeğinde fuhuş rezaleti', 'Travestiler kameralara saldırdı', 'Sarhoş sürücünün komik halleri' gibi haberlerden bunalan izleyiciye 'haber' sunmak için kolları sıvayan TV kanalları, geçtiğimiz sezona anchorman yarışıyla başlamıştı. Tecrübeli habercilerin boy gösterdiği ana haber bültenleri arasında atv, haber yarışına elinde bir kozla devam ediyor. Koz olması sadece soyadına bir gönderme değil. Haftasonu haberlerinin yeni yüzü Fuat Kozluklu bütün habercileri kıskandıracak haberlerle dolu kilometre taşlarına ve başarı öyküsüne sahip... Malatya'da küçük bir yerel gazetenin muhabirliğinden birçok ulusal TV ve radyonun Washington temsilciliğine uzanan yolun atv durağındaki Fuat Kozluklu; İletişim fakültelerinde örnek olarak da anlatılıyor.

BAB-I ALİ'YE HABER ATLATTI

1984 seçimleriyle yeni bir döneme giren Türkiye gibi, seçimler sırasında bütün basına haber atlatan genç bir muhabirin de hayatı yeni bir döneme girdi. Malatya'nın Görüş gazetesinde İsmet Yalvaç'ın yanında muhabirliğe başlayan 17 yaşındaki Fuat Kozluklu; Turgut Özal, Erdal İnönü ve Necdet Calp'ı arayarak seçimlerle ilgili görüş almış ve gazetesine manşet olan bu haberle bütün Bab-ı Ali'ye haber atlatmış. Ertesi gün ise ulusal gazeteler, Görüş Gazetesi'nin haberlerini gazetelerinin manşetlerine taşımışlar. O dönem Cumhuriyet gazetesinin haber müdürü olan Yalçın Bayer'in girişimleriyle İstanbul'a gelen Fuat Kozluklu, bugünlerin hayalini o zamandan kuruyormuş. Topluma ve insanlara hep bir katma değer oluşturmak, hayatlarına gelişim katmak için onları bilgilendirmek amacını 16-17 yaşlarından itibaren taşıdığını söyleyen Kozluklu, bunu gerçekleştirmek için en yakın mesleğin gazetecilik olduğunu düşünerek bu mesleğe baş koymuş. Lafın gelişi değil gerçekten baş koyan Kozluklu, habercilik uğruna defalarca gözaltına alınmış, dövülmüş, kolu kırılmış... Yine gazeteciliğe başladığı yıllarda ortaya çıkan terör sorununu en yakından takip eden gazetecilerden biri olmuş. Dört yıl boyunca sınırdaki çatışmaları takip eden, Irak sınırını geçen, Irak'tan kaçan mültecilerle Türkiye'ye yolculuk eden Kozluklu, Kosova Savaşı'nın da en yakın takipçisi.

KAMERA SEHPASI DA TAŞIDIM

Yerel gazeteden geldiği için gurur duyduğunu ve bunun kendisi için bir madalya olduğunu vurgulayan Fuat Kozluklu, yine de bir yanını hep eksik hissetmiş. Bu yüzden de hep okumuş, araştırmış, kendinden deneyimli gazetecilerden dersler dinlemiş, arşivlerde sabahlamış. Foto muhabirliği ve kameramanlık da yapan Kozluklu, kamera sehpası taşımış yeri geldiğinde mikrofon tutmuş. Bunların zaman zaman meslektaşları arasında aşağılanma konusu edildiğini anlatan Kozluklu; "Evet, ben kamera asistanlığı yaptım; kameramanlık, foto muhabirliği, muhabirlik yaptım, Washington Temsilciliği yaptım ve de kameranın önündeyim şimdi. Ne güzel ben mikrofon taşıyarak, kamera sehpası taşıyarak, asistanlık yaparak buralara geldim. Zaten doğrusu da bu. Batıda kamera önündeki insanlar hem yerelden hem de bu işin mutfağından gelmiştir. Ben de 'Yerelden gelmeyenler iyi haberci değildir' desem olur mu? Orada haber sunan anchormanlar hâlâ haber sahasına çıkar. En ünlü anchormanleri bir olay yerinde anons yaparken görürsünüz... Ne güzel!" diyor.

Haber onun işi

Fuat Kozluklu, anchormanlık yaparken haberden de kopmayacak. Haber sahasından ayrılmayacağını söyleyen Kozluklu, yurtdışında da işlerin böyle yürüdüğünü anlatıyor.

Ve arzulanan haber geldi...

15 yıl boyunca Washington'da yaşayan ve birçok basın kuruluşunun Washington temsilciliğini yapan Fuat Kozluklu, Türkiye'nin en çok beklediği haberi, Abdullah Öcalan'ın yakalandığını duyuran ilk haberci. Herkes onun haberi nasıl edindiğine ilişkin efsaneler üretti. Haberi almasının ardına ise efsaneler değil, her habercinin hayali olan "şüphelerin doğru çıkması" ve Türkiye ile ABD arasındaki saat farkı var. Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye doğru yola çıktığı sabah saatlerinde Washington'da gece yarısı olması Kozluklu'nun şansı olmuş. O saatte televizyon izleyen Kozluklu, Amerikan kanallarının yayın akışlarını kesip Avrupa'da yaşayan PKK yanlılarının gösteri yaptığı haberlerini vermiş. Yayın akışının kesilmesinden ve PKK yandaşlarının ayaklanmasından şüphelenen Kozluklu, hayatının en büyük haber başarısını şöyle anlatıyor: "Kuşkulandım belli ki bir şey olmuştu Apo'ya. Bir şey olmuştu ki, yandaşları sokaklara döküldüler. İki ihtimal vardı ya ölmüş-öldürülmüş ya yakalanmıştı. Tanıdığım ABD'li bir diplomatı aradım, 'Yakalandı mı öldürüldü mü?' dedim. 'Açıklamadılar mı hâlâ?' dedi 'Nasıl yani?' dedim; 'Türkiye'ye teslim edildi' dedi. Sonra bana sinirlendi; 'Bu saatte beni niye arıyorsun, beni rahatsız ediyorsun' dedi. Sonra bir Türk diplomatı aradım, adını asla söylemeyeceğim, ona 'Öcalan yakalanmış, Türkiye'ye getirilmiş benim için teyid eder misiniz?' dedim. O da teyit edince hemen bağlı olduğum NTV'yi aradım. Bağlantı yaptık haberi duyurdum ama heyecandan ne dediğimi bilmiyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız