İGM Toplandı

 
Malatya İl Genel Meclisi Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonu, şiddet nedeniyle sığınma evine alınan ve buradan ayrıldıktan sonra dış dünyanın tehlikesine açık hale gelen kadınlara istihdam imkanı bulunması için çalışmalar yapılması yönünde rapor hazırladı. 
     
İl Genel Meclisi Başkan Vekili Hasan Göğüs, oturumu ''Antep'in harbine on bir ay oldu/Kanımız kurudu benzimiz soldu/Analar babalar yaşların döktü/Vurun Antepliler namus günüdür'' mısraları ile başlayan şiiri okuyarak açtı. 
     
Fransa Senatosu'nun kabul ettiği 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasanın, senatörler ve milletvekillerince Anayasa Konseyi'ne götürülmesi konusuna değinen Hasan Göğüs, Türk milletinin bütün bunlara karşılık önüne bakması ve daha çok çalışması gerektiğini anlattı. 
     
Toplantıda merkeze bağlı Hisartepe köyü Çakçak mevkisine sulama amaçlı, Kuluncak ilçesi Çörmü köyüne sulama amaçlı, Darende ilçesi Nurkuyusu ve Karabacak köylerine ise içme suyu sıkıntılarının giderilmesi için birer adet sondaj açılması kararlaştırıldı. 
     
İl Özel İdaresi bünyesinde hizmetlerin karşılanması amacıyla bir şirket kurulması için Plan ve Bütçe Komisyonu'nda hazırlanan rapor onaylandı. 
     
Öte yandan Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonu, Komisyon Başkanı Nuri Karadaş başkanlığında yaptığı bir çalışmayı raporlaştırdı. 
     
Malatyadaki Huzurevi ve kadın sığınma evini de ziyaret eden komisyon, hazırladığı raporda, şiddete maruz kalarak sığınma evine yerleşen kadınların yaşadıkları problemlerin başında sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel problemlerin geldiği belirtildi. 
     
Sığınma evinde kalan kadınların daha önce kocasından, babasından, kardeşlerinden, çocuklarından şiddet gördüğüne değinilen raporda, ''Sığınma evine şiddet nedeni ile gelinmesini ortadan kaldırmak makro düzeyde politikaların uygulanmasına ve kültürler arası çatışmaların giderilmesine bağlıdır'' denildi. 
     
''Koca, baba ve kardeşten şiddet gören kadınların ortak özellikleri, şiddeti uygulayanların namus kavramlarına yükledikleri anlam ile kadını çoğunlukla baskı altına alması ve baskının sonucu olarak da ortaya çıkan çatışma durumunun şiddete doğru evrilmesidir'' ifadesine yer verilen raporda, bu noktada eğitim kurumlarına ciddi görev düştüğüne dikkat çekildi. 
     
Bir kadının sığınma evinde an fazla 3 ay kalabildiği bildirilerek, buradan ayrılmak zorunda kalan kadını daha büyük problemlerin beklediği belirtildi. 
     
Raporda, şu görüşlere yer verildi: 
     
''Bu anlamda yerelde iş adamlarına ve kamu kurum kuruluşlarına ciddi görevler düşmektedir. Sığınma evinden ayrıldıktan sonra dış dünyanın her türlü tehlikesine açık hale gelen bu kadınlarımıza istihdam imkanının sağlanması ile kendi ayakları üzerinde durabilme imkanı sağlanacaktır. Bunun için iş adamlarını bilgilendirici ve onları problemin çözümünde bir paydaş olarak katılımını sağlayıcı faaliyetlere ihtiyaç duyulmaktadır.'' 
     
Herhangi bir işte çalışma yeteneği bulunmayan veya iş bulunamayan kadınların ise yerel imkanlar seferber edilerek temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği kaydedilen raporda, ''Böylelikle hem kadınlarımız korunmuş olacak hem de toplumda daha farklı boyutta ve toplumun daha geniş kesimlerini etkileyen olumsuzlukların önüne geçilmiş olacaktır'' denildi. 
     
-Yaşlıların aile içindeki önemini kavratıcı eğitim programları olmalı- 
     
Raporda huzurevinde kalan yaşlı kadınlara da yer verilerek, bu kadınların kimsesizlik, çocuklarına yük olma psikolojisi, çocukları ve gelinleri ile anlaşamama gibi nedenlerle huzurevine yerleştiği ifade edildi. Raporda aile bağlarını güçlendirici ve yaşlıların aile içindeki önemini kavratıcı eğitim programlarına ağırlık verilmesi gerektiği bildirildi. 
     
Malatya Huzurevi'nin kapasitesinin dolu olması ve sırada bekleyenlerin olması nedeniyle kapasitesinin arttırılması gerektiği kaydedildi. 
     
Komisyon üyelerinin imzasına sunulan raporun, önümüzdeki hafta pazartesi günü meclisin gündemine gelmesi bekleniyor. 
     (YET-EMN)