SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Hekimhan'da Aşure Günü

0
Güncellendi - 2016-10-19 05:55:38
Hekimhan'da Aşure Günü
A- A+ PAYLAŞ

Tarihi Taşhan'da kurulan kazanlardan vatandaşlara dağıtılan Aşure etkinliğine katılan Hekimhan Belediye Başkanı Aliseydi Millioğulları eline aldığı kepçeyle vatandaşa aşure dağıttı.

Etkinliğine ayrıca Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Üsteğmen Osman Öztürk, İlçe müftüsü Necmi Ünsal, MASTÖP Başkanı Murat Cengiz, Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi de katılarak dağıtıma destek verdi.

Aşure yemeği dağıtımından önce açıklamada bulunan Hekimhan Belediye Başkanı Aliseydi Millioğulları " Peygamber efendimizin sevgili torunu, cennet gençlerinin efendisi Hz. İmam Hüseyin ve yakınlarının Kerbela Çölü’nde günlerce susuz bırakıldıktan sonra hunharca şehit edilişlerinin 1377’nci yıldönümü. Kerbela Vakası İslam tarihinde kapanmayan bir yara açmış ve yüreklere düşen bu acı; bugüne kadar dinmemiştir.

Kerbela olayı ve Hz. Hüseyin’in şahadetinin iyi anlaşılması gerekir. Hz. Hüseyin’in davası, mazlumların, sahipsizlerin, kimsesizlerin davasıdır. O’nun davası saltanat, mal, mülk, makam mücadelesi değildi. Hz.Hüseyin Kerbela’da; haksızlığa, zulme, zalim Yezid’e boyun eğmemenin, adaletin mücadelesidir.

Başta İslam Dini olmak üzere bütün dinlerin hak ve adalet üzerine kurulu olduğunu, adaletin olmadığı, haksızlığın, zulmün hüküm sürdüğü yerde dinden, imandan kimse bahsedemez. İşte bunun için Hz. Hüseyin; ‘zillet altında yaşamaktansa, izzetli ölümü tercih ederim’ diyerek özgürlükten, adaletten yana tavır koyup, zorbalığı, haksızlığı Kerbela Çölü’ne gömmüştür. İnsan olmak; zalime, iktidar hırsıyla gözü dönenlere ‘sen haksızsın’ demektir. İnsan olmak; haksızlığa karşı direnmekle başlar. Bu direnmenin en görkemli örneğini Hz. Hüseyin vermiştir. İmam Hüseyin Kerbela’da insanlık onurunu korumuştur.

İnsanlık tarihinin iktidar hırsıyla gözü dönenlerin yaşattığı acılarla dolu olduğunu, Ortadoğu coğrafyasında bugün de benzer acılar yaşandı. Yaşadığımız coğrafyada kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Siyasi çıkar için her şeyin mubah olduğu anlayışı sebebiyle; barış, hoşgörü ve kardeşlik dini olması gereken İslam Dini, insanların kafasının kesildiği; İslam adına, Cihat adına kadın, çocuk demeden binlerce kişinin katledildiği, yüz binlercesinin yurtlarından kaçmak zorunda kaldığı bu coğrafya da İnsani değerleri olanların, zalimlerin ve bu zulümlerin karşısında sessiz ve tarafsız kalması düşünülemez.

Kadim Anadolu topraklarının kültür ve inanç yapısı, çok şükür ki, bu aşırılıkların ülkemizde taban bulmasını güçleştirmektedir. Bu aynı zamanda Atatürk’ün laik Cumhuriyetimizin bize sağladığı bir avantajdır. Bizler cumhuriyetimizin, laikliğin değerini bilip ülkemizdeki barış ortamını sağlayıp, komşu ülkelere de örnek olmalıyız. Bütün Müslümanların ve insanların Kerbela’dan çıkarması gereken dersler var. Biz bu dersi alıyoruz. Bizi biz yapan değerlerimizi, Cumhuriyetimizi, adaleti, barışı, kardeşliği savunacağız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Ayrıştıranlardan, kutuplaştıranlardan, zulmedenlerden olmayacağız. Bu vesileyle başta İmam Hüseyin olmak üzere, Kerbela’dan Çanakkale’ye ve günümüze tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.”dedi.

Dağa sonra söz alan Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi; " Muharrem ayının diğer bir özelliği savaş olmaz, kan dökülmez, insanlara zulüm edilmez, hiç bir canlıya zulüm edilmez. Bu ay barış ayıdır. Muharrem ayının bir özelliği de oruç ayıdır bütün peygamberler bu ayda oruç tutmuştur. Muharrem ayında dua etmişlerdir ve duaları kabul olmuştur. Bunun içinde bizlerde bu orucu tutuyoruz. Mateme ayıdır 680 yılında kerbelada Hz. Muhammed'in sevgili torunları, Hz. Hüseyin ve yakınları yezid tarafından alçakça katledilmiştir. Bunun için bu ay matem ayıdır. Bu ayda tutulan ve yapılan 13 ibadetin hak katında kabulünü diliyorum" dedi.

Semah gösterisi ve Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi'nin okuduğu duadan sonra hazırlanan aşure vatandaşlara dağıtıldı.

Bülten

hekimhan1

hekimhan2

hekimhan3

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız