SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Herkes Haddini Bilecek!."

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:51:26
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer  Faruk Öz, belediye başkanlarına yerel seçim sonrasında ortaya çıkan durum için tepki göstererek, “Hiç kimse kusura bakmasın, bakarlarsa da baksınlar, vatandaş beni arıyor, ‘Falanca belediyede özel kalemdeyim, bir alo deyince beni içeri alsın’, veya ‘Falanca müdürün yanındayım, bir alo deyince bizi içeri alsınlar.’ Çok net söylüyorum, vatandaşlarımız, özellikle muhtarlarımız belediye başkanlarına ulaşmada sıkıntı yaşıyorlar” dedi.

Öz, Malatya merkezli olarak uydudan yayın yapan Türkiyem TV’de Gazeteci Bülent Yalvaç’ın hazırlayıp sunduğu Malatya Görünüm programına katılarak yerel ve genel sorunlar ile gündeme ilişkin konular hakkında açıklamalarda bulundu.

“KAYISIDA ÖNÜMÜZDEKİ YIL ÇOK ÖNEMLİ”

Kayısının dondan zarar görmesi nedeniyle çiftçilere yapılacak yardım ve destek talepleri için Milletvekili Öz, “2014 yılında tarım hakikaten ciddi bir felaketle karşı karşıya kaldı. 2014 yılındaki durum çok farklı Türkiye’deki bütün tarım alanları zarar gördü.  Tarım Gıda Bakanımız Mehdi Eker’le son olarak görüştüm, nakdi yardım yapılmayacaksa bile en azından çiftçilerimizin elektrik borçları ödemeleri, sigorta poliçelerinin tamamının hazine tarafından karşılanmasın aktardım. Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz ile yaptığım görüşmemizde aynı taleplerimizi aktardım. ‘Bir sonraki yıl don felaketi olmazsa bile kayısı ağaçları sulanmazsa, ilaçlanmazsa burada kayısı alamazsınız’ dedik. Çiftçilere nakdi olarak bir şeyler yapılamazsa bile gayretimiz bir sonraki yılın sigorta poliçelerinin hazine tarafından karşılanıp karşılanmaması noktasında inşallah bir sonuç alırız” dedi.

“ÇİFTÇİ KAYISIYI DESTEKLEYİCİ ÜRÜN YETİŞTİRMELİ”

Hekimhan’da ceviz, Arapgir’de üzüm, Doğanşehir’de elma, Doğanyol’da nar, Kale’de çilek, Pütürge’de arıcılık,  Arguvan’da hayvan yetiştiriciliğine önem verilmesini istediklerini ve çiftçilerin kayısı bahçesinde mutlaka ikinci ve üçüncü bir tarımsal ürün elde etmesini istediklerini kaydeden Öz, “Kayısıya alternatif değil, kayısı üretimini destekleyici ürün yetiştirmeliyiz.  Kayısıya alternatif bir ürün değil, destekleyici ürünü ilçeler ve köyler bazında yetiştirmeliyiz.  İlçelerimizden köylerimize organize olmalıyız. Her ilçenin mutlaka ve mutlaka kayısıyı destekleyici tarımsal faaliyetler noktasında çalışma yapılması gerekiyor. Malatya’da ekonomiyi sadece ve sadece kayısı ile sınırlandırmamalıyız” şeklinde konuştu.

“LİSANSLI DEPO OLSAYDI, KAYISI ÇİFTÇİSİ BU KADAR MAĞDUR OLMAZDI”

Kayısı için çok önemli projelerden birisinin Lisanslı depoculuk olduğunu belirten Milletvekili Öz, bu konuda ise şunları söyledi: “Lisanslı depoculuk konusunu geldiğim günden beri söylüyorum. Bunun yönetmeliği çıktı. Geçen sene lisanslı depoculuğu yapmış olsaydık, bu sene ne olacaktı biliyor musunuz? Çiftçi malını elinden çıkartmamış olacaktı, en az 1-2 tonu lisanslı depoda olacaktı, lisanslı depodan aldığı ürün senedi ile ihtiyaçlarını karşılamış olacaktı. Her çiftçinin 1-2 tonu kayısısı bugün lisanslı depoda olmuş olsaydı her birinin önemli miktarda parasal kaynağı olmuş olacaktı. Bu yüzden lisanslı depoculuğun işlemesini istiyorum. Yasal alt yapı hazır.  Vali bey önümüzdeki günlerde bu konuda Kalkınma Ajansı’nda bir çalıştay düzenliyor. Önümüzdeki yıldan itibaren çiftçi kayısısının bir bölümünü lisanslı depoya teslim eder ve elinde ürün senedi ile bekler.”

“TARIMSAL ALANLAR İMARA AÇILMASIN”

Milletvekili Öz, Kuzey çevreyolu projesi ile ilgili olarak ise şunları söyledi: 

“2007 yılından beri kuzey çevreyolunu konuşuyoruz. Ben mühendis değilim. Bu işe mantıkla baktığımızda bu iş için en uygun yer güneyden geçmesi. Hakikaten orası boş ve bakir bir alan ve belki de daha da kısa. Düz mantıkla baktığımızda en uygun yer orası. Ama bununla ilgili karar verici olanlar biz siyasiler ve yerel yöneticiler değiliz. Bununla ilgili otoriter bir kurum var. Nedir? Karayolları Genel Müdürlüğü. 2007 yılından beri bu işin üzerinden ısrarla durduk. Darende’den Malatya’ya 40 dakikadan geldim, Malatya’nın girişinden Valiliğe 40 dakikada gelemedim. Bunu hepimiz yaşıyoruz. Bizim biran önce transit geçen araçları çevreyoluna indirmemiz gerekiyor. Bizim siyasiler olarak ödenek konusunda baskı yapabiliriz. Karayolları Genel Müdürlüğü bize güney ile ilgili olarak hazırladıkları teknik raporu açıkladı; 1- Orada tünel ve viyadükleri yapılması gerekiyor. Bu tünel ve viyadüklerin o bölgenin hava şartlarında özellikle kış şartlarında işletilmesi çok zor ve riskli. 2-Orada bir fay hattının geçtiğinden bahsedildi.  Dolayısıyla o bölgeden geçmesini teknik olarak mümkün olmadığını Karayolları bize rapor olarak sundu.  Teknik olarak mümkün değil denilince, bizim yapacağımız bir şey yok.  Teknik değil de, maliyet konusu söylenseydi, biz girimlerde bulunur ödenek konusunu çözerdik.  Kuzey için ihalesi yapıldı, Karayolları Genel Müdürlüğü ihale süreci ile ilgili çalışmasını sürdürüyor. İhale sürecinin bitiminden sonra ilk aşamada sorunsuz olan ilk 15 kilometrelik alanda çalışmaya hemen başlanılacak.  Tarımsal alanlarının imara açılmasını ben kesinlikle doğru bulmuyorum.”

“STADIN YERİ CAMİ OLSUN”

Battalgazi Belediye başkanı Selahattin Gürkan’ın Kanalboyu'nda yeni yeşil alan oluşturulması projesini de değerlendiren Öz, “TOKİ’nin gelip İnönü Stadına gökdelen yapmasını ben doğru bulmam. Oraya konut konursa trafikte allak bullak olur. Battalgazi Belediye Başkanımız Selahattin beyden şöyle bir şey rica ettim, ‘Burayı yeşil alan olarak yapsak, o bölgede büyük bir camiye ihtiyaç var. Cami dediğin orada 3-4 bin metrekareyi kaplar, geriye kalan yeşil alan olarak bırakılsın. Böyle bir teklifle TOKİ’ye gidelim’ dedim. Selahattin beyde ‘Olur’ dedi. TOKİ’ye buraya karşılık Hazine’den yer vermemiz gerekecek. Kanalboyu'nda şehrin nefes alacağı bir yeri açmamız lazım.  Karayollarının bir şefliği var, daha önce de bu konu konuşulmuştu, ama ne yazık ki başa gidemedik, Karayollarının orada bir şefliğinin olması çok doğru değil. O bölgeyi yeşil alan olarak vatandaşın kullanımına açmalıyız.  Biz İnönü Stadı için çok güzel bir proje hazırlarsak, başarılı oluruz. Şehrin göbeğini betonlaşmadan kurtarırız.  Bu konuda Selahattin Gürkan Bey bir çalışma yapıyor” şeklinde konuştu.

BELEDİYE BAŞKANLARINA AĞIR ELEŞTİRİLER…

Yerel seçim sonrasındaki gelişmelere ve Malatya’daki son durum hakkında da değerlendirme yapan Öz, ağır eleştiriler de bulunarak şöyle dedi:

“Büyükşehir olan bütün illerde aynı sıkıntı yaşanıyor.  Ama Malatya ölçeğine baktığımızda bize çok şikayet geliyor. Hiç ayrım yapmıyorum, bütün belediyelerden şikayetler geliyor. Belediye başkanları da kendi kendilerine sıkıntılı. Vatandaşlardan birçok konuda talepler geliyor.  Bu işi çok daha pratik olarak yapmamız gerekiyor.  Sıkıntıların çözümü noktasında dinamik bir yapı oluşturmak lazım. Günde en az 15-20 şikayet geliyor. Mutlaka bunların bir gerekçesi vardır. Vatandaşa bilgilendirme yapmalıyız. Hiç kimse kusura bakmasın, bakarlarsa da baksınlar. Vatandaş beni arıyor, ‘Falanca belediyede özel kalemdeyim, bir alo deyinde beni içeri alsın’, veya ‘Falanca müdürün yanındayım, bir alo deyinde bizi içeri alsınlar.’ Çok net söylüyorum, vatandaşlarımız, özellikle muhtarlarımız belediye başkanlarına ulaşmada sıkıntı yaşıyorlar, hiç ayrım yapmıyorum, bunu özellikle söylüyorum, arkadaşlar eğer alınacaklarsa alınsınlar. Çünkü biz bu milletten oy aldık, bu milletin duasını alıyoruz, bu milletin bedduasını almaya başladığınızda Allah korusun tepe taklak gideriz. Buna hakkınız yok. Bazen günde 15-20 kişi, bazen daha fazla kişi belediye başkanlarından randevu için bizi arıyorlar. Çok doğru bir şey değil. Bizi Belediye Başkanlarının sekreteri gibi, özel kalemi gibi çalıştırıyorlar. Niye? Bunlar yerli yerine işlerini yapsa, milletvekilleri de bu ilin büyük projeleriyle uğraşır. Vatandaş bazen arayıp hakaret ediyor. Ne diyeceğim, vatandaş haklı. Vatandaşın sorunu varsa, soruna çözüm bulmalıyız. Hiç kimse kusura bakmasın, bu konuda ben hakkı ve hakikati söylemeye devam edeceğim. Herkes haddini bilecek. Bu milletin oyuyla, bu milletin duası ve bu milletin Recep Tayyip Erdoğan’a olan muhabbeti ile hepimiz geldik oraya. Ben de öyle geldim,  belediye başkanlarımız da böyle geldi. Malatya Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor. Kimse kerameti kendisinden aramasın. Millet bana diyorki, ‘Ömer bey ben 5. sırada olmasaydın, Malatya’da 5 milletvekili çıkartamazdınız’. ‘Hayır’ dedim. ‘Bütün milletvekillerinin isimlerini yazıp zarfa koysaydınız, Malatya yine 5-1’di.’ Niye? Malatya halkı Recep Tayip Erdoğan’ı seviyor.  Halkımızın desteğini hizmetlerle taçlandırmamız lazım. Ben milletimin sesi olurum, çok açık açık da eleştiririm. Çok net söylüyorum, makam arabalarıyla, şunlarla bunlarla gezmeyle tozmayla kimse tafra satmasın. ‘Ben belediye başkanı oldum, 5 yıl koltuktayım’ demisin. Hayır, kimse kusura bakmasın. Bu milletin emanetine layık olma noktasında herkesin ayağını denk alması lazım. Kimse kerameti kendisinden aramasın. Belediye başkanları da alt birimlerine sahip çıkacaklar. Sorunu için gelen vatandaşa durumu izah edecekler.  Vatandaşlar gelmeden kendileri gideceklerdir. ‘Muhtar gelsin beni bulsun’ Hayır, sen git muhtarı bul ve durumu anlat. Muhtarlar bize patlıyor. Bu Malatya’ya mahsus değil. Sadece Malatya’dakiler üzerine almasınlar. Hiç kimse kusura bakmasın. Benim kimsenin sırtını sıvazlamaya ihtiyacım yok. İyi bir şey yaparlarsa ‘Allah razı olsun’ derim, teşekkür ederim. Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun. Belediye başkanı seçilmişse 5 yıl boyunca kendisine saygı göstermek zorundayız. Ama saygı gösterdiğimiz kişilerde bu milletin taleplerine saygı gösterecek. Öncelikli olarak taleplerin giderilmesi için gayret göstermesi lazım. Belediyelerin en kısa sürede işi toparlamaları lazım.”

“MUHALEFETİN OLAYLARI BİRAZ MİLLİ GÖZÜYLE GÖRMESİ LAZIM”

Suriye, Irak ve bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak konuşan Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, “Bölgede olup bitenlerin sorumlusu Türkiye değildir. Suriye’de meydana gelen olayların, Irak’ta meydana gelen, Mısır’da meydana gelen olayların sorumlusu Türkiye değildir. Türkiye’de kaynaklanan politikalar neticesinde bölgedeki durum bu noktaya gelmiş değildir. Bölgedeki en büyük endişe Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasıdır. Türkiye hiçbir ülkeye teslim olarak politika izlemek zorunda değildir. Türkiye bölgede olup bitenlere kayıtlı kalmıyor. Kayıtsız kalmayınca da ortaya çok değişik bir porte ortaya çıkıyor. AK Parti’nin veya Davutoğlu’nun dış politikaları iflas etmedi. Kuzey Irak’ın veya Irak’ın sorumlusu bizmiyiz, Suriye’nin sorumlusu bizmiyiz, hiç alakası yok. O bölgelerle ilgili hesapları olanlar bunu gerçekleştirmek için Türkiye’yi engel olarak görüyorlar. Öyle yada böyle Türkiye’yi o çıkmazın içerisine almaya çalışıyorlar. Türkiye olabildiğince soğukkanlı bir şekilde Türkiye’nin menfaatlerini, soydaşlarımızın menfaatlerini olabildiğince korumaya çalışıyor. Bu işin bir diplomatik boyutu var, birde duygusal boyutu var. Bizdeki muhalefetin bir şeyi var, AK Parti’den ve Başbakanımızdan kurtulmak için her yolu deniyor. Muhalefetin izlemiş olduğu yol ve strateji bu ilkeye zarar getiriyor. Muhalefetin buna dikkat etmesi gerekiyor. Muhalefet AK Parti iktidarını düşürmek isterken, bu ülkeyi düşürmek istiyor.  Bizdeki muhalefetin olayları biraz milli gözüyle görmesi lazım”dedi.

“BAYRAK İNDİRME OLAYI ÇOK BÜYÜK PROVOKASYONDU”

Diyarbakır’daki bayrak indirme olayı ve çözüm süreci ile ilgili olarak ise Milletvekili Öz şöyle konuştu; “Diyarbakır’daki bayrak olayı çok iyi hazırlanmış bir provokasyondur. Direği çıkanı vursan bir türlü, vurmasan bir türlü. Milletin hassasiyetleri ortada, vurdun indirdin, Güneydoğu insanını yeniden ayaklandıracaksın, kardeş kavgasını yeniden ortaya koyacaksın. İndirdi, hiç kimse bir şey yapmadı, hepimizin kanına dokundu, bu defa millet ayaklandı. Bunların her birisi provokasyondur. Bu olay 3-5 tane çakalın, örgütçünün, teröristin gidip de onu indirmeye gücü yetmez.  Bu uluslararası bir tezgah da olabilir. Bu tezgahı millet net olarak gördü. Tamamen bir provokasyondu. Bu konuda duygusal değil, mantıksal olarak hareket etmeliyiz. Bölgedeki yol kapatma olaylarını kabul edebilir miyiz, kabul etmeyiz. Devlet o kadar aciz mi, o kadar değil. Ama biz bir sürece girmişiz, Doğu’da halen terörün devam etmesini, terörden beslenmek isteyen bir kesim halen var.  Nedir bu? Silah tüccarları, uyuşturucu tüccarları, bu işin siyasi olarak gündemde kalmasından nemalanan legal veya illegal bir çok örgüt o bölgede terörün devam etmesini istiyor.  Ama başbakanımız bir siyasi riske girdi. Biz bu ülkede kardeş kanı dökülmesin istiyoruz. Bu olay bitsin diyoruz, bu ülkenin her yıl on milyonlarca dolar parası terör için gitmesin. Bu bir süreçtir, bu süreçte her şey kamuoyuna açıklanmayabilir.  Biz önümüzü görüyoruz. Biz oradaki 3-5 tane çapulcuya bu ülkenin güvenliğini ve asayişini bıkma gibi bir aciziyetimiz yok. Ama çözüm süreci sona doğru yaklaşıyor. Bu işin sonuna doğru gittikçe bu işten rahatsız olanlar var.  Bazen çok kötü bir hastalıktan kurtulmak için çok acı bir ilacı bile içebiliriz. Şifa bulacaksak o acı ilacı içerken belki yutkunacağız, belki tiksineceğiz, ama katlanmak zorundayız. Sonuçta o bölgede kan dökülmeyeceği bir noktaya doğru gidiyoruz.”

“CUMHURBAŞKANLIĞINDA MALATYA’DA YÜZDE 80 OY ALIRIZ”

AKP adayının cumhurbaşkanlığı seçiminde Malatya’da yüzde 80 oy alacağını öne süren Öz sözlerini şöyle tamamladı: 

“Cumhurbaşkanı adayımızın Recep Tayyip Erdoğan olacağını ve Malatya’da kesinlikle yüzde 80’e yaklaşan bir oy olacağımıza inanıyorum.  Recep Tayyip Erdoğan’ı zorlayacak bir isim olsaydı, şimdiye kadar bir partinin başına geçer ve lider olurdu. Muhalefetin gösterdiği aday sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli’nin rakibi olamayacak ve dolayısıyla bu iki genel başkana rakip çıkmamış olacak. Diyelim ki bu aday yüzde 40 oy aldı, MHP’ninki ne kadar, 15 diyelim, CHP’nin yüzde 27 diyelim. Eğer ada MHP kökenli olsaydı yüzde 40 oy oranı ile müstakbel bir MHP Genel Başkan adayı olur.  CHP kökenli olsaydı CHP’nin müstakbel genel başkan adayı olurdu. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı ne CHP’ye ne de MHP’ye genel başkan adayı olma potansiyeli yoktur. Dolayısıyla MHP ve CHP genel başkanları bu konuda rahatlar. MHP tabanının Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğinden zerre kadar şüphem yoktur. Recep Tayyip Erdoğan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilecektir. Bu ülkeye hizmet etmekten başka ne derdi var? Köklü şeyler yapmaya çalıştı.”

HABER: Savaş BARIŞ, yenimalatya.com.tr- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız