SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Hocaların Geçemediği Sınav!

A- A+ PAYLAŞ

7-8 bin öğretim üyesinin defalarca girmelerine karşın dil sınavını geçemedikleri ortaya çıktı. Eylül Yabancı Diller Okulu Müdürü 10 yıldır Almanca’yı geçemiyor. YÖK kurs açacak.

Türkiye’de yabancı dil sorunu yaşayan en önemli grubun üniversite öğretim üyeleri olduğu ortaya çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kadim Öztürk, bir toplantıda ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’a Üniversitelerarası Kurul Yabancı Sınavı’nın (ÜDS) Almanca sorularının “çok ağır” olduğundan yakındı. Öztürk, bu sınava 10 yıldır girdiğini ancak bir türlü başarılı olamadığını dile getirerek, “Bu beni kahrediyor” dedi. Bunun üzerine Yarımağan, “Fransızca da zor. Ben de 10-12 senedir Fransızca’dan geçemeyen biliyorum” karşılığını verdi. Öztürk’ün yakınmasının sürmesi üzerine Yarımağan, “Türkiye’de sizin gibi 7-8 bin kişi var. Bu kişilere bu sınavı geçmeleri için imkan tanınmalı. Ben YÖK’e önerdim. Artık kurslar mı düzenlenir, yurt dışına mı gönderilir...” dedi.

Yarımağan, şunları kaydetti:

“Bu öğretim üyeleri sınavlara girip girip çıkıyorlar. Çoğu ya yardımcı doçent, doçent olamıyor ya da doçent, profesör olamıyor. Dil sınavına 3-5 kez, 10 kez girip de geçemeyen var. Bu, Türkiye’nin ciddi bir sorunu. Bu kuşağın dilleri yetersiz. Ben YÖK’e şunu önerdim, ’Bir proje geliştirin mesela bir sömestr ders vermesinler ve bunları bu süre içinde ya yurt dışına gönderelim ya burada kurslar açalım da dil sınavını başarsınlar’. Onlar da düşünüyorlar. Yurt dışına yeni eleman gönderiyoruz ama mevcutları da kurtaralım.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız