SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Hemşeri Gazıyla Oldu..'

A- A+ PAYLAŞ

Malatyalı işadamının başarı öyküsü, "Hemşeri 'gazıyla' fermuarcı oldu, Tayvan'la elele büyüdü" başlığıyla Hürriyet Gazetesi'nin ekonomi sayfasında yayınlandı.

Hürriyet'in haberi şöyle:

...

"Malatyalı Ömer Özpehlivan, ’sanayici hemşerilerine’ güvenip fermuar ticaretine girdi. 1988’de ise İzmir Fuarı’nda tanıştığı Tayvanlı fermuarcıyla uluslararası ticarete başladı ve kazandığı parayla Türkiye’nin en güçlü fermuar fabrikalarından birini kurmayı başardı.

HAZIR
giyimde dünya çapında söz sahibi Türkiye’nin ’konfeksiyon yan sanayisi’ de çok güçlü. Babası Sultanhamam’da iplik komisyoncusu olan Malatyalı Ömer Özpehlivan ’blucin’ sektöründeki sanayici hemşerilerine fermuar satma fikriyle çıktığı yolda, şimdi Türkiye’nin en iyi fermuar fabrikalarından birinin sahibi. Özpehlivan’ın şirketi EMR Fermuar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (EMR Fermuar), 10 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikada, 200 kişilik istihdamla üretim yapıyor. İnovasyon projeleri uygulanan fabrikada antibakteriyel, ısıya dayanıklı ve suya dirençli fermuarlar da üretiliyor.

750 RENK VAR: Ömer Özpehlivan’ın 750 renk zenginliğine sahip fermuarları hazır giyimden, ev tekstiline, otomotivden ayakkabı ve çantaya kadar onlarca üründe kullanılılıyor. Özpehlivan, şöyle başlıyor girişimcilik öyküsünü anlatmaya: "Malatyalıyım. Babam 1960’ta İstanbul’a gelmiş ve Sultanhamam’da iplik komisyonculuğu yapmaya başlamış. Ben askerliğimi yapana kadar ticarete bulaşmadım. Askerden dönünce blue jean konfeksiyoncusu çok sayıda Malatyalı hemşehrim olduğunu gördüm. Bir sanayici hemşerim bana ’gel fermuar ticareti yapalım, hemşehrilerimize satarız’ dedi. Ben de ’tamam’ dedim ve o hemşerimle bir süre ortak ticaret yaptık."

İZMİR FUARI’NDAN TAYVAN’A: Ömer Özpehlivan, 1988’e kadar yurt içinde fermuar üreticileri ile blue jean sanayicileri arasında fermuar ticareti yaptıklarını belirtiyor ve ticaretinin uluslararası boyuta taşınmasının öyküsünü de şöyle anlatıyor: "Yıl 1988’di. İzmir Fuarı’na gitmiştim. Orada Tayvan pavyonunu gezdik ve o sırada Tayvanlılara ’fermuar fabrikası var mı’ diye sordum. Birisi fermuarcı çıktı. Tayvan’da fermuar fabrikası varmış. Önce biz onları İstanbul’a davet ettik, ağırladık. Sonra da 1988’de onlar bizi Tayvan’a davet etti. Fabrikalarını görmemizi istediler. Böylece başladık Tayvan’dan fermuar getirmeye. O dönemde Laleli çok hızlıydı. Ruslar, Polonyalılar derken blucin sektörü de çok hızlı büyüyordu. Doğal olarak bizim satışlar da patladı.Fermuarın yanında Tayvan’da iplik de getirmeye başladık ."

İTHALAT SERMAYE OLDU: Ömer Özpehlivan, Tayvan’dan getirdiği ürünlerle ve yurt içindeki ticaretiyle sermayesinin oluştuğunu belirtiyor ve bu aşamadan sonra fabrika kurmaya karar verdiğini anlatıyor. Özpehlivan, "Bizim iş hacmi büyüyünce, zaten ürünlerini pazarladığımız içerdeki fabrikalar rahatsız olmaya başlamıştı. Bize alternatif satış kanalları kurmaya başladılar. Bunun üzerin ben de kendi fabrikamı kurma kararı aldım. 1994’te Almanya’ya gidip makineleri sipariş ettim. Beylikdüzü’nde üretime başladım. İlk markam ’Öz’ oldu. Ancak bir süre sonra ihracatçılar bunun yanlış olduğunu ’Ö’ harfinin global bir işaret olmadığını söylediler. Ben de ÖMER’den EMR yaptım. Üretimimi de daha entegre hale getirdim. Dokuması, boyası, kendi tamir atölyemiz hepsini kurdum. Haramidere’de de 10 bin metrekarelik bu fabrikamın inşaatını 1996’da başlattım. ABD’den de makine aldım ve o dönem için özel olan bazı fermuarları ürettim. Sonra düğme işini de kurduk. Blue jean için metal düğme, perçin, çıtçıt da yapmaya başladık."

Çin’e karşı üç fermuarcı ortak olduk, kürsör fabrikası kurduk

EMR Fermuar’ın patronu Ömer Özpehlivan, Türk fermuar sanayicilerinin fermuardaki bazı önemli parçaları, Çin’den ithal etmek zorunda olduklarını belirtiyor ve buna karşı yürüttükleri bir projeyi şöyle açıklıyor: "Mesela, fermuarı açık kapamımızı sağlayan o minik parça ’kürsör’ için İnci, Ece ve Emr fermuar olarak bir ortaklık kurduk. Avcılar’da ortak yatırım yaptık ve fabrikamızı 2 ay önce açtık. Bu fabrikada kürsör üretmeye başladık. Piyasa bir anda bize dönmeye başladı. Son olarak Çinli kürsör üreticisi bizi aradı ve Türkiye’de fabrika kuracaklarını açıkladı. Kursunlar. Hem ülkemiz yatırım almış olur hem de biz buradaki bir yatırımla rekabet edebiliriz, çünkü bizim maliyetlerimizle üretim yapacaklar. Yakın gelecekte yine sektörde ortaklıklar yoluyla fermuarın diğer parçaları için fabrikalar kurabiliriz. Tek istediğimiz hükümetimiz yeni yatırımlar için iyi teşvikler çıkarması. Çünkü konfeksiyon yan sanayisi uygun ortam bulamazsa Mısır, Suriye, İran, Ürdün gibi konfeksiyonu gelişen ülkelere yatırım yapar."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız