Geçtiğimiz yıl Eylül ayında av tüfeğiyle bir kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak açılan davanın duruşmasında, katil zanlısı ile tanığın ifadeleri birbirini tutmadı.
Çavuşoğlu Mahallesi'nde 28 Eylü 2010 tarihinde Gökhan B.'nin av tüfeğiyle ateş etmesi nedeniyle Ünal Aladağ (22) hayatını kaybetmişti.
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davasında Gökhan B. tutuklu, Ömer B. ise tutuksuz yargılanıyor.
Katil zanlısı Gökhan B., duruşmada, olaydan bir gün önce açık kimliğini ve adresini bilmediği S. adlı kız arkadaşını Ünal Aladağ'ın evine götürerek orada gece misafir olarak kaldıklarını, sabah Ünal'ın kız arkadaşına gözle ve sözle sarkıntılık ettiğini ve kendisine cep telefonundan küfür içerikli mesajlar gönderdiğini iddia etti.
Olay günü Ünal Aladağ'ın kendilerini arkadan ıslık çalarak durdurduğunu ve burada kendisine küfürler etmeye devam ettiğini iddia eden Gökhan B., "Ben araçtan indim,. Elimde köyde ava gitmek için bulundurduğum av tüfeği vardı. Ünal elimdeki av tüfeğini almaya çalıştı. Bende silahı kendime doğru çekiyordum. Ben geri çekerken silah birden ateş aldı. Başkada ateş etmedim. Geri araca bindim ve diğer arkadaşlara hastaneyi aramalarını söyledim. Jandarmaya teslim olmaya giderken polis bizi yolda yakaladı. Pişmanım" dedi.
Tutuksuz olarak yargılanan Ömer B. ise duruşmada, Ünal Aladağ'ın olay sırasında tüfeğin namlusunu çekmeye çalıştığı sırada tüfeğin ateş aldığını belirtti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen B.T. ise olay sırasında yolda yürüdüğünü belirtip, "Önce arabadan Ömer ile Ali indi. Onlar Ünal ile hararetli bir şekilde tartışıyorlardı. Zannedersem kız meselesiydi. Tartışma sırasında Gökhan arabadan indi ve elinde tüfek vardı. Tüfeği içkili adama doğrulttu, içkili adamda küfür ederek 'Hadi vursana' diye söyledi ve üstüne gitti. Ardından Gökhan ateş ettiğinde aralarında yaklaşık yarım metre mesafe vardı. Ateş etmeden önce Ali, 'Gökhan yapma' diyordu. Ben gördüğümde tüfeğin namlusu önce aşağı doğruydu, ben zannettim ayağına ateş edecek. Ancak daha sonra karnından vurulduğunu gördüm. Ölen şahıs tüfeği tutmadı. Yani tüfeği tutup çekiştirme olayı olmadı. Ölen kişi, vuran şahsın üzerine doğru, 'hadi vursana' diye yürüdü. Ölen aşırı içkiliydi, zaten isteselerdi onu iterek yere düşürebilirlerdi" şeklindeki ifadeleri kaydetti.
Olay esnasında Gökhan ile Ömer B.'nin yanında bulunan Ali A. ise, "Tüfek ikisinin arasındaydı. Yüzde 90 tutmuştur. Çünkü bir birlerine çok yakındılar. Hatta tüfeğin namlusu da yere bakıyordu. Nasıl karnına isabet eti, bilmiyorum. Ben Ünal'ın tüfeği tuttuğunu tam olarak göremedim. Ancak Gökhan ile Ünal bir birlerine çok yakındılar. Olaydan sonra ben 112 acil servisi aradım. Gökhan beni daha sonra araçtan indirdi" ifadelerini ileri sürdü.
Diğer tanıkları da dinleyen Mahkeme Heyeti, duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
