SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Hükümetler Popülist Davranabilirler''

A- A+ PAYLAŞ

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimiyle AB ilişkileri fiyat istikrarımızı bozarsa tepki vermekten gecikmeyeceğiz" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Malatya Belediye Konferans Salonu'nda, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile Dünya Gazetesi'nin de katkısıyla düzenlenen "Para Politikaları" konulu konferansta çeşitli açıklamalarda bulunduktan sonra dinleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı.

Yılmaz, özellikle seçimlerle ilgili olarak ilginç değerlendirme ve yorumlarda bulundu. "Bizim kur hedeflemesi veya büyüme hedeflemesi gibi bir hedefimiz yoktur. Bizim öncelikli hedefimiz fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarının dışında başka bir hedefimiz yoktur" diyen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Fiyat istikrarına ulaşmadan diğer hedeflere ulaşılması mümkün değildir. Bunu 30 yıllık tecrübe bize göstermiştir. Son 5 yıllık başarıda fiyat istikrarı hedefinin doğru bir politika olduğunu göstermiştir" dedi.

"Önümüzdeki siyasi riskler nelerdir?" şeklindeki soruyu cevaplandıran Yılmaz, "Önümüzdeki siyasi riskler nelerdir. Demokratik bir toplumda olabilecek gelişmelerdir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, parlamento seçimleri var. Bunlar mutlaka olacaktır. Fakat bunlar olurken, eğer ekonomik değişkenler üzerine her hangi bir etkisi olur ise ve bu da bizim fiyat istikrarına giden yolda engel teşkil eder ise biz buna tepki vermede çekinmeyeceğiz. Öngördüğümüz siyasi riskler bunlardır.

Artı Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz de bir takım inişler çıkışlar olacaktır. Burada karşılıklı tavizler alınıp verilecektir. Eğer bunlarında bizim fiyat istikrarı üzerinde olumsuz etkileri olursa ve bunlarında kalıcı olduğunu görür isek buna tepki vermekten çekinmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Yılmaz, "Enflasyon ortamında oluşan kültürümüze baktığımızda, bizim toplumumuzda dövizle vatandaşın zihniyeti arasında bir aşinalık belirir. Sokaktaki vatandaş kurun seviyesiyle çok yakından ilgileniyor, faizin seviyesiyle ilgilenmiyor. Son 5 yılda alınan tedbirler, Türk Lirası'na olan güveni arttırdı ve vatandaşımız artık faizi de takip eder hale geldi" açıklamasında bulundu.

"SEÇİM YILLARINDA HÜKÜMETLER POPÜLİST DAVRANABİLİRLER"
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "2007 yılı seçim yılı, 2007 yılında enflasyon için risk görüyor musunuz? " şeklindeki soruya şu cevabı verdi:

"2007 yılı seçim yılı. Seçim yıllarında hükümetler popülist davranabilirler. Bazı harcama kalemlerini arttırmak isteyebilirler. Bu da demokratik bir prosestir, ülkede olabilir. Biz böyle bir engel görürsek, bunu kamu oyuyla paylaşırız ve paylaşmaya da devam ediyoruz. Geçmişte paylaştık. Deriz ki, 'Hükümetle birlikte enflasyon hedefi belirledik. Bu hedefe ulaşılması için şunların şunların yapılması gerekir ve dolayısıyla hükümet bunları bunları yapıyor, bunlar bizim hedefimizi tehlikeye sokar' diye kamuoyuyla paylaşırız."

Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasıyla ilgili olarak yaşanan gelişmeyi de değerlendiren Yılmaz, "Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasının hukuki çerçevesi var. Merkez Bankası'nın yasası diyor ki, 'Merkez Bankası'nın idare merkezi Ankara'dır.' Dolayısıyla eğer merkezi hükümet Merkez Bankası'nı İstanbul'a taşımak istiyorsa, mutlaka bunu değiştirmek zorundadır. Hükümet eğer bu kanunu değiştirir, parlamentodan geçer ise bize düşen görev, kanunu beğensek de beğenmesek de bu kanunu uymak.

Ama eğer inancınız varsa Merkez Bankası'nı İstanbul'a gitmesinde bir fayda görmüyorsak, bize düşen görev bu kanunu uygulamamak. Uygulamamanın yolu da bunu uygulayacak birine devretmektir. Ama ben şunu söylüyorum, Merkez İstanbul'un ticari bir merkez yapılabilmesi için Merkez Bankası'nın İstanbul'a gitmesi dışında yapılacak başka işler var. Uluslararası standartta bir muhasebe düzeni, uluslararası standartta bir vergi düzeni ve uluslararası standartta herkesin saygı duyduğu bir hukuk sistemi."

Yılmaz, Merkez Bankası'nı IMF'e borcu bulunmadığını, IMF'e olan borcun hükümetin borcu olduğunu söyledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN KURA ETKİSİ
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Bugünümüzü 4 yıl 5 yılla kıyasladığımızda aldığımız mesafe inkar edilemeyecek şekilde iyileşti. Ama arzulana noktaya henüz gelmedik. Daha alacağımız mesafe var. Fiyat istikrarı olmaz ise biz uzun vadeli büyümeyi sağlayamayız. Yani refahı toplumun bütün kesimine yayamayız. Kısa vadeli çıkarlarımızda bir takım sorunlar olabilir, biz uzun vadeli çıkarlarımız üzerinde duralım. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz, Henüz enflasyonu düşürmedik. Düşen bir enflasyon ortamındayız. En küçük bir değişiklikte Mayıs ve Haziran'da gördüğümüz gibi eski alışkanlıklarımız hemen ortaya çıkıyor. Bütün bunların kültürümüzden, beynimizden çıkarılması gerekiyor" ifadelerini kaydetti.

Cari açıkla ilgili olarak bir soruya da cevap veren Yılmaz, "Dış ticaret rakamlarına baktığımızda bunun önemli bir kesiminin enerji ithalatı olduğunu görüyoruz. Enerji faturamız son derece yüksek. Daha az enerji ithal etsek de yine de enerji faturamız yüksek. Onun dışında büyüyen bir ekonomiyiz, ara malı ithal ediyoruz. Ara malı ithalatını da son zamanlarda arttığını görüyoruz" dedi.

Türkiye'nin toplam dış borcuyla ilgili bir soruya cevap veren Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Türkiye'nin 180 milyar dolar civarında dış borcu var. Bunu 70 milyar doları kamunun borcu, geri kalanı özel sektörün borcu. Bunun içerisindeki kısa vadeli borçların miktarı önceki dönemlere göre son derece düşük" şeklinde bilgi verdi.
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin döviz üzerindeki etkileri ne olabilir?" sorusuna ise Yılmaz şu yanıtı verdi:

"Cumhurbaşkanlığı seçimleri içerde çok büyük bir tansiyon yaratırsa, belli çalkantılara neden olursa, her halde kurda bundan etkilenir. Ama bunun nasıl gelişeceğini bugünden kestirmek mümkün değildir. Bu seçimi de her hangi bir çalkantıya neden olmadan geçelim ve yolumuza devam edelim."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız