SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İhaleden Farklı Kokular Geliyor"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:12:45
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Şeker Fabrikası’nda geçici işçilerinin yaşadıkları sorunlar ile Karayollarında çalışırken taşeron firmaya devredilen işçilerin sorunlarını meclis gündemine taşıdı. 

Ağbaba TBMM genel kurulunda yaptığı konuşmada, şeker fabrikalarında çalışan geçici işçilerin özlük haklarıyla ilgili sorunu gündeme getirerek , “Türkiye’de ve Malatya’da "şeker fabrikaları" diye bir meselemiz var. Şeker fabrikaları yıllardan beri zarar ediyor. Çünkü, Hükümet bunların zarar etmesini istiyor. Özelleştirme kapsamına almak için fabrikalar zarar etsin diye uğraşıyor. Geçtiğimiz yıl, Cumhuriyet Halk Partisi, şeker fabrikasında "özelleştirme" adı altında yapılan yolsuzluğu çok büyük uğraşlarımızla ortaya çıkardık ve bunu Meclis gündemine getirdik ve sağ olsunlar, iktidar partisindeki arkadaşlar özelleştirmeyi ertelediler" dedi.

Hala özelleştirme kapsamından şeker fabrikalarının çıkartılmadığını ifade eden Ağbaba, "Biz şeker fabrikalarının mutlaka özelleştirme kapsamından çıkarılmasını istiyoruz. Çünkü özelleştirme kapsamında olduğu için, 2004'ten bu yana şeker fabrikalarına bir çivi çakılabilmiş değil. Bu nedenle zarar ediyor şeker fabrikaları” dedi.

Karayollarında çalışan işçilerin de taşerona devredildiğini belirten Ağbaba “Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü’nde bir ihaleyi anlatacağım size. 8. Bölge Müdürlüğü Elâzığ Merkez Şube Adıyaman, Bingöl, Malatya, Arapgir, Tunceli 1 Nisan itibarıyla AKP'nin özelleştirme adı altında peşkeş uygulamaları sonucunda sözde ihale edilerek 40.3 milyon TL'ye müşavir firmaya devredilmiş. Karayolları uhdesinde taşeron olarak çalışan işçiler de ortada yargı kararı olmasına rağmen, bu ihale kapsamında Karayolları'nın hizmetleri gibi ihaleyi alan firmaya devredilmiş. Karayolları'nda taşeron olarak çalışan işçiler ihaleyi alan firmaya devredilmiş. Bu ne zaman olmuş? 2013 yılının 1 Nisanında olmuş. Bu örneği en son biz Afrika'da köle pazarında satılan Afrikalı insanlardan biliyoruz. Hala, 2013 yılında insanları satmak, en azından, en hafif deyimiyle ayıptır, günahtır arkadaşlar. Böyle bir rezillik olabilir mi?”ifadelerini kullandı.

"İşçiler bağırıyor, sendika bağırıyor, Elazığ'daki sendika bas bas bağırıyor diyen Ağbaba, “ Bu ihaleden farklı kokular geliyor. Buranın maliyeti 19 milyon TL, Karayolları bu ihaleyi 41 milyon TL'ye veriyor arkadaşlar, 41 milyon TL'ye. Bu fark kimin cebine gidiyor bilemiyorum. Üstelik ihaleyi alan firmanın yol ve yapım işlerinde kullanacağı bütün malzemeyi de, devlet veriyor. Devletin kullanmış olduğu araç gereçler, greyderi, makinesi, aracı gereci ise, maalesef, değerli arkadaşlar Karayolları'nın parklarında çürümeye terk ediliyor. Karayolları'ndaki bu özelleştirme başlı başına bir facia. Buradaki taşeron sistemi tam bir köle düzeni sistemi. Hastanelerde, Karayolları'nda, Tarım İşletmelerinde, her tarafta taşeron işçileri çalıştırılıyor. Bu düzen köle düzenidir. Köle düzenine destek verenleri de kınıyorum” şeklinde konuştu.

PARTİ DEĞİŞTİREN ADIYAMANLI VEKİLE TEPKİ..

BU arada, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda AKP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’ı ağır sözlerle eleştirdi.AKP Milletvekillerinin sık sık sataşmalarda bulunduğu konuşma tutanaklara şu şekilde geçti:

"VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Tabii, konuşmayacaktım ama Sayın Grup Başkan Vekili bir şeyler söyleyince konuşma gereği duydum. Konumuz da göç, göçle ilgili konuşmamız gerekiyor.

Aslında konuştuğumuz, tartıştığımız konu göçe çok yakın bir konu. Bir transfer meselesi konuşuluyor günlerdir. Göç de -biliyorsunuz- bir yerden bir yere transfer olmak ama bu transfer göçte… Göç zorunlu sebeplerle yapılıyor, transfer bazen ahlaksızca yapılabiliyor. O nedenle, göçle de çok karıştırmamak lazım. Göç bazen… Örneğin, Adıyaman'ı da en fazla ilgilendiren mesele göç.

Arkadaşlar, Adıyaman deyince akla, yiğit insanlar gelir, doğru insanlar gelir, ahlaklı insanlar gelir. Maalesef, zaman zaman imajı bozulacak şeyler yapılıyor. Adıyaman deyince maalesef, akla, çok üzülerek söylüyorum… Türkiye'de ırgat denir, ırgat, ırgat…

Sayın Grup Başkan Vekili biliyor mu bilmiyorum, Adıyaman en fazla göç veren illerden birisi. Nereye göç veriyor? Fındık mevsiminde Giresun'a, Ordu'ya, Niğde'ye; maalesef, kayısı zamanında Malatya'ya.

100 bine yakın insan Malatya'da ırgatlık yapıyor. Tuzu kurular bilmez, transferle bir yere gidenler bilmez, haberleri olmaz ama maalesef, Adıyamanlı yoksul insan, Adıyamanlı fakir insan, Adıyamanlı onurlu insan bir yerlere satılmak yerine, gider, emeğiyle, alnının teriyle çalışır, kazanır, yaşamını idame ettirir. Dik durur yani dik durur, adam olur Adıyamanlı; Adıyamanlı, adamdır çünkü.

Şimdi, hiçbir şeye satın alamazsınız Adıyamanlıyı. Adıyamanlıyı, adam olan Adıyamanlıyı hiçbir değere… Hiçbir değere karşılık veremez Adıyamanlı.

Ben size söyleyeyim: Adıyamanlı gider, yazın sıcağında, sabahın beşinde kalkar yatağından, çoluğuyla çocuğuyla gece ona kadar Malatyalı üreticinin yanında ırgatlık yapar; gider, günlerce Ordu'da, Giresun'da alnının teriyle adam gibi ırgatlık yapar, çoluğunu çocuğunu geçindirir. Adıyamanlı, hiç kimse kusura bakmasın, kendini pazarlık konusu yapmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Yapmaz, yapmaz!

Niye yapmaz? Çünkü Adıyamanlı… Ha, diyeceksiniz ki böyle bir şey olabilir mi Adıyaman'da? Olmaz ama maalesef böyle, yüz binde 1, beş yüz binde 1 ihtimal çıkabiliyor. Maalesef! Bundan herkesin utanç duyması lazım.

Can Yücel ne diyor arkadaşlar? "Ne yaman zor imiş yonca yolması/ Bizim memlekette adam olması."

Bir şey daha diyor Sevgili Can Yücel: "Ah be Dünya, sen dönüyorsun, onu anladık da, bu insanlar senden daha hızlı dönüyor hem de ortada hiçbir yörünge yokken." Bunu Can Yücel demiş.

Değerli arkadaşlar, bu konu, bu mesele siyasette… Siyaset ahlaklı olmayı gerektirir, siyaset etik değerlere saygılı olmayı gerektirir.

Bakın, Adıyamanlı diyor ki… Adıyaman'a niye gittik?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Kayısı satmaya.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Adıyaman'a 51 bin tane oyun nasıl pazarlandığını, 51 bin insanın… Bakın, bir şey seçiyorsunuz, A'ya veriyorsunuz, B çıkıyor. E, şimdi, böyle bir… Sizin "Ayıp" demeniz lazım, utanmanız lazım. Bu işe alet olan herkesin utanması lazım, herkesin utanç duyması lazım, ahlakı olan herkesin utanç duyması lazım. 51 bin tane oyu satın alamazsın sen.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Satın alınan bir şey yok.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bağırma! Bağırma!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bağırmayacaksın sen, bağırmayacaksın! Recep Özel… Recep Özel, bak, bir şey söyleyeyim ben size. Öyle bağırarak olmaz bu meseleler, bağırarak olmaz. (AKP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen…

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ben diyorum ki… (AK PARTİ sıralarından "Doğru konuş" sesleri, gürültüler)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ben doğru konuşuyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

VELİ AĞBABA (Devamla) - Adıyamanlı olmak, adam olmaktır diyorum. Adıyamanlı olmak, hiçbir pazarlığın içerisine girmemektir diyorum. Varsa itirazın, söyle. Adıyamanlı yoksul, Adıyamanlı 51 bin tane oy vermiş.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bağır, bağır!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Böyle bir şey var mı? 51 bin tane oy vermiş, alıp götüreceksin. Ondan sonra etik değerleri savunacaksın, ondan sonra ahlaklı olmayı savunacaksın! Geç onu! Böyle bir şey yok! (AKP sıralarından gürültüler) Utanacak birileri varsa bu transferde aracılık edenlerdir. Utanacak birileri varsa bu transfere alet olanlardır.

Ben diyorum ki Ahmet Bey iyi bir tüccar. Yorumunu siz yapın değerli arkadaşlar. Yorumunu siz yapın ama bakın, bu tarihe geçti, tarihe, tarihe. Bundan utanmayacaksın, bana "Utan" diye bağıracaksın. Sen utan! Sen utan. Yaşından başından utan.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sen utan!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Oylara saygılı ol. Yani, daha fazla bir şey demiyorum size. Daha fazla bir şey demiyorum. (AKP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Yapmayın…

VELİ AĞBABA (Devamla) - Adıyamanlının hakkı, 51 bin insanın hakkı size kalırsa…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sana yazıklar olsun!

BAŞKAN - Birleşime on dakika ara veriyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız