SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Her Sene Sürpriz Var"

A- A+ PAYLAŞ
36 yıldır Arslantepe'te kazı çalışmalırını yürüten ekibe başkanlık yapan İtalya Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Marcelle Frangipane,  dünya tarihi için Arslantepe'nin çok önemli bir yer olduğunu söyledi. 
 
"GÜZEL BİR SEZON OLDU"
 
2011 yılı çalışmalırının sona ermesi nedeniyle değerlendirme yapan Prof. Dr.Marcelle Frangipane,  "Çok güzel bir sezon oldu. Bu yıl mevcut sarayın kuzeyinde çalıştık. Eski Tunç dönemine ait tabakalar bulduk. Çok değişik tabakalar. Çok enteresan. Bu sarayda yangın olmuş. Daha değişik bir kültür görüyoruz burada. Güzel sonuçlar var. Burada tam belki değişik kültür değil, ama karışık kültür. Lokal insanlar devam ediyorlar. Dağlardaki insanlar buraya gelip birlikte oturmuşlar. Tarih için çok enteresan bir sezon oldu. Çalışmalar esnasında kale duvarı gibi bir duvar ortaya çıktı. Bu çok önemli. 5 metre kalınlığı var. Tarihi, M.Ö. 2900 veya 3000. Hemen mevcut saraydan sonra yapılmış. Gelecek yıl devam edecek. Mevcut saray devam ediyor bunu biliyoruz. Gelecek yıl saraya kadar gideceğiz. Saray çok daha büyük. İçinde ne var bilmiyoruz ama mimari durumu bunu gösteriyor. M.Ö. 3300, 3000 dönemine ait açık hava müzesi olan saray devam ediyor. O çatı daha geniş olacak. İnsanlar daha geniş ve daha büyük bir saraya bakacaklar. Bu yılki çalışmalarda bulunan objeler Malatya Müzesi'ne teslim edildi. Bir güzel bakır balta ve bakır iki iğne bulduk. Tabi seramiklerde bulundu. Bunların tarihi M.Ö. 3000 ile 2800'e kadar gidiyor" diye konuştu. 
 
"HER SENE SÜRPRİZ VAR"
 
36 yıldır burada kazı yapıyorum ve hayatımdanda memnunum diyen Prof.Dr. Frangipane "Geniş kazı lazım. Arkeolojiyi tarih için yapıyoruz. Obje için arkeoloji yapmıyoruz. Obje bizim için doküman gibidir. O zaman arkeoloji çok zaman alıyor.Ben şuanda 63 yaşındayım. İtalya'da 36 yıldır orada ne yaptığımı soruyorlar. Ama biliyorlar, anlıyorlar. Arslantepe büyük. Her sene sürpriz var. Her sene yeni bir şey var. O zaman devam etmek lazım. Devam edeceğiz. Eski tabakalar var. Daha bulamadık ama aşağıda var.
 
Arslantepe'de M.Ö. 5000-6000 dönemine ait tabakalar var. Çalışmak lazım. Malatyalılardan Arslantepe'nin doğal çevresini korumalarını istiyorum. Arslantepe'de çok zengin ve çok önemli bir tarih var. Buradaki tarih sadece Malatya için değil, dünya için önemli. Malatyalılar burayı çocuk gibi burayı korumalı. Arslantepe'deki manzarayı korumalı. Arslantepe'nin manzarası çok güzel. Arslantepe'nin etrafına çok büyük binalar yapılmamalı. Her tarafını korumak lazım. Küçük evler ve ağaçlar, daha güzel. Turistler bunu daha çok seveceklerdir. Doğa çok güzel. yazıktır. Roma'da 1987 yılında ve 2004 yılında Arslantepe için sergi düzenlendi. Şuanda buraya çok sayıda İtalyan geliyor. Çünkü burayı öğrendiler. İnönü Üniversitesi ile çok güzel bir bağlantı yaptık. Bana bu yıl fahri doktora verdiler. Ama Malatya'da arkeoloji bölümü yoktur. Biraz zaman lazım. Kolay değil. Ama iyi, bağlantı çok güzel. İnşallah daha sonra daha iyi bağlantılar olacak" 
 
"ORDUZU'DA TÜRKÇE'Yİ ÖĞRENDİM"
 
"Orduzuluları yakından tanıyorum" diyen Frangipane, "Türkçeyi burada öğrendim. Orduzu'da Türkçeyi öğrendim. Çok daha iyi konuşmak istiyorum ancak zaman yok. Orduzulu insanları yakından tanıyorum. Aile gibiyiz. Orduzulularla birlikte çok çalıştık. Benim için birinci şehir Roma, ikinci şehir Malatya. 36 yıl içinde Malatya çok değişti. Ben Malatya'yı çok değişik buldum. Malatya çok daha büyük oldu ve daha modern oldu. Özellikle yaş kayısıyı çok seviyorum. Roma'ya kayısıyı götürüyorum. Biz Ağustos'ta geliyoruz ve kayısının sezon sonuna kavuşuyoruz" şeklinde konuştu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız