SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Hamido'yu Kim Öldürdü?''

A- A+ PAYLAŞ

Yeniçağ Gazetesi'nden Altemur Kılıç, birlikte hapis yattığı Hamido'nun suikast sonucu öldürülmesi ve son olarak bu konuda ortaya atılan iddiaları, "Ergenekon'un Fendi" başlıklı yazısına konu etti.

Kılıç'ın yazısı şöyle:

"Ergenekon Çetesi” meğer ne kadar güçlüymüş... Katolik kilisesinden ve cemaat çetelerinden de fazla! Meğer tarihin, hatta uzak tarihin derinliklerinde de Ergenekon Örgütü varmış. “İttihat ve Terakki”, “Halaskarını Zabitan” hatta “Kuvayı-ı Milliye, Müdafaa-ı Hukuk” hatta ve hatta Topal Osman, hep Ergenekon’a bağlı! Utanmasalar Mustafa Kemal’in 1 Numara, İsmet Paşanın da 2 numara olduğunu söyleyecekler! Tabii, İsa Hazretlerini çarmıha gerdiren, Roma’da Sezar’a suikast yapanlar da Ergenekon! Günümüze gelelim: Polonya’da Cumhurbaşkanının ve yanındaki devlet erkânının, aynı zamanda hayatını kaybetmesine sebep olan uçak kazası da “Ergenekon işi”. Dilin kemiği yok, adaletsizliğin sınırı yok!

Malum medyaya göre Samsun ve Kayseri’deki “yumruklar” da muhakkak Ergenekon provokasyonu! 2007 yılında artan şehit cenazeleri ve cenaze törenlerinin hükümet aleyhtarı gösteriye dönüştürülmesi olayları, Ergenekon ve bağlantılı çetelerin provokasyonu. Neredeyse şehitleri de PKK değil “Ergenekon” öldürdü diyecekler! Zaten ima da ediyorlar!

Pes ki pes!

Fakat yeni bir iddia bana pes dedirtti; Malatya eski Milletvekili, sonra Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, 1978’de bombalı paketin evinde patlaması sonucu iki torunu ve geliniyle birlikte can vermişti...

Bugünkü “Ergenekon kapsamında” 84 yaşındaki eşi Mukaddes Fendoğlu ve oğlu Adnan Fendoğlu, olayın Ergenekon ile ilişkili olduğunu düşündüklerini söylemişler!

Rahmetli “Hamido” dostumdu. 1960’da Yassıada’da koğuş-ranza arkadaşımdı... Bu, eski dostluğumuzun anısı ve Sayın eşine ve oğullarına saygım olmasaydı sorardım; öyleyse bu iddiayı, ortaya atmak için neden 32 yıl beklediniz?

Hamit Fendoğlu Yassıada koğuş arkadaşımdı. Mert, yiğit bir insandı! Malatyalı, Kürt asıllıydı... Kendisini Türk bilen bir vatanseverdi.

Yassıada’da aynı koğuşta Şeyh Sait’in torunu Melik Fırat, bana “Bir gün geleceksin, Türkîlerin...” derken Hamido, “Bakma bunların bu sözlerine” demişti.

Hiçbir şeyden yılmazdı! Yassıada zindanının gardiyanı Tarık Güryay’dan korkmaz, o gelince, ayağa kalkmazdı... Bu yüzden de defalarca adadaki Bizans zindanına tıkılmıştı!

Gene de yılmadı!

Bir defa Albay Tarık’ın baskınında başka bir tutuklunun yatağının altından “Molla” çıkınca, hemen suçu üstlenmiş ve gene zindana götürülmüştü... “Molla”, onun el eseriydi. Yatakların altındaki çelik yayları, taşla biler, meyve soymak için kullandığımız bıçakları yapardı... Çikolata yaldızlarından sap yaptığı için, bunlara “molla” derdik! Kapıdaki nöbetçi anlamasın diye!

Yassıada’dan çıktıktan sonra, Adalet Partisi’nden Malatya milletvekili oldu ve bu sırada da Çetin Altan’ı dövdü!

Bir anekdot
Hamit Fendoğlu, İskenderun’da yedek subay asteğmen olarak görev yapmaktadır. Bir kilisenin, boyuna çalan çanı çevreyi, onu ve erlerini rahatsız etmektedir! Fendoğlu takımı içtimada toplar: “Tüfek çatılacak... Kiliseye marş marş... İki er kuleye çıkacak çanı sökecek. Denize marş, çan denize atılacak”.

Belki aşırı bir hareket ama, Kürt asıllı Türk vatanseveri Hamido, eğer bugün yaşasaydı şu sırada birçok “çanlara ot tıkayacak” mert bir adamdı... Ruhu şad olsun!"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız