AKP Malatya İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) BDP'nin siyasi söylemlerini kullanmaya başladığını ileri sürdü.
Tüfenkçi, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Hükümetimiz terör örgütü yandaşlarının ve terör örgütünün siyasi sözcüsü olan bir parti tarafından desteklenen açlık grevlerinin masumane olmadığının farkındadır. Dağda tükenme noktasına gelen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve polisimizin kararlı mücadelesi sonucu son 30 yılın en fazla zayiatını veren PKK, kendisine çıkış yolu aramaktadır. Üzülerek ifade etmek isterim ki; muhalefet partisi CHP, terör örgütünün açlık grevleri oyununa alet olmaktadır. BDP'nin ve PKK'nın söylemlerini kullanmaktadır. Açlık grevleri için hükümete çağrıda bulunan, açlık grevlerinin durdurulması için hükümetimizin olumlu adım atmasını isteyen CHP, her ne hikmetse terör örgütünün katliamlarına sessiz kalmaktadır. İnsan haklarından bahsedenler, PKK tarafından katledilen kadınlarımızı, çocuklarımızı, Mehmetçiğimizi, polisimizi görmezden gelmektedir. CHP, cezaevlerinde açlık grevine giren PKK yandaşlarına gösterdiği ilgiyi terör örgütü tarafından yakılan okullara, kaçırılan öğretmenlere, katledilen kadın ve çocuklara göstermemektedir. Açlık grevlerinin durdurulması için hükümetimize çağrıda bulunanlar, terör örgütüne okul yakmaması, öğretmen kaçırmaması, insan katletmemesi için bir çağrıda bulunmamaktadır. Madem insan hakları, insan canı ve bedeni konusunda bu kadar duyarlısınız, neden aynı duyarlılığı terör örgütünün katliamları karşısında da göstermiyorsunuz? Milletimiz bunu sorgulamaktadır" ifadelerini kullandı.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ve otopsi raporuyla ilgili kamuoyuna yansıyan haberler konusunda da açıklamalarda bulunan Tüfenkçi, "AK Parti kurulduğundan beri, karanlıkta hiçbir şey kalmayacağını, hiçbir şeyin üzeri örtülmeyeceğini ifade etmiştik. İstedik ki hiçbir şey tarihin karanlık raflarında kalmasın. Merhum Özal'ın ölümüyle ilgili karanlık noktalar, devam eden yargı süreci sonunda aydınlatılacaktır. AK Parti hükümeti döneminde yeniden açılan Özal dosyası, derin güçlerin ve karanlık odakların gönüllü avukatlığına soyunanları milletimiz önünde çok mahcup duruma düşürebilir. Zehirlenme iddialarının gerçek çıkması halinde AK Parti iktidarı döneminde ülkemizin nereden nerelere geldiği daha iyi anlaşılacaktır. Merhum Özal bir suikasta kurban gitmişse, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın, Balyoz sanıklarının hukuk önünde hesap verdiği gibi, o olayın failleri de hukuk önünde hesap verecektir" şeklinde konuştu.
