SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Hiçbir Senaryo Milletimizle Aramıza Giremeyecek"

0
Güncellendi - 2016-01-10 01:53:46
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında 5 kritik kavşağın olduğunu belirterek, bunlardan birincisinin 7 Haziran seçimleri, ikincisinin Meclis Başkanlığı seçimi, üçüncüsünün '7 Haziran'da milletin verdiği mesajı samimiyetle değerlendirmek', dördüncüsünün 20 Temmuz'daki Suruç saldırısı ve beşincisinin ise Türk demokrasisini hedef alan Ankara saldırısı olduğunu açıkladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, NG Güral Otel'de düzenlenen '24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşmasına partililere teşekkür ederek başladı. Davfutoğlu, "Dün kampa gelirken trafik kazası geçiren İstanbul Milletvekillerimiz Tülay Kaynarca ile Fatma Benli'ye, Trabzon Milletvekilimiz Ayşe Sula Köseoğlu'na ve Antalya Milletvekilimiz Sena Nur Çelik kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Geçmiş olsun, Allah muhafaza eylemiş, Allah kazadan beladan esirgesin cümlemizi. Bu kardeşlerimiz, yol arkadaşlığı için biraraya gelip Afyon'a doğru yola çıktıklarında bir güzel tedbir aldılar, arkada oturanlar da dahil olmak üzere hepsi kemerlerini taktılar. Buradan bütün vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum, eğer arkada oturan kardeşlerimiz kemerlerini takmamış olsalardı muhtemelen çok daha acı bir tabloyla karşılaşabilirdik. Kardeşlerimiz, tedbirleri dolayısıyla tebrik ediyorum ve vatandaşlarımıza ister kısa yol ister uzun yol olsun ister önde oturuyor ister arkada oturuyor olsunlar. Mutlaka kemerlerini takmalarını tavsiye ediyorum. Allah, kazadan beladan muhafaza eylesin. Bu arada bir milletvekili kardeşimizin İstanbul Milletvekilimiz Mustafa Yeneroğlu'nun muhterem babası da vefat etti. Biraz önce kendisiyle konuştum, sizlerin de selam ve taziyelerini ilettim. Mustafa Bey ve ailesine de taziyelerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı.

Afyon'ın ülke, tarih için de sembolik bir mekan olduğunu anlatan Davutoğlu, "Afyonkarahisar milli mücadelenin sancak şehridir, sembol şehridir. Milletimiz büyük istiklal mücadelesinde zafere giden yolda Afyon'da harekete geçmişti. Afyon, AK Parti için de özel bir şehirdir. Milli mücadelenin sembol şehriyse, Afyon'da istiklal orduları bu milletin bağımsızlığını, onurunu, izzetini korumuşsa AK Parti'nin, Cumhurbaşkanımızın başlattığı yol da yine 14 Ağustos'ta kurulan partimiz de bu kutlu yolculuğa başlamıştır" dedi.

Davutoğlu, Türkiye'yi ümitsiz bir noktadan, karanlık bir tünelden yepyeni ufuklara taşıyan AK Parti kadrolarının milletin umudu olduğunu ifade etti. Bu yürüyüş ülke, bölge ve dünya için de adil, demokratik ve insan odaklı siyasetin adı olduğunu belirten Davutoğlu, inançlı bir siyasi kadronun Afyon'dan yola çıktığını ve o günden bugüne bu davanın kadrolarında yer alanların 23. kez biraraya geldiğini dile getirdi. Davutoğlu, herşeyin başlangıcında temel atmak lazım dien Cumhurbaşkanımıza da buradan bir kez daha şükranlarımızı arz ediyorum. AK Parti, bugün o sağlam temel üzerinde 14. yılında. Bugün milletimize hizmetteyiz, Allah'ın izniyle hiçbir güç bizi millet yolundan alıkoyamacaktır. Hiçbir senaryo milletle aramıza giremeyecektir. Dahili ve harici hiçbir odak Türkiye'yi bütün unsurlarıyla sahiplenmemize engel olamayacaktır. Hiçbir cinayet şebekesi bizi hukuktan, adaletten, hakkaniyetten, merhametten uzaklaştırmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Siyasetin esasının istişare olduğunu anlatan Davutoğlu, akılların, emeklerin birleştirilmesi gerektiğine işaret etti. Davutoğlu, istişarenin başkasının dostunun aklını önemsemek olduğuna dikkat çekerek, istişareden fikirlerin bereketlenmesini umduklarını ifade etti. AK Parti'nin kuruluşundan itibaren istişarelere önem verdiğini anlatan Davutoğlu, bu toplantılarda eksik birşey var mı diye istişarede bulunduklarını söyledi.

"CHP VE MHP ÇEŞİTLİ BAHANELERLE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADI, SORUMLULUK ALMADI"

Davutoğlu, 2015 yılının sıradan bir yıl olmadığını belirterek, "Siyasi yolumuzda çok önemli bir eşikti. İki önemli genel seçime tanık olduk. Bu iki seçime ibretle bakanlar AK Parti'nin muhasebesini ne kadar samimi yaptıklarını gördüler. Mecliste en çok milletvekili sayısına sahip parti olarak, ortak hükümet olarak samimiyetle gayret gösterdik. Görüşmeler boyunca net olduk, sağlam durduk. Ancak, aynı samimi tavır ve arayışı muhataplarımızdan göremedik. Ardından zorunlu olarak yeni bir seçim kararı alındı. Anayasanın açık hükmüne rağmen, o zor günlerde CHP ve MHP çeşitli bahanelerle elini taşın altına koymadı, sorumluluk almadı, sorumluluktan ve milletin yolunda hizmet etmekten kaçtılar. Biz, bir yandan bu sıkıntılı dönemi Türkiye'nin istikrarına zarar vermemesi için azami gayret gösterdik, ülkenin problemlerini çözdük diğer taraftan da milletin huzuruna çıktık. Bir yandan da partideki bütün kurullarımızla 7 Haziran'ın muhasebesini yaptık, yol haritamızı çektik" şeklinde konuştu.

Seçim şarkısını örnek gösteren Davutoğlu, "Yenilendik, tazelendik ve yola devam ettik, Allah yolumuzu hayır etsin. Ülkemizi, milletimizi hedef alan ameliyatlara büyük bir kararlılıkla karşı durduk. Kaosa geçit verdik. AK Parti'yi zayıflatarak Türkiye'yi zayıflatmak isteyenlere fırsat vermedik. Türkiye'yi gönül coğrafyamızı da zarara uğratmadık" dedi.

7 HAZİRAN 1 KASIM SEÇİMLERİNDE ARASINDAKİ 5 KRİTİK KAVŞAK

7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında 5 kritik kavşağın olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "AK Parti siyasetinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gösterdiği için burada bir kere daha sizlerle muhasebe etmek istiyorum. Bu 5 kavşaktan birincisi 7 Haziran'dı. Yol arkadaşlarımız Genel Merkezi'in önünü doldurarak umutsuzluğa katılmamazı bir kez daha vurguladı. O gün 7 Haziran günü Konya'dan Ankara'ya geldiğimizde bizim yeise kapılmamızı bekleyen çok çevreler oldu. Genel Merkezimizin balkonunda yaptığım konuşmada, 'Başımız öne eğilmeyecek, daha vakur bir şekillde başımızı dik tutacağız' demiştim" konuştu.

Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağız' dediklerini hatırlatan Davutoğlu, "7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar bir saniye dahi bu ülkeyi hükümetsiz bırakmadık" dedi.

"İKİNCİ KAVŞAK, MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİYDİ"

İkinci kavşak o zaman Meclis Başkanlığı seçimi olduğunu anlatan Davutoğlu, "Birtakım blok siyaseti uygulayanlar, hesaplara içine girenler oldu. 'Meclis Başkanımızı kendi içimizden çıkarırız ama yan yollara sapmayız' dedik. 7 Haziran'da da TBMM Başkanlığı onurlu şekilde İsmet Yılmaz aldı, birtakım hayaller görenlere gerekli cevabı 257 milletvekilimiz omuz omuza durarak gösterdi" şeklinde konuştu.

"ÜÇÜNCÜ KAVŞAK, 7 HAZİRAN'DA MİLLETİMİZİN VERDİĞİ MESAJI SAMİMİYETLE DEĞERLENDİRMEK OLDU"

AK Parti'nin geçtiği üçüncü kavşağın, '7 Haziran'da milletin verdiği mesajı samimiyetle değerlendirmek' olduğunu belirten Davutoğlu, "Parti içinde oluşturulan zeminlerle, araştırmalarla geniş istişare zemini oluşturduk. Ardından kongremize gittik. Örnek bir kongre gerçekleştirdik ve küçük hesaplara girmeyeceklerin partisi olduğunu herkese gösterdik. Partimizin kurucu ilişkilerimizi kurumsallaştırmak, toplumla ilişkisini kuvvetlendirmek üzere yeni birimler ve başkan yardımcıları ihtas ettik" ifadelerini kullandı.

"BU DAVAYI ŞAHSİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANANLARA BUGÜNE KADAR FIRSAT VERMEDİK, BUNDAN SONRA DA VERMEYECEĞİZ"

Kurucu ilkelerinin AK Parti'ye yön vermeye devam ettiğini belirten Davutoğlu "Afyon'da yakılan meşalenin temelini oluşturan kurucu ilkelerden hiçbir şekilde taviz vermedik, vermeyeceğiz. MYK'da aldığımız bazı belediye başkanlıkları ile ilgili aldığımız kararlar bunun somut göstergesidir. Bu davayı şahsi çıkarları için kullananlara bugüne kadar fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Siirt'te mitinge katıldığı için dövülen genç kızlarımız hakkının, mitinglerde saatlerce bekleyen yaşlılarımızın hukukun birkaç kişi tarafından çiğnenmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Partimiz dava arkadaşlarımızın emanetindedir. Partimizin ve hareketimizin en büyük sahipleri hiçbir makam ve mevki sahibi olmaksızın gece-gündüz koşturan, meydanları dolduran, 7 Haziran'da 1 Kasım'da soğukta, gece yarısında o meydanları dolduran kardeşlerimiz" dedi.

"DÖRDÜNCÜ KAVŞAK, SURUÇ SALDIRISIYDI"

Dördüncü kavşağın 20 Temmuz'daki Suruç saldırısı olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu saldırıyla beraber ülkemiz üzerinde ameliyat yapılmak istendi. Bir anda PKK, DHKP-C, DEAŞ örgütleri birlikte saldırıya geçtiler. Terör örgütleri sahaya sürüldü, Türkiye dört bir koldan saldırıya maruz kaldı. Anında kararlı ve kapsamlı bir mücadeleyi başlattık. Biz, beklemek için emanet almadık, korkarak kenara çekilmek için emanet almadık. Biz, bu emaneti başkalarına devretmek için almadık. Biz gerektiğinde her riski alırız ama bu milletin kaderini yad ellere teslim etmeyiz. Milletimiz üzerine getirilmek istenen kara bulutlar dağılıncaya kadar terörle mücadele kararı verdik, bugün de aynı şekilde sürdürüyoruz. Biz, terörle mücadeleyi başlatmasaydık, Türkiye birilerinin bazı merkezlerde planladığı bugün kaosa sürüklenebilirdi" şeklinde konuştu.

"BEŞİNCİ KAVŞAK, ANKARA SALDIRISIYDI"

Başbakan Davutoğlu, beşinci kavşağın ise Türk demokrasisini hedef alan Ankara saldırısı olduğunu belirterek, "Biz orada teröre karşı tepkimizi açıkça gösterdik. Neticede olayın faillerini ortaya çıkardık. Bu 5 kritik kavşak dönülürken AK Parti kadroları hep sorumluluk aldı ve daima tarihin doğru tarafında durdu. Bu dönem boyunca, yegane siyasi umudu olduğunu çok iyi gördü. Diğer partiler kaybederken, sorumluluk alan, teröre karşı mücadele eden, demokrasiye sahip çıkan AK Parti kazandı. Milletimiz bizim samimiyetimize, ehliyetimize ve dava aşkımıza inandı. 1 Kasım zaferi, AK Parti'nin vizyoner siyasetine güven verdi. 1 Kasım aynı zamanda demokrasinin de zaferi. Milletimiz, büyük bir katılımla demokrasiye sahip çıktı. Terörden, kargaşadan medet umanlar, sorumluluk almaktan kaçanlar kaybetti, demokrasiye sahip çıkanlar kazandı" dedi.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız