SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Helikopter

A- A+ PAYLAŞ

Hüseyin ŞAHİN

Yıllar geçse de insan aklına yerleşmiş anılarını bir bir anımsarmış. Özellikle de çocukluk yıllarına ait olanları… Hele hele de ilk kez helikopteri yakından görmüş olmak…

İlkokul yıllarımız ya birinci sınıftayım ya da ikinci sınıfta; köyde harıl harıl bir hazırlık var, ancak anlayamıyoruz. Belki sorsak söyleyecekler ya biz çocuklar için en büyük eğlence oyun oynamak. Sormak aklımızın ucundan dahi geçmiyor. Akşam üzeri okulun paydos ziliyle birlikte koşuşturarak evlerimize uçuyoruz sanki. Biran önce önlüklerimizi çıkartıp,- hatta hatta önlükleri eve varmadan sırtımızdan attığımız bile oluyor, hemen kendi aramızda ne yapacağımıza karar verdiğimizi şimdi bile unutamıyorum.

Okulumuzda iki öğretmenimiz var. Eymir Köyünden Hüseyin ve Paşa öğretmenler. Üst sınıflardaki öğrencilere okulda temizlik yaptırıyorlar. Bahçeyi düzenliyor, bahçe duvarındaki yıkılmış taşları alarak tekrar duvarı onarmaya çalışıyorlar. Biz küçükler ya “aragetti” oynuyoruz ya da “elim sende”.

Bir sabah okula gittiğimizde sınıfa alınmıyoruz. Çevrede mıntıka temizliğine başlatıyor öğretmenler bizi…Hayret, ders yok mu ne bugün!... Okulun hemen alt tarafından Arapkir-Malatya yolu geçiyor. Köylüler de oraya toplaşıyorlar, ama neden? Bir anlam veremiyoruz bu kalabalığa.Hüseyin öğretmenle Muhtar Ali Rıza Emmi bişeyler konuşuyorlar, sonra kartonlara yazılar yazılıyor; “Köyümüze Hoş Geldiniz Sayın Cumhurbaşkanımız”, ve daha hatırlayamadığım birkaç yazılı kartonu öğrencilerin eline tutuşturuyorlar beraberce. İşte o zaman anlıyorum ki köyümüze Cumhurbaşkanımız gelecekmiş, o çocuk düşüncemde buna inanamıyorum.Öğretmenlerimiz bizi topluyor bir araya elimizde bayraklar, kartonlarda yazılar. Hemen yola iniyoruz. Yüzümüz yola dönük sıraya girip bekliyoruz.

Beklememiz çok uzun sürmemişti.Arapkir tarafından toz duman içinde arabalar görünmeye başlamıştı.Muhtar seslendi:
- Hele Komşular yolun kenarında sıralanın geliyorlar.Cumhurbaşkanımız arabadan
iner inmez alkışlayın ha..
- Tamam, tamam sen meraklanma, diye kalabalıktan sesler geliyordu.

Önde büyük bir taksi, ardında beş-altı araba gelip kalabalığın yanında durdular.

O sırada havada büyük bir gürültüyle üstünde pervaneleri dönen helikopter de göründü. Kalabalığın üzerinde bir tur döndü, alçaldı ve okulun hemen üst yanındaki tarlaya iniverdi.Aman Allahım! Konduğu yerden bir toz duman ki görmelisiniz o anı.Biz çocuklar hurra koşuyoruz tepeye doğru, bu helikopter nasıl bir şeymiş illa yakından göreceğiz.

O sırada Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay makam aracından inmiş, köylüler alkışlamış…Biz bunları hep sonradan duyduk büyüklerimizden.
-Nasılsınız sevgili vatandaşlarım, demiş.
Köylüler hep bir ağızdan:
-Sağolun, sağlığınıza duacıyız… demişler.

Öğretmenlerimiz de kendilerini tanıtmışlar.Cumhurbaşkanımız “Kaç öğrenciniz var göreyim” deyince, Hüseyin Hoca:
- 95 öğrencimiz var, buradalar efendim, diyerek arkasına dönmüşki bizi göstere, ne görse inanırsınız, sadece bayrak tutan iki öğrenci var. Diğerleri hepsi birden tepede helikopterin yanında almışlar soluğu.

Biz unutmuşuz her şeyi, helikoptere yanaşmaya çalışıyoruz.İçerdeki pilotlar , bize eliyle geri gidin, yaklaşmayın gibi bir şeyler söylüyorlar.Ancak biz uzaklaşmıyoruz.İlk defa helikopter görmüşüz, bu bizim için çok büyük bir sevinç… Helikopter pervanelerini tekrar çalıştırınca, kenara kaçıyoruz, tozu dumana katarak havalanıyor, biz arkasından çığlıklar atarak el sallıyorduk. Bir sesle kendimize geldik:

-Hey çocuklar gelin buraya, çabuk…Toplanın hemen. Bu sesi duyar duymaz koştuk sıra oluşturduk.Ancak, köylüler yolun kenarından uzaklaşmaya başlamışlardı evlerine doğru.Demek ki Cumhurbaşkanımız ayrılmıştı köyden. Biz çocuklar helikoptere bakmaktan, asıl işimizi unutmuştuk.Hüseyin öğretmen ile Paşa öğretmen bize ne diyeceklerdi acaba!

Bize kızmadılar… “Çocuklar, Cumhurbaşkanımız, köyümüzü ziyaret edip, gittiler.Umarım, büyüdüğünüzde bu anı hatırlarsınız” dedi Hüseyin Öğretmen. Sonra, bizi sınıflara aldılar.Tekrar ders başlamıştı.

Aradan günler geçmiş, biz helikopteri unutamamıştık, telden helikopter yapıyor, oyunlar oynuyorduk.Hiç unutmam rüyalarımda bile uzun bir zaman hep pervanesi hızla dönen bir helikoptere binerken kendimi görmüştüm…

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız