SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Hayvan Sayısı Arttı

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:46:03
Hayvan Sayısı Arttı
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2012 yılında büyükbaş hayvan sayısının yüzde 12,3, küçükbaş hayvan sayısının yüzde 10,7, kümes hayvanı sayısının yüzde 6,6 arttığını bildirerek, “Hayvan sayılarındaki artış olumlu bir gelişme olmakla birlikte, üreticinin üretiminin değerlendirebilmesi fevkalade önemlidir” dedi. 

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2012 yılında sığır sayısının 1 milyon 529 bin artarak 13 milyon 915 bin başa, koyun sayısının 2 milyon 394 bin artarak 27 milyon 425 bin başa, keçi sayısının 1 milyon 79 bin artarak 8 milyon 357 bin başa yükseldiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, kümes hayvanı sayısının 16 milyon artışla 257 milyon 505 bin adede çıktığını, et tavuğu sayısının 169 milyon 34 bin, yumurta tavuğu sayısının 84 milyon 677 bine ulaştığını bildirdi.

TOPLAM SÜT ÜRETİMİ 2,3 MİLYON TON ARTTI

Toplam süt üretiminin 2 milyon 345 bin ton artışla 15 milyon 56 bin tondan 17 milyon 401 tona çıktığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Süt üretimi toplamda yüzde 15,6 arttı. Sığır sütü üretimi yüzde 15,8 artışla 13 milyon 802 bin tondan 15 milyon 978 bin tona çıktı. Kültür sığırı süt üretimi yüzde 18,2, kültür melezi süt üretimi yüzde 15,5, yerli sığır sütü üretimi yüzde 2,9 arttı. Koyun sütü üretimi yüzde 12,8 artışla 893 bin tondan 1 milyon 7 bin tona ulaştı. Keçi sütü üretimde de yüzde 15,2 artış var. 2011 yılında 321 bin ton olan keçi sütü üretimi, 2012 yılında 369 bin tonu geçti.”

Süt üretiminin yüzde 91,82’sini inek sütü, yüzde 5,79’unu koyun sütü, yüzde 2,12’sini keçi sütü ve yüzde 0,27’sini ise manda sütünün oluşturduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“Süt üretimi sürekli artıyor. Yıllık yüzde 15,6 artan süt üretiminin tüketiminin sağlanması gerekir. Üretim artışını tüketim karşılamazsa sorun başlar. Üretilen ürün yurtiçi veya yurtdışı piyasada pazarlanamazsa sektör zora girer. Tarımsal işletmelerin küçük, arazilerin çok parçalı olması, sulamadaki yetersizlik, örgütlenmedeki yetersizlik, kırsaldan göç sonucu yaşlanan tarım nüfusu, işleme, depolama, pazarlama ve finansman yetersizliği, Türkiye’nin tarımsal üretimde dünya ile rekabetini engelleyen yapısal sorunlarıdır. Tarımımızın en büyük sorunu örgütlenme ve pazarlamadır. Üretici örgütlerinin yeterince gelişmemiş olması, finansman sorunları bulunması, bundan kaynaklı olarak depo başta olmak üzere gerekli altyapıya sahip olmamaları, ürünü iyi bir şekilde işleyememeleri, pazarlamadaki sıkıntıları da beraberinde getirmektedir.”

“ÜRETİCİ TALEBE UYGUN ARZI SAĞLAYAMIYOR”

Üretici örgütlerinin görevlerini tam yapamaması nedeniyle hayvancılıkta iyi işleyen bir üretim planlamasından da bahsedilemeyeceğine dikkati çeken Bayraktar, “Üretici talebe uygun arzı sağlayamamaktadır. Hayvancılıktaki arz talep sorunu üreticiyi oldukça fazla mağdur etmektedir. Halen sanayiye aktarılan çiğ sütün fiyatı belli olmamıştır. Çiğ süt fiyatlarının maliyetlerin altında kalması büyük sorunlara neden olmaktadır. 2008 ve sonrasında yaşananlar bunun acı bir örneğidir” dedi.

Ette ve sütte fiyat istikrarının sağlanması, talebe göre üretimin planlanması, pazarlama sorunların çözülmesi hayvancılığın geleceği açısından hayati konular olduğunu vurgulayan Bayraktar, her platformda dile getirdikleri, Bakanlar Kurulu kararıyla Et ve Balık Kurumu’nun Et ve Süt Kurumu haline dönüştürülmesine ve müdahale kurumu olarak çalışacağının açıklanmasına çok önem verdiklerini ifade etti. Bayraktar, bu kurumun ette ve sütte bir fiyat istikrarı sağlayacağına inandıklarını bildirdi.

Süt üretiminin, bu gidişle yakın bir zamanda 25 milyon tona ulaşacağına dikkati çeken Bayraktar, bu üretimin tüketilmesi için Okul Sütü programı başta olmak üzere süt tüketimini özendirici programlar uygulanması, ihracata da ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

Merinos yapağı üretiminin yüzde 24,5, yerli koyun yapağı üretiminin yüzde 8,5, tiftik üretiminin yüzde 2,7 arttığını vurgulayan Bayraktar, bal üretiminde yüzde 5,4, yaş ipek kozası üretiminde yüzde 11,2 düşüş olduğunu, bal üretiminin 2011 yılında 94 bin 245 ton iken, 2012 yılında 89 bin 162 tona gerilediğini bildirdi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız