Eğitim Sen'in banka promosyonu ihalesi ile ilgili açıklamalarına Eğitim Bir Sen'den tepki geldi. Şube başkanı Şahin Kayaduman, promosyon ihalesinin şeffaf bir şekilde yapıldığını savundu.
Kayaduman, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"Milli eğitim Çalışanlarının maaş ve ücretlerini aldıkları İş Bankası ile ilgili sözleşme 20 Mayıs 2009 da sona erecektir.Bu nedenle sözleşmenin yenilenmesi durumu ortaya çıkmıştır. 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda Milli Eğitim Müdürlüğünde kurulan ve 3 kişiden oluşması gereken komisyonda yetkili sendika olarak Sendikamız bir temsilci bulundurmuştur. Sendikamızın Yetkili olmasını hazmedemeyenler iki ay önceden, olumsuz propagandaya başlayarak süreci baltalamaya çalışmışlardır.
Çalışanları, gerçekdışı beklentilere sokarak, hastane çalışanlarının aldığı promosyonla kıyasladılar. Doktorun maaşı ile öğretmen maaşını kıyasladılar. Ayrıca hastanenin anlaşma yaptığı dönemde bankalar krizi bahane etmiyorlardı. Bundan da habersizmiş gibi davranıyorlar.
Yaklaşık 2 aydır okul okul dolaşarak yanlış haberlerle eğitim çalışanlarının kafasını bulandırdılar. Önce promosyonların %100 ünü alamayacağımızı işlediler ve biz %100 istiyoruz diye dilekçe toplayıp basın açıklaması yaptılar. Halbuki biz istiyoruz bile demedik yetkili sendika olarak %100 ünü alacağız dedik ve alamazsak yargıya gideceğiz diyerek bu konuda ne kadar kararlı olduğumuzu basın açıklamalarımızla eğitim çalışanlarına ilettik.
Malatyada yetkili sendika olmadıkları halde genelgede komisyonda kimlerin bulunacağı açık bir şekilde belirtildiği halde, biz yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen olarak, ihalede diğer sendikaların da gözlemci olarak katılmalarına itiraz etmedik. Halbuki yetkili sendika oldukları illerde kendileri aynı anlayışı diğer sendikalara göstermemişlerdir. Türkiye genelinde 5 yıl yetkili oldukları dönemde de aynı anlayışı göstermemişlerdir. Şimdi Eğitim-Bir-Senin şeffaf bir şekilde davranmasını hazmedememelerinin sebebi bu olsa gerek.
İhaleye gözlemci olarak katıldıkları halde banka temsilcilerini çeşitli konuşmalarla tedirgin ederek ihale sürecini olumsuz etkilemişlerdir. Bundan sonraki süreçte gözlemci olarak katılmalarına yetkili sendika olarak itiraz edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Üç yıl önce kimse promosyonlardan bahsetmezken Eğitim-Bir-Senin çabaları sonucu promosyonlar çalışanların gündemine taşınmıştır. Çıkarılan Başbakanlık genelgesi Eğitim-Bir-Senin başarısıdır. Maalesef basına çıkıp konuşan insanların dönüp bir aynaya bakmasında yarar var. Genelge elinde olduğu halde yetkili olduğunuz il ve ilçelerde yüzde kaçını aldınız. Mesela Çankayada promosyonların ne kadarını aldınız. Yüzde sıfırını mı?
Örnek verdiğiniz Van, Zonguldak ve Tokat gibi illerde kişi başına 900 TL promosyon alındığı yalanını söyleyen Eğitim-Sen temsilcisine sadece öğretmen olduğunu hatırlatmaktan başka bir şey söyleyemiyorum. İnsaf yani Vanda ihale yapılmamıştır. Zonguldak da siz yetkilisiniz yüzde kaçını aldınız? Toplam alınan promosyon miktarının 1.355.000 TL olduğunu ve kişi başına düşen miktarın 550 TL olduğunu ve bunun %30 unun kuruma bırakıldığını kişi başına 370 TL düştüğü gerçeğini gizleyerek nasıl 900 TL olarak gösteriyorsunuz. İnsan biraz utanır. Tokatda ve diğer şehirlerde de durum farksızdır.
Eğitim Çalışanı arkadaşlarımız bilmelidir ki, bir işin içinde Eğitim-Bir-Sen var ise orada yanlış olmaz. İhale süreci başından itibaren şeffaf yapılmıştır. Promosyonun %100ünün çalışanlara ödeneceği Malatya Milli Eğitim Web sayfasında da yayınlanmıştır. Tüm bankalar çağrılmış.
Birinci turda teklifler alınmış ve en yüksek teklifi veren 5 banka arasında açık arttırma yapılmış ve en son en yüksek teklifi Halk Bank vermiştir. Üç yıl önce 1.400.000 TL teklif veren İş Bankasının iki katından fazla teklifi Halk Bankası vermiş 2.820.000 TL teklif etmiştir. Ancak komisyonumuz henüz toplanıp Halk Bankası ile sözleşme yapılıp yapılmayacağına karar vermeden, gözlemci olarak katıldığınız ihaleyi komisyon henüz açıklama yapmadan çıkıp basında açıklamanız etik midir. Hangi yasal ve ahlaki kurallara uymaktadır.
Bu süreçte olumlu katkı sunmak yerine, çalışanların lehine sürecin sonuçlanmasını sağlamak yerine, her aşamada sabote etmeye çalışmak çalışana değil sendikaya pay çıkarmak olacaktır ki bu da sendikacılık anlayışına uymayan bir aldatmacadır.
Promosyon ile ilgili konuda sendikaların yapabileceği tek şey komisyonda paranın tamamını çalışana kazandırmaktır. Ki sendikamız bunu başarmıştır. Bankaların vereceği teklifi sendika belirlemez. Bunu bilerek yalan ve çelişkili söylemlerine devam ediyorlar.
Çalışanlarımızın, Yetkili Sendika olan sendikamızın bu konuda yapacağı açıklamaların dışındaki hiçbir dedikoduyu ciddiye almamalarını, yalan yanlış manüpilasyonlara prim vermemelerini önemle belirtiyor, teşekkür ediyorum."
