SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Haşhaş Ekmek İstiyoruz..'

A- A+ PAYLAŞ

TBMM'de tütün ekicilerinin sorunlarını dile getiren bir konuşma yapan CHP milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, ayrıca Malatya'da devletin kontrolünde haşhaş ekiminin serbest bırakılmasını istedi.

Aslanoğlu'nun konuya ilişkin sözleri, meclis tutanağında şöyle yeraldı:

"..FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) –Değerli milletvekilleri, bir ürün düşünün, ekimi serbest satışı yasak. Altını çiziyorum, ekimi serbest satışı yasak. Değerli arkadaşlar, bu ülkede eğer serbest rekabet varsa, çiftçi istediği ürünü ekebiliyorsa, ekimini serbest bırakıyorsunuz ama satacağı zaman köylü, gerek köylüye gerekse tütün satan, sarmalık tütün satan tüm dükkânlara 5 milyar ceza veriyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bazı yöreler vardır, ekmeği buradan. Adıyaman, Adıyaman’ın Çelikhan’ı, Malatya’nın Kurucaovası, Doğanşehir’i; ekmeği buradan bunların. Çoluk çocuk çalışıyorlar, aile ekonomisi… Artık bu ürünü ekiyorlar. Ürünü ekiyor ama bir kere, sigara fabrikaları kapandı, sigara fabrikalarında baykuşlar ötüyor artık; Bitlis, Adana, Malatya, Tokat, artık, baykuşlar ötüyor. Satarken bir de bunları –biliyorsunuz- sattığınız şirkete verdiniz bu malları. Satıyorsunuz, üretim yapmayacağı besbelliydi. Burada bas bas bağırdık. Tokat Sigara Fabrikasına makine getirdiniz “Kardeşim, burayı özelleştirin de bu adamlar burayı kapatacak.” dedik, inanmadınız. Tokat’ı sattı bu şirket, parayı aldı cebine koydu, diğer fabrikalar duruyor. Artık, bu fabrika bu yöreden tütün almıyor. Bu yörenin insanları ektiği tütünü sadece o yörede sarmalık sigara saran insanlara satmak zorunda. Yani dudak zevki sarmalık olan insanlar var, sarmalık tütünden sarmak istiyorlar. Küçük küçük dükkânlarda bunu satan insanlara bile ceza veriyorsunuz.

Bu nedenle, Türkiye'de bir ürünü serbest bırakıyorsunuz bunun mutlaka satışı serbest olmalı. İnsanlar o küçük dükkânlarında korkarak tütün satıyorlar. Polis, kolluk kuvvetleri gidip ceza yazıyor. Kolluk kuvvetlerine ben burada sitem etmek istemiyorum çünkü onlara bir görev vermişsiniz ama o insanları da zor durumda bırakıyorsunuz; gidiyorlar görüyorlar, rafında 10 kilo tütün var, 15 kilo tütün var, 5 bin lira ceza yazıyorlar ve o tütüne el koyuyorlar.

Değerli arkadaşlarım, bu soruna mutlaka çözüm bulmamız lazım. Kanun teklifimiz var. Mutlaka, kendi ihtiyacı için, kendi bahçesinde ürettiğini, kendi tarlasında ürettiğini götürüp eğer Adıyaman’da, Malatya’da küçük küçük dükkânlarda teslim ediyorsa, belgeli teslim ediyor yani üreticiden teslim alsın ama maalesef ceza yazıyorlar. Hem 10 kilo tütün olan bir dükkânda 5 bin lira ceza yazılır mı arkadaşlar? Ben bunu gene söylüyorum, kolluk kuvvetlerine bu konuda bir şey söylemeye hakkım yok ama Tütün ve Alkol Piyasası Kanunu’nda olduğu için bu köylüye, bu esnafa 5 bin lira ceza yazmak hepimizin yüreğini yaralıyor.

Değerli arkadaşlarım, üretim serbestse satış serbest olmalı. Türkiye'nin bugünkü ekonomik politikasında üretimi serbest olan bir malın satışı nasıl yasak olur? Hepinize soruyorum.

Yine aynı şekilde, biliyorsunuz, bir tarihlerde birileri bastırdı, haşhaş ekimini yasak ettik. Biz haşhaş ekmek istiyoruz, devletin kontrolünde, nereye satacağımızı da biliyoruz, kime satacağımızı da biliyoruz. Yasal olarak ilaç hammaddesinin en pahalı ürünü arkadaşlar haşhaş. Dünyada -ilaç hammaddesinin- bir tek belli ülkelere izin veriyorlar. Türkiye’de çok küçük bir iki bölgede -Konya’da, Afyon’da- izinli olarak ektiriliyor ama bizim toprağımız çok verimli bir haşhaş, çok kaliteli bir haşhaş üretiyor. Yine kontrollü olsun, pazarını biz bulalım, biz pazarını buluruz, devletin kontrolünde olsun, Toprak Mahsullerinin kontrolünde olsun ama bize izin verin, biz haşhaş ekmek istiyoruz. Çok kaliteli haşhaşımız var ama izin vermiyorsunuz ve dünyanın en pahalı, ilaç hammaddesinin en pahalı bir ürünü. Çok iyi para ediyor ama birileri kendi köylüsüne ektiriyor. Amerikan efendisi sana yasaklıyor. Ve ilaç hammaddesine bakın arkadaşlar, ne kadar dünyada haşhaş üretimi var, ne kadar ilaç hammaddesinde… İlla kötü olarak yorumlamayın. Biz haşhaş ekmek istiyoruz, devletimizin kontrolünde, devletimizden izin istiyoruz ve çok büyük katma değeri var, çok pahalı bir mal, köylümüzün ekmeği, Türkiye'nin ekmeği. Bu nedenle arkadaşlar, bu konuda da hepinizden… Biz bu konuda özellikle tütün ekicilerinin -Adıyaman’da, Çelikhan’da, Malatya’da, Doğanşehir’imizde tütün ekicilerinin- bu sorununu çözmek zorundayız. O zaman… Sigara fabrikalarında baykuşlar ötüyor artık, onlar almıyor, Türk tütünü almıyor arkadaşlar, bu köylümüz piyasaya satmak zorunda. Ben, hepinizin, ekmek için, o köylünün ekmeği için, çoluk çocuğunun ekmeği için bu konuyu bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum. Hepinize saygılar sunarım."

HAŞHAŞ..
Haşhaş (Papaver), gelincikgiller familyasından Papaver cinsini oluşturan bir, iki ya da çok yıllık bitki türlerinin ortak adı. Haşhaş, yazların sıcak geçtiği, orta derecede yağış alan yerleri sever. Anavatanı Doğu Akdeniz'dir. Hindistan ve Anadolu'da çok eskiden beri tarımı yapılmaktadır.

Haşhaşın kapsülünden "afyon" adlı uyuşturucu, tohumlarından da "haşhaş yağı" adı verilen yenilebilir yağ çıkarılır.

Bitkinin meyvesi olan kapsülde, çok sayıda tohum bulunur. Haşhaş yağı, tohumların %40-45'ini meydana getirir. Haşhaş yağı, kaliteli, yemeklik, bitkisel bir yağdır. Tohumların yağı çıkartıldıktan sonra kalan küspe hayvan yemi olarak kullanılır ve hayvanın sütündeki yağ oranını arttırır. Meyve kabuğundan 20 kadar alkaloid elde edilir. Bunlar, afyon türevleri olan, morfin, kodein, narkotin, papaverin gibi uyuşturucu olarak ve tıpta da kullanım alanı olan maddelerdir.

Haşhaş cinsinin yaklaşık 50 türünden 30 kadarı Türkiye'de yetişir. Bunların en önemlisi Papaver somniferumdir. Uyuşturucu üretiminde de kullanılabilmesi nedeni ile haşhaş üretimi kontrollü olarak yapılmaktadır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız