Hutbede, Terör Konusu İşlendi

 
Malatya'da Cuma hutbesinde terör işlenerek, "Terör belası, Allah'ın izniyle İslam dininin getirdiği güzel ahlakın, barışın, uzlaşmanın, sevgi ve şefkatin yerleşmesiyle tarihin derinliklerine gömülecektir" denildi. 
 
Malatya Müftülüğü'nün tüm cami din görevlilerine gönderdiği Cuma hutbesinde bu hafta, terör konusu işlendi. Hutbede, "Allah (C.C) yeryüzünü tüm insanların barınabileceği güzellikte ve herkese yetecek birbirinden değerli nimetlerle donatmıştır. Nimetlerin emrine verildiği insanı da yaratılmışların en şereflisi kılmıştır. Kainatta ki düzenin insanlar arasında da olmasını temin için her topluma elçi ve ilahi emirler göndermiş ve yeryüzünde fesatlık, bozgunculuk çıkarmamalarını emretmiştir. Buna rağmen bir kısım insanlar, ıslahat adına ifsatta bulunmuşlar ve Kabilin yolunu takip ederek terörü doğurmuşlardır" denildi. 
 
Hutbede şu ifadeler yer aldı: "Terörizm barışın, dostluğun, kardeşliğin, uzlaşmanın ve hoşgörünün karşısında olan karanlık fikir ve ideolojilerin bir uygulamasıdır. İslam dininin özünü ise güzel ahlak oluşturur. Dolayısıyla terörizm, İslam diniyle tam anlamıyla çelişen bir yöntemdir. Dünyanın pek çok yerinde, terör eylemlerine karşı alınan adli tedbirler etkili olmamakta, güçlü devletler dahi terörü etkisiz hale getirememektedirler. Bunun sebebi kullanılan yöntemin yanlış olmasıdır. Dini değerlerden tamamen uzak yetiştirilmiş, aşırı sorumsuz, başıboş ve saldırgan insanları dizginlemek, onlara hakim olmak, onları zapt etmek imkansızdır. Bugün birçok ülkede hala devam eden bu saldırganlığı ve zulmü engellemenin tek yolu, insanlara İslam dininin getirdiği güzel ahlakın aşılanmasıdır. Tek bir insanın dahi suçsuzca öldürülmesi tüm insanlığın öldürülmesi gibiyken teröristlerin işledikleri cinayet, katliam ve şiddet olaylarının ne kadar büyük suç olduğu aşikardır. Yaşama hakkına ve can güvenliğine saygı her insanın görevidir. Terör ve şiddet yanlısı kimseler ahlaki veya insani değerlerini kaybetmiş, zalim ve acımasız kişilerdir. Bundan dolayı da kolayca kışkırtılıp, öfkeye kapılıp, şiddete yönelebilmektedirler. Halbuki Kur'an'da Müslümanlar öfkelendikleri zaman bunu yenen, akılcı, itidalli ve ılımlı insanlar olarak tarif edilmektedir. Karşılaştıkları hiçbir olay onların saldırgan olmalarını, etraflarına öfke saçmalarını gerektirmez. Terörizmi yönlendiren bir diğer özellik de kitle ruhudur. Birçok cahil insan, neyi niçin yaptığını dahi bilmeden, kalabalığın, sloganların etkisiyle duygusal bir histeriye kapılır, sürü psikolojisi içinde gerçekte kendi iradesiyle yapmayacağı kitle suçlarına karışır. Terörizm, tabiatı itibarıyla, dini ahlakın getirdiği sevgi, şefkat, merhamet, tevazu, yardımlaşma, kanaatkarlık gibi ahlaki erdemlere tamamen zıt bir yapı meydana getirmektedir. Gerçek şu ki, tüm dünyada yaşanan iç karışıklıklardan, şiddeti gün geçtikçe artan kanlı terör eylemlerinden insanlık olarak kurtulmak gerekmektedir. Bugün dünyanın her yerinde vicdan sahibi insanların lanetlediği terör belası, Allah'ın izniyle İslam dininin getirdiği güzel ahlakın, barışın, uzlaşmanın, sevgi ve şefkatin yerleşmesiyle tarihin derinliklerine gömülecektir."