SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Hükümet Unuttu"

A- A+ PAYLAŞ

Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek, Alevi açılımının unutulduğunu söyleyerek, "Alevi açılımı, Mehter Marşı'ndaki yürüyüş gibi iki ileri bir geri şeklinde ilerliyor" dedi. 
Malatya'da düzenlenen Abdal Musa Lokması'na katılan Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek, basın mensuplarının Alevi açılımıyla ilgili sorularını cevapladı. 2007'de bir açılımın ortaya çıktığını ve yürümediğini söyleyen Bermek, 2010 yılında ise Bakan Faruk Çelik yönetiminde önemli adımlar atıldığını ifade etti. Bermek, "Faruk Bey başka bakanlığa tayin olunca raporlar raflarda kaldı. İnşallah yakın tarihte iner. Bekir Bozdağ sanırım bu işin yöneticiliğini yapacak. Ancak, seçimden bu yana Sayın Bozdağ ile herhangi bir temas kurulamadı. Hükümet, seçimden bu yana Alevi açılımını unutmuş gibi görünüyor. Yurt dışındaki temaslarımızda Avusturya Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Avrupa Birliği ve gelişmiş demokratik ülkeler, 60-70 bin Alevi ile ilgileniyorlar. Türkiye'de 25 milyonu bulan Alevilerle ilgili gelişme olmaması üzücüdür. Alevi açılımı, Mehter Marşı'ndaki yürüyüş gibi iki ileri bir geri şeklinde ilerliyor" dedi.
 
Bermek ayrıca, eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın "Alevilikle ilgili bir şey bilmiyorum" sözlerinin de yakışık almadığını dile getirdi.
 
TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ..

Bu arada Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Durmuş Boztuğ, "Diğer ibadetlere tanınan haklar cem evlerine de tanınmalıdır" diyerek, üniversitelerinde seçmeli ders olan Kürtçe ve Zazaca dillerine ilginin azaldığını söyledi. 
 
Malatya'da Abdal Musa Lokması programına katılan ve basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Durmuş Boztuğ,"Demokratik açılım paketine Tunceli Üniversitesi olarak senatomuzdan destek vermiştik. Bana ilk olarak neden destek verdiğimiz sorulmuştu. Ülkemizde çeyrek asırdır devam eden şiddeti siyaset kurumu çözer demiştik. Siyaset kurumu bir diyalog ve çözüm süreci başlattı. Amacım, onları teşvik etmekti. Ben zaten Kütahya, Amasya, Denizli'nin rektörü olsam bu sorunlardan haberim olmazdı. Ancak, bu sorunları ben de bire bir yaşıyorum. Bunun için demokratik açılıma destek verdim" ifadelerini kullandı. 
 
"Üniversiteye birşey almak için ihale açtığımda yüksek fiyat istiyorlar. şirketlere sorduğumda, Tunceli'ye gönderdiğimiz şirket elemanlarını sigortalıyoruz, onun için  teklif yüksek verdik diyorlar. Üniversiteye öğretim üyesi alımı için ilan veriyorum, kadro konusunda, başvuru yapılıyor, ancak Tunceli'de patlama oluyor terör olunca öğretim üyesi beni arıyor, annem eşim bırakmıyor diyorlar. Tunceli'ye gelmiyorlar " şeklinde konuşan Boztuğ, " Önerilen projlere çözüm üretmek için demokratik açılıma destek vermiştim. Demokratik açılım durma noktasına geldi diyemeyiz. Bazı önemli gelişmeler oldu. Global olarak bakarsak, ülkemizde günlük yaşantımızda sorun olan alevi, dindar ve Kürt yurttaşlamızın problemeleri var. Dindar vatandaşlarımızın sorunu olan üniversitelerde başörtüsü sorunu kalktı gibi, Kur'an kurslarının düzenlenmesi gibi makul rahatlamalar oldu.  Aleviler konusunda rahatlama oldu. Alevi çalıştayının sonucunda cem evlerine de ibadet hakkı tanınmasının sorununun  kadar arkasındayız. Zorunlu din dersi yerine, isteyen istediği dersi aldırmalıdır.  Madımak otelinin durumu çözüldü. Din derslerinde Aleviliğin de okutulması sorunu çözüldü. Diğer ibadetlere tanınan haklar cem evlerine de tanınmalıdır.   Kürt sorunyla ilgili de önemli adımlar atıldı,  TRT şeş, yani TRT 6, 24 saat Kürtçe yayın yapıyor" dedi. 
  
Tunceli Üniversitesi'nde seçmeli dil dersi koydurduğunu hatırlatan Boztuğ,  daha sonra şunları belirtti:  "Üç sene önce Kürtçe, yani Kurmanca  derslere olan ilgi yüzde 37'lerden yüzde 12, Zazaca ise yüzde 34'lerden yüzde 7'ye düştü. Sorduğumuzda aldığımız cevap, benim ana dilimi hafta bir saat niye seçmeli alayım diyor. İkinci cevap, dersi veren hocaların bilgisi yeterli değildir deniyor. Üçüncüsü ise ana dilim dışında İngilizce öğrensem daha iyi olur diyenler oldu."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız