SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Haksız İthamdan Vazgeçilmeli"

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:22:07
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Aktif İşadamları Derneği(MAKİAD) öncülüğünde bazı dernek yöneticileri, özellikle 17 Aralık operasyonuyla başlayan süreç konusunda açıklamada bulundular.

Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen Malatya Aktif İşadamları Derneği,  Sağlıkçılar Derneği, Malatya Eğitimciler Derneği, Memurlar Derneği, Çeküder, Genç MAKIAD, Malatya Din Eğitimcileri Derneği ve Malatya Bingöllüler Derneği tarafından ortak basın açıklaması yaptı.

Fethullah Gülen Cemaatine yakın olan derneklerin ortak basın açıklamasını MAKİAD Başkanı Suat Sarın okudu. 

Sarın, basın açıklamasında, “Bilindiği gibi Türkiye son aylarda farklı ve gergin bir sürecin içerisinden geçmektedir. Başta iş dünyası olmak üzere 11 yıldır iktidarda bulunan AK Parti’nin yaptığı bütün demokratik çalışmaları alkışladık.” diyerek şunları belirtti.

“Demokrasi adına atılan adımlara verdiğimiz destekten hiç pişman olmadık, olmayız da. Ak Parti’ye açılan kapatma davasına karşı çıktık, askeri vesayetin ortadan kaldırılması için yapılan politikaların arkasında durduk. 12 Eylül referandumunda anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi, yargı bağımsızlığı ve ileri demokrasi için yoğun bir çaba harcadık. Çünkü iş dünyası olarak biliyoruz ki; yabancı sermaye ve yatırımcıyı teşvik edecek unsurların en başında hukukun işlerliği gelmektedir. Bugün meclise gelecek olan HSYK yasa tasarısının Anayasanın temel hükümlerine aykırı olduğu aşikardır. Tasarı yasalaşırsa, hukuk devletinin esasını oluşturan kuvvetler ayrılığı prensibi yara alacaktır.  Son dönemde yaşanan tartışmalar ve HSYK üzerinde yapılmak istenen değişiklikten dolayı iş dünyası tedirginlik yaşamaktadır.”

“İki aydan bu yana, dershanelerin kapatılmak istenmesiyle başlayan tartışmanın ardından Hizmet Hareketi’ne yönelik yıpratma, itibarsızlaştırma, hatta şeytanlaştırma kampanyalarını üzülerek izliyoruz.” diyen Sarın daha sonra şunları belirtti:

 “28 Şubat döneminde toplumun bir kesimi mürteci, habis ur, sıkma başlar gibi karalamalarla yok edilmeye çalışılmıştı. Bugün de Hizmet Hareketi aynı yöntemlerle hedef haline getirilerek paralel devlet, çete, virüs, in, gizli örgüt, haşhaşi  gibi çirkin ithamlarla hiçbir bilgi ve belge ortaya konulmadan kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.  Bir kısım medya, sorumlu ve objektif gazetecilik kriterlerini hiçe sayarak ve bir merkezden yönlendiriliyor izlenimi vererek her türlü yalan ve iftiraya başvurmak suretiyle hizmet hareketi hakkında kara propaganda kampanyası yürütüyor.  Hizmet hareketi ile ilgisi olduğu düşünülen iş adamları, keyfi denetim ve tehditlerle baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bazı işletmelerin ruhsatları iptal ediliyor. Madem bu işletmelerde bir usulsüzlük vardı, neden bu zamana kadar bir işlem yapılmadı. Her şeyin zamanlaması manidar da bunun zamanlaması manidar değil mi? Camiaya yakınlığıyla bilinen bir katılım bankası, kamu kurumlarına, mevduatlarını çekme konusunda talimat verilerek devlet eliyle batırılmak istenmiştir.

Kamuda çalışan memurlar, bürokratlar hizmet hareketine nispet edilerek fişleniyor ve hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden kıyıma tabi tutuluyor. “

Sarın, “28 Şubat sürecinde irtica söylemleriyle operasyon yapılmak istenen camia, günümüzde de paralel devlet, çete, örgüt suçlamalarıyla yıpratılmak istenmektedir. Yaşanan her olumsuz hadisenin arkasında ‘cemaat var’ söylemiyle toplumda negatif bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. “ dediği basın açıklamasında daha sonra şunları ifade etti: 

“İşadamları olarak bu durumdan ciddi rahatsızlık duyduğumuzu belirtmek istiyoruz.

Bütün gelişmeler, tavanıyla tabanıyla hizmet hareketine gönül veren herkesi derinden üzmekte ve ülkemizin birliği, beraberliği ve geleceği adına kaygılandırmaktadır. Toplumda oluşan gerginliğe bir an önce son verilmeli, uzlaşmacı bir tavır sergilenerek 76 milyon insanın psikolojisi göz önünde bulundurularak gergin ortam yumuşatılmalıdır. İçinde bulunduğumuz gergin ortamdan kurtulmak için adaletin işlemesine imkan verilmeli, hukuk önünde eşitlik ilkesi işletilmeli, halkın devlete ve devlet kurumlarına karşı güveni kuvvetlendirilmelidir. Kamu görevlileri üzerinde bir baskı oluşturulmamalı, görevlerini kanunlar çerçevesinde yapmalarına imkan tanınmalıdır. İddia edildiği gibi paralel devlet varsa, kanunlar ve yasalar çerçevesinde kalınarak belgeleriyle ortaya çıkarılmalı, adilce yargılanmaları sağlanmalıdır.

Netice itibariyle haksız ithamlardan, mesnetsiz suçlamalardan vazgeçilmelidir. Ötekileştirme yoluyla toplumda çatışma ortamı oluşturulmamalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi temel alınarak toplumda yeniden sulh ve huzur iklimi oluşturulmalıdır.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız