SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Hani İhaleler Şeffaf Olacaktı?"

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:27:29
A- A+ PAYLAŞ
Saadet Partisi il başkanı Mehmet Asiltürk, belediyenin son fidan alımları ile yapılan ihaleleri konu ettiği açıklamasında, belediye yöneticilerine çeşitli sorular yöneltti ve "Bunları soruşturmak lazım"dedi.
 
"BÖYLE BİRŞEY YAPAMAZ.."
Asiltürk, açıklamasında şunları söyledi:
 
"Yaklaşık olarak bir aydır Malatya gündemini işgal eden Malatya Belediyesi’nin ihale ile aldığı yaklaşık 2 Bin tane ağaca ödediği 1 milyar yeni parayla 1 Trilyon 753 Milyar lira bir para söz konusu. Bazı basın kuruluşları tarafından kamuoyuna da bu ağaçların ayrı ayrı fiyatları yansıdı. Şu anda Türkiye’nin ekonomisine baktığımızda Malatya’daki halkın geçim standartlarına baktığımızda vicdanen bu fiyatların bu ağaçlara verilmesi zaruri mi?
 
Oysa alınan ağaçlardan kestane ağacının Malatya’da daha önceden yetiştiğini biliyoruz. Bu Türkiye şartlarında da yetişen bir ağaç. Yani 50-60 TL’ye alınacak bir ağaçken illa ithal olup da 3-5 katı pahalı almak ne kadar vicdani? Bu işi yapanların genelde müteahhitlik olduğunu biliyoruz. Belediye Başkanı Ahmet Çakır göreve gelmeden önce ortak müteahhitlik yapan birisiydi. Yaptığı sitelerin bahçesine bu ağaçlardan dikmeyi kendine yedirir mi? Yani iğneyi önce kendimize çuvaldızı başkasına batıracağız. Eğer ben yaptığım sitelerin bahçesine bu ağaçlardan ithal ederek getirip diktim sattığım apartmanlarda yaşayanlar bu ağaçların gölgesinde istifade ediyor diyebiliyor ve vicdanen böyle bir şey yaptıysa Malatya halkının parasıyla da böyle bir şey yapmasında bir beis yoktur. Ama ben hiç ihtimal vermiyorum. Böyle bir şey yapmaz, yapamazda. 
 
Yine öğrendiğime göre Park Bahçeler Müdürlüğü’nce caddeler dikilen çiçekler Park Bahçeler Müdürlüğü tarafından yetiştirilirken son birkaç yıldır bu çiçekler de dışarıdan alınıyormuş. Bu çiçekler kimden alınıyor, şimdiki alınanla yetiştirildiğindeki maliyetin arasındaki fark ne? Bu kadar işçi park bahçelerde istihdam edilirken çiçekleri dışarıdan hazır almak ne kadar vicdani? Bunları soruşturmak lazım.
 
Biz bunları söylerken bu arkadaşlarında inançlı olduğunu biliyoruz. İnsanların önceliği vicdanlarının önceliğidir. Vicdanla inanç olmadığı müddetçe her şey yapılır. Ama bunlar varsa ve şu anki nüfusa göre Malatya’nın merkez nüfusuna göre yaklaşık 450 Bin insanın adına gelen parayı birileri kar etsin, birileri daha fazla kazansın diye çar-çur etmek ne kadar bir şehrin şehremin’e yakışır buda vicdanlara sorulacak bir konudur. 
 
Yine Malatya Belediyesi’nin daha çok görüntüye önem verdiği, makyaja önem verdiği ve fuzuli olarak yaptığı bir sürü yatırım var. Malatya Belediyesi Ahmet Bey’den sonra Ankara’dan bir örnek aldı. Yaptığı bütün yatırımları ve kaldırımları kendi şirketine veriyor. Şirketi aracılığıyla da müteahhitlere dağıtılıyor. Belediye ihale yapsa ihale kanununa göre yapmak zorunda ve ihalede bir yanlışlık olduğunda ihale üst kurulu buna müdahale etmektedir. Ama Belediye İktisadi Teşekkülleri dediğimiz BİT’ler Esenlik, Fuarcılık gibi şirketlerin yaptığı ihaleler buna tabi değil. 
 
Ahmet’i, Mehmet’i çağırıyor birinde üç tane göstermelik teklif alınıyor. Zaten iş O’na verilecek. Gidiyor o şahıs üç tane teklifi getiriyor. O tekliflerde ne yazdıysa onun üzerine kendi fiyatını daha düşük göstererek ihale alıyor. 
 
Bakın yaklaşık olarak üç yıldır Malatya’da değişmeyen kaldırım yapılıp ta sökülmeyen asfalt kalmadı. Yeni Camii’nin karşısındaki sokağı üçüncü kez söküp yapıyorlar. 
 
Bu paralar kimin parası? Yani biz üç günlük dünyada yaşıyoruz ve öldüğümüz zaman zerre kadar hayrın da şerrin de hesabının vereceğimiz bir güne inanan insanlarız. Ve Şehrin Emin’i olan her çoban güttüğünden sorumludur bu kadar insanın parasını çarçur ederek birilerine rant sağlayarak çalışmak hiç kimseye yakışmaz. 
 
Eskiden belediyenin yaptığı işlerde işin mahiyeti ile ilgili tabelalar asılırdı. Tabelada işin alan firma, verdiği fiyat, işi bitireceği süre gibi bilgiler yer alırdı. Ama üç yıldır bu kadar, asfalt ve kaldırım yapıldı hiçbirinde bir tabela görmeniz mümkün değil. Hangi firma aldı, kim yapıyor, kim söküyor, kim firma sahibi, ne zaman başlayacak, ne zaman bitirecek hiçbir şey belli değil. 
 
Hani ihaleler şeffaf olacaktı, açık olacaktı nerde verilen sözler. Ortak akılla hareket edilecekti, çalışılacaktı. Nerde bu sözler? 
 
Müslüman her işi yapar ama asla yalan söylemez. Önderimiz Resulullah Efendimiz (SAV) her günahı söylüyorlar sesini çıkarmıyor. Ama Müslüman yalan söyler dediğinde: “Asla Müslüman yalan söylemez” diyor. Bu sözler bu insanların ağzından çıktı. Bugüne kadar geçen sürede bu sözlerle en ufak irtibatlı bir olay yapılmadı. 
 
Ben yine söylüyorum. Evet, Malatya yeşillenmeli. Malatya ağaçlanmalı. Ama Malatya ağaçlandırılırken en tasarruflu, eh hızlı, en çabuk gelişecek, en fazla büyüyecek ve en fazla yeşillik verecek ağaçlarla yeşillenmeli. Ben Avrupa’dan ağaç ithal ettim getirdim şovuyla Malatya’nın yeşillenmesi amaç değil, israftır. Ve şu anda Türkiye’nin Malatya’nın, halkın geçim düzeyi ortada iken bir asgari ücretli 701 TL’ye talim ederken bir ağaca Bin 800 TL vermek hangi vicdana, hangi insanlığa sığar çok merak ediyorum. 
 
Bir diğer konu aslında bu konu ile ilgili daha önceden bir basın toplantısı düzenleyecektik. Bu ağaçların Malatya’da yetişip yetişmeyeceği, yetişirse ne kadar sürede yetişeceği konusunda devletinde bir kurumu olan Malatya’nın ağaçlandırma işlerini yapan. Meyvecilik ve Araştırma ile ilgili Kuruma bir yazı yazdık. Bu kuruma 29 Mart 2012 tarihinde yazmış olduğumuz yazıya, 12 Nisan 2012 tarihinde cevap verildi, Verilen cevap aynen şöyle: ‘Bu konularla ilgili gerekli açıklama ve bilgiler Orman Müdürlüğünden alınabilir. Biz bu konuyla ilgili açıklama yapmakla mükellef değiliz. Biz Kayısı Araştırma İstasyonuyuz ”dediler. Malatya’da ağaç ve meyvecilikle uğraşan bir tek kurum var. O’da meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’dür. Yani biz gelişi güzel basın açıklaması yapıp ta bu ağaçlar Malatya’da yetişmez, uygun değildir dememek için Devletin kurumuna sormak gereği duyduk.  
 
Belki bu dünyada kimse hesap sormaz ama ben eminim ki öbür dünyada bunun hesabı zerresine kadar sorulacaktır. Onun için idarecilerimizin inancına göre çalışmaları gerekiyor. Zaten inancına göre çalıştıktan sonra ne adam kayırma, ne de israf olur, ne yapılan işler tekrar sökülüp yapılır. Maalesef üç yılımız bu konuda veba edilmiş, bertaraf edilmiştir. 
 
Bu kafayla değil Malatya büyükşehir, büyük bir köy görünümünden öteye gidemeyecektir. Buna inanmayanlarda on yıldır iktidarda olan ve 8 yıldır da belediyeyi yöneten zihniyetin Melekbaba, Taştepe, Çarmuzu, Yeşiltepe’ye yamaç mahallerine gidip gezmeleri yeterli. Birde en yakın bir köye gitsin baksınlar şehirdeki bu ortamın bu köyden 
bu mahallerden bir farkı varsa desinler ki sen yanlış söylüyorsun. 
 
Şehrin ana arterlerinin mevcut olan kaldırımlarını üç yıl önce yapılan kaldırımlarını söküpte yeniden yaparak birilerine rant sağlamak Malatya’yı geliştirmez, Malatya’yı güzelleştirmez, Malatya’nın ekonomisine de, halkına da hiçbir şey kazandırmaz. Yine tek merkezli, sıkışık bir Malatya olarak kalır. 
 
İnşallah milletimiz bundan sonra aklını başına alır. Bunu görür, şehrin önünü açar. Malatya’nın daha güzel günlerde ve daha hakkının korunduğu günleri ümit ediyoruz ama görünen köy kılavuz istemiyor maalesef. 
 
Boylu fidan ihalesi yapıldıktan sonra ihaleyi alan firma tarafından ihaleyi düzenleyen komisyon üyeleri ve park bahçe müdürlüğü yetkililerinin Avrupa ülkelerine gezi amaçlı götürülmeleri ne kadar ahlakidir?"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız