SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Her İşte Esenlikler!.

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:46:58
Her İşte Esenlikler!.
A- A+ PAYLAŞ

(BELEDİYE HİZMETLERİNDE TAŞERONLAŞMA)

Mustafa Bahadır Altaş

SM.Mali Müşavir

mba444@mnet.com

Ülkemizde devletin temel hizmetleri sağlıktan milli eğitime kadar ciddi oranda taşeron eli ile yapılmaktadır. Bu konuda görüş sunan konunun uzmanları AKP döneminde taşeronlaşmanın beş kat arttığına dikkat çekerek bu şekilde istihdam edilen işçilerin sayısının 1,5 milyona ulaştığını ifade etmektedirler.

İş hukukunda “alt işveren” olarak adlandırılan taşeron işverenler günümüzde her alanda faaliyet göstermektedir. Oysa 4857 sayılı İş Yasası’nın 2/6-7 maddesi göre “Asıl işveren kendi asıl işini taşeron işverene devredemez. Sadece asıl işe yardımcı nitelikte olan; temizlik, taşıma, güvenlik, yemek gibi işler ile asıl işin teknik anlamda uzmanlık gerektiren kısmını taşerona devredebilir.”  (Bakanlık, bu maddeyi birkaç senedir sendikaların "taşeronu yaygınlaştıracak" itirazlarına rağmen değiştirmek istiyor.) Yasada yer alan tanımdan anlaşıldığı şekli ile demek ki, taşeronluk ancak  "uzmanlık" gerektirdiği bir hizmet ihtiyacının karşılanmasında sahip olunan imkânların yetersiz kalması halinde olabilir. 

Özellikle, bütçeleri ve çalıştırdıkları kişi sayısı bakımından kentin en büyük işvereni konumunda olan Büyükşehir Belediyelerinde taşeronluk yerel ekonomide giderek daha önemli bir rol üstlenmektedir. 

Günümüzde belediyelerce sunulan hizmetlerin özelleştirilmesi bir başka ifade ile taşeronlaşması sürecinin her geçen gün arttığı görülmektedir. Bilindiği üzere özellikle geride bıraktığımız son yirmi yıllık dönemde yerel yönetimler ihale kanunu kapsamından çıkma ve denetiminden kurtulabilmek için, belediyenin işlerini bu konudaki yasal boşluktan yararlanarak belediyelerin de ortak olduğu şirketler eli ile yerine getirmektedirler.  

Kamu hizmetlerinin üretilmesinde uzmanlık isteyen konularda özel sektörden yararlanılması yerinde olmakla birlikte, temel belediye hizmetlerinin özel sektöre (taşerona) devir edilmesi belediyelerin aslı görevlerini yerine getirme sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Türkiye’deki belediye hizmetlerinin taşeronlaştırılması konusunu genel olarak değerlendirdiğimizde, sistem çok kötü kullanılmakta, kamu kaynakları çarçur edilmekte, kamu kaynakları bu yolla yandaşlar kesime aktarılmaktadır. Fayda maliyet analizi yapıldığında belediyelerin yönetim anlayışı veya yatırım tercihlerinde yapılan hatalar o şehirlere pahalıya mal olmaktadır.

Her seçim sonrasında “Ne iş olsa yaparım müteahhitçikleri” türemekte ve bunlar kısa sürede palazlanmaktadır. Bu konudaki tecrübelere göre acil ve ileri teknoloji gerektiren hizmetler dışındaki hizmetlerin vasıflı/nitelikli belediye personeli vasıtası ile yapılmasına öncelik verilmelidir. Bazı belediyelerimiz bu konuda çok hassas olduklarını, belediye hizmetlerinde almış olduğu işi doğru yapan ve dürüst çalışan müteahhit veya yükleniciler de olduğunu biliyoruz ve onları bu kapsamda ayrı tutuyoruz.      

Ayrıca İstanbul, Ankara gibi büyük belediyelerin dışındaki diğer şehirler belediyelerin kültürden ulaşıma kadar mal ve hizmet alımlarını kendi kurdukları şirketler eli ile yapması bu illerdeki ekonomik gelişimi olumsuz etkilemekte serbest piyasa şartlarında rekabet edemeyen işletmelerin gelişmesini engellemekte şehirde içe kapanık bir ekonomik yapının oluşmasına neden olmaktadır. 

Bu konuda dikkate edilmesi gereken bir diğer hususta taşeron işverenin sevk ve idaresinde çalışan işçi/personelin özlük haklarıdır. Bu yöntemle binler işçi iş kanunu ve sendikalar kanunu kapsamında elde etmesi gereken birçok yasal hakkından mahrum kalmaktadır. Genel iş sendikası tarafından yapılan bir araştırmada belediye hizmetlerinde istihdam edilen işçilerin %49’u belediyelerde % 29’u belediye şirketlerinde %22’ sı ise taşeron şirketlerinde istihdam edilmekte, belediye ölçeği büyüdükçe taşeron işçi oranı artmaktadır. Bu nedenle yerel yönetimler açısından, kentte yaşayanlara sunulan hizmetlerde kalitenin yanı sıra kamu yararının da yok sayılmaması önemli olduğu kadar çalışanların haklarının korunması da önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, Büyükşehir Malatya için sayılı günlerin kaldığı bu günlerde özellikle Malatya Belediyesi şirketleri tarafından verilen Kültür-Ulaşım-Temizlik-İnşaat vb. gibi hizmetlerin plansız/programsız olmasının yanı sıra kalitesizliği ve yetersizliği dikkate alındığında, Malatyalıların kaynaklarının hoyratça israf edildiği, iş ve işlemlerin deneme yanılma yöntemi ile yap/boz şeklinde yerine getirdiği görülmektedir.

Yakın bir gelecekte ilerde büyükşehir belediyesi olarak sunulacak hizmetlerin sağlıklı güvenilir ve doğru bir biçimde yerine getirilmesi için bugünden bu konuda teknik ve idari bir alt oluşturulması gerekmektedir. Her şeyden önce bu şehirde yaşayanlar ve bu şehri yönetenler olarak gelecek için hedefimiz  “Büyük Şehir Malatya mı” yoksa “Malatya Büyükşehir Belediyesi mi”  olmalıdır bunu bu günden söylememiz ve ortaya koymamız gerekir. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız