SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İdlib'de Silahsız Bölge Kararı

0
Güncellendi - 2018-09-17 23:24:05
İdlib'de Silahsız Bölge Kararı
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Devlet Başkanlığı Rezidansı'ndaki baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Rusya'da bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti özellikle ifade etmek istediğini belirten Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen misafirperverlikten ötürü şükranlarını sundu.

Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 4'üncü kez Putin ile bir araya geldiklerini kaydederek, "Gerekli hallerde sık sık telefonla görüşmek suretiyle fikir teatisinde bulunuyoruz. İş birliğimiz, ortak siyasi irademiz temelinde gelişip, güçleniyor. Ekonomi alanında olumlu sonuçlar alıyoruz." diye konuştu.

Rusya'ye vizesiz seyahat

İki ülke arasındaki ticaret hacmindeki artış eğiliminin sürdüğüne işaret eden Erdoğan, "Bir önceki yıla kıyasla yüzde 31'lik artışın ardından, bu yılın ilk yarısında da yüzde 33 bir yükseliş söz konusudur. Temelini Sayın Putin ile birlikte attığımız Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı projeleri devam ediyor. 2019 yılında Türkiye ve Rusya'da karşılıklı olarak 'Kültür ve Turizm Yılı' etkinliklerini gerçekleştireceğiz. Buna dair hazırlıklar devam ediyor." ifadesini kullandı.

Başkan Erdoğan, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Rus turistlerin ilk sırada yer aldığını vurgulayarak, "4,7 milyonluk rekorumuzu bu yıl, görünen o ki 6 milyonla gerçekleştireceğiz. Vizesiz seyahat rejiminin bir an önce yeniden başlaması yönündeki beklentimiz devam ediyor. Bu konuda ilgili bakanlıklarımız çalışıyorlar, bu çalışmalardan da bir an önce sonuç alınmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Muhalifler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler"

Vladimir Putin ile "Suriye" konusunu son olarak Tahran'da düzenlenen Üçlü Zirve'de ele alma imkanı bulduklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye olarak Tahran'da hassasiyetlerimizi açıkça ifade etmiştik. Bugün ise Tahran'da vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkanını bulduk. İkili ve heyetlerarası görüşmelerimizde İdlib'de karşılıklı endişelerimizi dikkate alan bir çıkış yolu bulunması konusunda da çok önemli mesafe katettik.

Sayın Putin ile İdlib meselesinin Astana ruhuna uygun bir anlayış temelinde çözümü konusunda mutabık olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu çerçevede yaptığımız değerlendirmelerin sonunda, muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhaliler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler. Buna karşılık Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların, söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesine saldırılmayacağını temin için gereken tedbirleri alacaktır." diyerek, "Gerek üçüncü tarafların provokasyonlarını, gerekse varılan mutabakata yönelik ihlallerin tespitini ve engellenmesini yine birlikte temin edeceğiz." ifadesini kullandı.

İdlib'de silahsız bölge kararı

Cumnurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, yaptıkları ikili ve heyetler arası görüşmeler neticesinde İdlib'de silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasına karar verdiklerini bildirdi.

"Büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum"

"Rusya ve Türkiye, belirlenecek silahsızlandırılmış bölge sınırlarının iki tarafında koordineli devriye faaliyeti gösterecektir." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, halen İdlib çatışmasızlık bölgesinde bulunan gözlem noktalarını da tahkim edecektir. Bu mutabakatla İdlib'de büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum. Türkiye, Suriye krizinin başından beri olduğu gibi İdlib meselesinde de üzerine düşeni yapmaya devam edecektir. Bu mutabakat, Türkiye'nin yeni yüklerle karşılaşmaması bakımından olduğu kadar, Rusya başta olmak üzere konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır."

Görüşmede ayrıca, Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanların İdlib ile sınırlı olmadığına da özelikle dikkati çektiklerini aktaran Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

"Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden ve Türkiye'nin milli güvenliğini de tehdit eden asıl yapı, PYD-YPG'dir. Bu örgütün Fırat'ın doğusunda gerçekleştirdiği katliamlar ve etnik temizlik faaliyetleri ortadadır. Suriye'nin geleceğine yönelik en büyük tehdit İdlib'den ziyade; Fırat'ın doğusundaki bu terör yuvalarından kaynaklanmaktadır. Öncelikle bu terör bataklıklarının kurutulması gerekiyor. Biz hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekatlarıyla bu yönde önemli adımlar attık. 4 bin kilometrekareden fazla bir alanı DEAŞ'lı ve PKK'lı teröristlerden temizledik. Bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimizin güven içinde dönmelerini sağladık. Benzer adımların PYD-YPG terör örgütünün elinde bulunduğu diğer bölgeler için de atılması önem arz ediyor."

"Arzumuz; Suriye krizinin çözüme kavuşturulmasıdır"

"Türkiye ve Rusya olarak arzumuz; Suriye krizinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasıdır." diyen Başkan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu hedefe yönelik iş birliğimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede Astana garantörlerinin Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisiyle geçen hafta başında Cenevre'de anayasa komitesi konusunda yaptıkları toplantının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz tabii ki önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin, kuruluş sürecini en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak hususunda mutabık kaldık.

Türk-Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurlar; iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıdır. Bu temelde şimdiye kadar pek çok adım attık ancak bunları yeterli görmüyoruz. İş birliğimizin daha da geliştirilmesi için önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Erdoğan, kendisi ve heyetine gösterdiği konukseverlikten dolayı Putin'e tekrar teşekkürlerini ileterek, "Bugün attığımız adımları, aldığımız kararları da özellikle Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.

"İdlib" konusunda mutabakat imzalandı

İki liderin konuşmaları sonrasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu tarafından Türkiye ve Rusya arasında "İdlib Gerginliğin Azaltılması Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptı" imzalandı.

Toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun hazır bulundu.

Rus heyetinden ise Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ile Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov yer aldı.

Putin: Ağır silahlar bölgeden çekilecek

Rusya Devlet Başkanı Putin ise "15 Ekim'de silahsızlanma bölgesinde 15-20 km'ye kadar temas hattı üzerinde bir bölge kurmaya karar verdik. Erdoğan'ın teklifi üzerine bölgeden ağır silahlar da çekilecek." dedi.

Putin, bölgede Rus ve Türk askerleri tarafından ortak mekanizma kurulacağını bildirdi.

Rusya Savunma Bakanı Şoygu: İdlib'e askeri operasyon yapılmayacak

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in Soçi kentinde gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

İdlib’deki durumla ilgili konuşan Şoygu, “İdlib’e askeri operasyon yapılmayacak. Konuya ilişkin detaylar Suriye tarafıyla önümüzdeki saatlerde koordine edilecek.” dedi.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız