SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Herkes Her Sınava Girmeyecek

A- A+ PAYLAŞ

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, üniversiteye giriş sınavıyla ilgili NTV’den Tülay Karadeniz’in sorularını yanıtladı.

Sınavın bu yıl iki basamaklı yapılacağını hatırlatan Yarımağan, neden sistem değişikliği yapıldığını şu sözlerle anlattı: "Tek basamaklı sınava geçişin ana nedeni, öğrencilere ortak müfredata dayalı testler vermekti. 1999’dan itibaren uygulandı. Fakat bu sistemin sakıncaları görüldü. Özellikle lisenin 9. sınıfındaki derslere öğrenciler pek ilgi göstermedi. Öğrenciler üniversiteye bilgi açısından da yetersiz gelmeye başladı. O yüzden tekrar bir değişiklik yaptık. Değişiklik yaparken olduğu gibi geriye dönmek yerine, kademeli bir iyileştirme yapmaya çalıştık. 2006 yılında önce içeriği değiştirdik, 2010’da da uygulamayı değiştiriyoruz."

Soruların önceki yıllardan farklı olmayacağını belirten Ünal Yarımağan, şöyle konuştu:

"Sorularımızın nasıl olacağı son 4 yıldaki sınavlarda var. Birinci sınavımız 14 Nisan’da yapılacak Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı. Bu sınavda 4 testimiz olacak. Herbirinde 40’ar olmak üzere, toplam 160 soru soracağız. 160 dakika da süre vereceğiz. Okul türü ve alanı ne olursa olsun tüm adayların okuduğu derslerle ilgili sorular olacak. Yani 9. sınıf ve öncesinde okutulan dersler ile 9. sınıftan sonra okutulan T.C. İnkilap Tarihi ve Felsefe dersiyle ilgili olacak."

HERKES HER SINAVA GİRMEYECEK
Yarımağan, "Son yıllarda bütün soruları adaylara verip ‘Herkes kendi istediği soruları seçsin, cevaplasın’ diyorduk. Ölçme ve değerlendirme açısından bazı sakıncalar getiriyor. Bir kere az soru sorabiliyorsunuz. İkincisi adayların harcadıkları süreler birbirinden farklı oluyordu. Elde edilen punaları karşılaştırmakta sıkıntı çekiliyordu. Ölçme ve değerlendirmeyi daha farklı yapabilmek, daha fazla soru sorabilmek için bu şekilde yaptık. Herkes cevaplayacağı testin sınavına girecek. Matematik testine sadece isteyenler girecek. Kimse ‘Şu teste, şu sınava gir’ zorlamasıyla karşılaşmayacak" diye konuştu.

HANGİ TESTTE KAÇ SORU VAR?
Bu yıl sınav yapılacağını söyleyen Ünal Yarımağan, şöyle konuştu: "Sınavlardan biri Matematik Sınavı olacak. Bu sınavda 50 adet matematik, 30 adet de geometri sorusu sorulacak. Adaylara 135 dakika süre verilecek.

Edebiyat-Coğrafya Sınavı olacak. Bu sınavda iki testimiz olacak; Türk Dili ve Edebiyatı ile Coğrafya 1 testi. 56 tane edebiyat, 24 tane de coğrafya sorusu yer alacak.

Bir başka sınavımız da Fen Bilimleri Sınavı. Bu sınavda fizik, kimya ve biyoloji testi olacak. Her birinden 30’ar soru olacak. Adaylara 135 dakika süre vereceğiz.

Bir diğer sınavımız ise Sosyal Bilimler Sınavı. Tarihten 44, coğrafyadan 16, felsefe grubundan (Psikoloji, sosyoloji ve mantık) olan derslerin her birinden 10’ar soru olmak üzere 30 soru soracağız."

Çok sınavın adayların stresini artıracağı yönündeki yorumlara katılmadığını söyleyen Yarımağan, "Tek sınav daha çok stres yaratır. Adayların 2. ve 3. sınava daha rahat gireceğini düşünüyorum. Adayların büyük bir kısmı üç sınava girecek. YLS’nin daha stressiz geçeceğini düşünüyorum."

PUANLAMA
Puanlamaya ilgili bilgi de veren Yarımağan, "Biz puan türlerini de artırdık. Toplamda 7 puan türü vardı, şimdi sanırım 13 oldu. Bu geçiş yılının bir özelliği var. Geçiş yılında öğrenciler tercih yaparken sıkıntı çekebilir. Öğrencilere yardımcı olmak için 2009 yılını bu yılın kurallarıyla yeniden değerlendireceğiz. Adaylara bu yılın puanlarıyla her yüksek öğretim programına son giren adayın puanı, başarı puanı nedir bunu açıklayacağız. Bu bilgilerle adaylar rahatça tercihlerini yapacaklar" dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız