SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Hesabı Neden Sorulmuyor?"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:24:06
A- A+ PAYLAŞ

AK Parti Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı’nın geçtiğimiz günlerde bir köy ziyareti sırasında köylülerin sulama ve içme suyu birliklerinden şikâyet etmesi üzerine, “Zaten sulama birliklerinin ne yaptığı belli değil. Topladıkları paraları ne yapıyorlar belli değil. Sulama birliklerinin kapatılması ve bu işin DSİ eliyle yapılması lazım” şeklindeki sözlerini somut bir biçimde doğrulayan bir örnek şu günlerde Malatya’nın Yazıhan ilçesinde yaşanıyor.

Yazıhan’daki çok sayıda köy ve belde şimdilerde deyim yerindeyse adeta ‘Kerbela’ya dönmüş durumda. Çünkü Yazıhan’da içme suyu dağıtımını yönetmek ve ücretini tahsil etmekle görevli Yazıhan Karasu İçme Suyu Birliği’nin elektrik pompasının elektrik faturalarını ödememesi sonucunda, 18 köy ve 3 beledisi  uzun süredir içme suyu verilemediği belirtiliyor.

İçme suyu yok, yaklaşık 3 milyon TL borç var

Yazıhan’ın en önemli içme suyu kaynağı Karasu’yu evlere taşınmasını sağlayan enerji kaynağı elektrik pompasının elektrik borcunun ödenmemesi nedeniyle, Yazıhan köyleri Hekimhan’dan gelen Kuruçay’dan içme suyu ihtiyacını karşılamak zorunda kalıyor. Ancak bu suya, Hekimhan, Kocaözü, Güzelyurt ve İpekyolu beldelerinin kanalizasyonu deşarj ediliyor. Halk sağlığı kuruluşlarının yaptığı analizlere göre Yazıhan halkının kullanmak zorunda kaldığı bu sudaki kolibasili oranı 250 olarak tespit edilmiş. Bu yüzden başta çocuklar olmak üzere Yazıhan sakinleri için ishal salgını artık normalleşmiş bir durum. Bu nedenle de hemen her gün hastanelere taşınmak zorunda kalıyorlar.

Yazıhan’a giderek bir dönem AK Parti’den İl Genel Meclisi Üyeliği görevinde bulunan ve halen Yazıhan Ziraat Odası Başkanı olan Yunus Kılınç ve içme suları kesilen köylerin sakinleri ile konuşan Yeni Malatya Gazetesi Muhabiri, bir dokundu bin ah işitti.

Yazıhan ve köylerinin en önemli içme suyu kaynağı Yazıhan dağlarından doğan ve ovaya doğru akan Karasu çayı. Karasu Çayı’nın 18 köy ve 3 beldedeki evlere akıtılması için bir önceki Malatya Valisi Ulvi Saran döneminde Malatya İl Genel Meclisi 4.2 Milyon TL ödenek ayırarak İl Özel idaresi Genel Sekreterliği’nin Karasu İçme Suyu Şebekesi’nin kurulmasını sağladı.

Karasu Çayı’nın evlere akıtılmasından dolayı köy sakinlerinin yaşadığı mutluluk ise kısa sürdü.

İçme suyunun dağıtım, faturalandırma ve ücret tahsilinden sorumlu Karasu İçme Suyu Birliği, Karasu Çayı suyunun şebekeye pompalanmasını sağlayan elektrik pompasına ait elektrik borcunu uzun süredir ödeyememiş, 3 milyon TL elektrik borcu birikmiş, elektrik dağıtım şirketi AKSA da pompanın elektriğini kesmişti.

İl Genel Meclisi  Eski Üyesi’nden Sulama Birliği’ne Ağır Suçlamalar

Yazıhan’da köy sakinlerinin Malatya kent merkezindeki ortalama bir aileye gelen su faturasından daha yüksek meblağlı su faturası ödemelerine karşın içme suyu birliğinin elektrik dağıtım şirketine olan borcu yüzünden susuz kalması insanları adeta isyan noktasına getirmiş.

İsyanını adeta haykıran isimlerden biri AK Parti’den bir dönem Malatya İl Genel Meclisi Üyeliği yapan, halen Yazıhan Ziraat Odası Başkanlığı görevini de yürüten Yunus Kılınç.

Yunus Kılınç AK Parti’den politika yapmasına karşın köylerin susuz kalmasından dolayı AK Partili Yazılhan Belediye Başkanı Ali Kaya’ya ağır suçlamalar yöneltiyor. Çünkü Yazıhan Belediye Başkanı Ali Kaya aynı zamanda Karasu İçme Suyu Birliği Başkanlığı da yapıyor.

Malatya İl Genel Meclisi Eski Üyesi ve Yazıhan Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılınç, Yazıhan’ı çöle çevirdiğini söylediği içme suyu sıkıntısının en önemli sebebinin Karasu İçme Suyu Birliği’nin kötü, denetimsiz ve kapalı kapılar ardında yönetilmesi olduğunu  öne sürüyor.

Karasu İçme Suyu Birliği’nin 3 yılda 3 milyon TL borcu biriktiğini söyleyen Yunus Kılınç, “Yazıhan’ın şu andaki en büyük sorunu aylardır yaşadığımız içme suyu yokluğudur. Suyumuz aslında var, ama varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Çünkü Karasu Çayı suyunun evlere ulaşmasını sağlayan elektrik pompasının biriken büyük borcu yüzünden elektrik dağıtım şirketi pompanın elektriğini kesmiş durumda. Şu anda elektrik yokluğundan dolayı aylardır susuzluğun pençesinden kıvranıyoruz.  Yazıhan’ın 18 köyü ve 3 belediyesi bu sudan yararlanıyorken, Karasu İçme Suyu Birliği’nin pompanın elektrik faturasını ödememesi yüzünden tüm bu köyler ve beldeler susuzluktan adeta Kerbela’ya döndü. Karasu içme Suyu Birliği’ni yöneten kişilerin acizliğinden olacak ki 3 yıl içerisinde 3 milyon TL borç biriktirdiler. Oysa benim il genel meclisi üyeliğim döneminde 4.2 milyon TL bir ödenekle bu projeyi tamamlayıp Yazıhan’ı içme suyuna kavuşturmuştuk. Ancak burayı işletenler 3 yılda 3 milyon TL borç yapmak dışında hiçbir iş yapmadılar” şeklinde konuşuyor.

“18 köy, 3 belde kanalizasyon deşarj edilen suyu kullanıyor”

Karasu İçme Suyu Birliği’nin elektrik dağıtım şirketine olan borcu yüzünden susuz kalan köylerin şimdilerde zorunlu olarak Hekimhan’dan gelen Kuruçay’ın suyunu kullandığını belirten Yunus Kılınç, bu suya ise Hasançelebi, Hekimhan, Kocaözü, Güzelyurt ve İpekyolu belediyelerinin kanalizasyonları deşarj edildiğini vurgulayarak “Bu içilen sularda da yüzde 250 oranında kolibasili bulunduğu tespit edildi” diyor.

“Birlik, halkı hırsızlıkla suçladı, Yazıhan halkı hırsız değildir"

Ulvi Saran’ın valiliği döneminde Yazıhan Karasu İçmesuyu Birliği yönetiminin vatandaşın kaçak su kullandığını söyleyerek Yazıhanlıları hırsızlıkla suçladığını ifade eden Kılınç Karasu İçme Suyu Birliği’nin ‘çok kötü’ ve ‘denetimsiz’ yönetildiğini ileri sürerek yaşananları şöyle anlatıyor:

“Yazıhan’daki içme suyunda gerçekten eski tabirle hortumlama diye bir şey vardı hani hortumlama kesiliyordu ya bizim bu içme suyumuzda hortumlama yok borulama var. 3 milyon borç bırakılmış buna rağmen vatandaş hırsız tutuluyor. Yazıhan insanı onurlu ve gururludur hırsız değildir.

Şu anda içme suyu birliğinde 22 personel çalışıyor. Ne iş yaptıkları belli değil. Madem bu kadar personel var, kaçak su kullanılıyorsa gelip görevini yapıp yakalasınlar. Defalarca kez dile getirdik, maalesef ülkemizde savcılar da görevini bırakmış, böyle korkunç bir yanlışın, usulsüzlüğün peşine kimse düşmemiştir. Biz Karasu’nun 120 litre /saniye suyunu 2006-2007 yıllarında 4,2 milyon TL parayla Yazıhan’a kazandırdık ancak tesis şu anda atıl vaziyette ve çürümeye yüz tutmuştur. Bir an önce Karasu’nun faaliyete geçmesi lazım. Su sorunun başka çözümü yok. Aksi taktirde ilçemiz kanalizasyon deşarj edilen suların kullanılmasından dolayı yaşanacak büyük salgın hastalıkların merkezi haline gelecek. Gelsinler ilçe hastanesindeki kayıtlara baksınlar. İlçemizde neden bu kadar enfeksiyon hastasının olduğunun sebebi araştırılsın ve bu yetkililerden hesap sorulsun. Bu Karasu neden kapandı? 3 yıl işlettiniz 3 milyon TL borç bıraktınız. Bu babanızın bakkal dükkânı mıydı ki siz 3 milyon TL borç olana kadar bu işe çözüm bulamadınız. Bunun yanı sıra Maalesef bu işe Özel İdare’nin desteği oldu. Yazıhan Karasu Birliği bu hale geldi”.

“Kendi cazibesiyle akan bedava suya da fatura kesiyorlar”

“Halen köylerde kendi cazibesiyle akan, kot farkından dolayı akan, maliyeti olmayan sular da Karasu İçmesuyu Birliği tarafından faturalandırılıyor. O sularda elektrik pompası yok. Dolayısıyla bir maliyeti de yok.  Yazıhan’ın Hamidiye Köyü’nde su kendi cazibesiyle akıyor. Hiç elektrik pompası yok. Buna rağmen halkın bedava içtiği suya fatura kesiliyor. Bazı köylerde ise kuyu sularının elektrik borçları yüzünden suları kesik İriağaç Köyü’nün Ergiç ve Akarca mezralarında insanlar katırlarla su taşıyorlar. Yazıhan Balaban köyü itfaiye aracı veya traktörlerle su taşıyarak içmesuyu ihtiyacını taşıyor.

Birlik elemanlarının maaşları sondaj sularının faturalarının tahsilatı ile ödeniyor. Köy muhtarlarının adına aboneliği olan sondaj sularının veya Kuruçay’ın suları kapanan Karasu İçmesuyu Birliği tarafından faturalandırılıyor.

“Vatandaşlardan tahsil edilen paraların hesabı neden sorulmuyor?”

“Karasu bir yıldır akmıyor ama beyefendiler başka yollardan yollarını bulmuş ve sondaj veya kuyu suyunun faturasını tahsil ediliyor bir de ödenmeyen faturalara yüzde 10 faiz ekleniyor vatandaş bu korkudan düzenli olarak fatura ödüyor. Bu paraların hesabının sorulması, nereye harcandığının araştırılmasını istiyoruz. Ben buradan tüm yetkililere sesleniyorum. Yazıhan Karasu İçmesuyu’nun tekrar Yazıhan halkına içirilmesi için herkesin üzene düşeni yapması lazım. Hiç kimse Yazıhan halkı fatura ödemiyor, suyu kaçak kullanıyor diyerek Yazıhan halkını hırsızlıkla suçlamasın, Yazıhan halkının onuruyla oynamasın. Şu anda Yazıhan’ın yüzde 80’i susuzdur. İçilen sular da kolibasili mikrobu taşıyan sulardır. İnanmıyorlarsa gelip buradan bir bardak su içsinler”.

"Örtünün altından pis kokular geliyor”

“Biz yetkililerden gelip gerekli incelemeleri yapıp, Yazıhan Karasu İçmesuyu Birliği’nin hesaplarının denetlenmesini istiyoruz. Gerekli denetim yapıldıktan sonra da bugüne kadar Yazıhan halkına tek kuruşluk fayda sağlayan bir hizmet üretmeyen bu birliğin kapatılmasını istiyoruz. Sonuçta Malatya büyükşehir oluyor. Bundan sonra içme suyu sorumluluğu Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolüne girmelidir. Bir kişinin hem belediye başkanı hem birlik başkanı hem minibüs işletmecisi olması, her tarafa elini sarması gerekmez. Zaten bu Karasu İçmesuyu Birlik başkanı aynı zamanda belediye başkanı olmasaydı milletvekilleri bizim yetkililerimiz onun gözünü çıkarırdı. Ama birileri belediye başkanı AK Parti’li olduğu için Karasu İçme Suyu Birliği’nde neler yapılmışsa yapılmış üzerine örtü örtün diyor. Ama örtü ile olmuyor, kokusu geliyor kokusu. Yazıhan halkı rahatsızdır”.

DURUCASU KÖYLÜLERİ: Kirli suyu içiyoruz ama Karasu İçmesuyu Birliği bizi icraya veriyor

Yazıhan’daki içme suyu yokluğundan en çok mağdur olan köylerin başında Durucasu Köyü geliyor. Durucasu Köyü halkı Karasu içme Suyu Birliği’nin kendilerine kullanmadıkları, içmedikleri su için fuara gönderdiğini belirterek su birliğinin uygulamalarının hukuksuz olmasından yakınıyor.

Durucasu Merkez Mahallesi Muhtarı Yılmaz Özcan, Karasu İçme Suyu Birliği’nin hizmet üretmediği halde köy halkını icraya verdiğini belirterek “Temiz su içmediğimiz gibi kuyu suyu için de para ödemek zorunda kalıyoruz. Kuyu suyu yüzünden köy halkını icraya veriyorlar. Siyasiler, bürokrasi bu derdimize bir çare bulmak zorunda” diyor.

Yazın özellikle büyük su sıkıntısı çektiklerini ve halen çekmeye devam ettiklerini ifade eden Durucasu Merkez Mahallesi Muhtarı Yılmaz Özcan Durucasu’nun yaşadığı mağduriyeti ve şöyle dillendiriyor: “Şu anda Halk Sağlığı kurumlarının kolibasili nedeniyle içilmez raporu verdiği suları içiyor insanımız. Bir de bu sulara fatura kesiliyor. Üstelik su fiyatları çok yüksek.  Ödeyemeyen vatandaşlar birlik tarafından icraya veriliyor. Birlik buradaki vatandaşları kaçak su kullanıyor diye şikâyet etmiş. Madem kaçak su kullanılıyor, birliğin istihdam ettiği bu kadar eleman ne iş yapıyor? Kaçak su kullanılıyorsa denetleyip gereğini yapsınlar. Durucasu'da 430 hane var. Bunların 100’den fazlası maliyeti bin 500 TL olan arıtma cihazı  taktırmak zorunda kaldı. Geri kalan vatandaş kuyu suyu içiyor, içmek zorunda kalıyor. Kuyu suyunda aylık ortalama 80-150 TL su faturası geliyor. Temiz su içemediğimiz gibi kuyu suyuna da birlik bu kadar paralar topluyor ve hala borçlu. Bunu anlamış değiliz”.

Durucasu Merkez Mahallesi'nden Bayram Taşdelen ise bir yıldır Karasu İçme Suyu Birliği’nden su almadıkları halde kendilerine su faturası geldiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Bir yıldır Karasu İçmesuyu Birliği'nden hizmet almıyoruz ama fatura ödüyoruz. İl Özel İdaresi, kuyu sularının şebekelerini birliğe devrettiği için birlik kuyularımızın sularını da bize faturalıyor. Vatandaş hizmet almıyor para ödüyor. Bir çok vatandaşın borcu var. Bu nedenle icralık olan çok vatandaş var. Karasu İçmesuyu Birliği birçok vatandaşa icra gönderdi. Üstelik kuyu suları çok kirli. Parası olan arıtma cihazı taktırdı ama olmayan hazır su içiyor. Yetkililerin bu soruna çözüm bulmasını, alınan paraların nerelerde kullanıldığını denetlemesini istiyoruz. Kurban Bayramı'nı torunlarımın ishale yakalanması nedeniyle hastanede geçirdik. Doktora götürdük, sulardan kaynaklandığını söylediler”.

HABER-FOTO: Güler HAZAR- Yeni Malatya Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız