SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'İktidarı Kaybetmek Çok Daha Hayırlıdır'

A- A+ PAYLAŞ
 
Deprem eylem planını açıklayan Başbakan Erdoğan "Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş bunları dinlemeyeceğiz artık. Bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı kaybetmek daha hayırlıdır" dedi.
 
Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında bina yapımında belediyelerin, müteahhitlerin ve denetim elemanlarının ihmallerinin cinayetle eşanlamlı olduğunu belirterek büyük deprem eylem planını açıkladı.
 
Erdoğan özetle şunları söyledi:
 
YIKACAĞIZ: Artık şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na alacağız. Bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız. Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz bunları dinlemeyeceğiz artık. Çünkü bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı kaybetmek çok daha hayırlıdır.
 
CİNAYETLE EŞ: Malzemenin ne kadar kalitesiz olduğunu, betonun kuma dönüştüğünü, zemin kattaki beton kolonların zayıflığını ya da kesilmesinden dolayı bütün bir binanın ve içindekilerin acı fatura ödediğini görüyorsunuz. Belediyeler de müteahhitler de denetim elemanları da bu ihmallerin cinayetle eşanlamlı olduğunu artık görmek durumundadır.
 
BAŞARISIZLIK OLDU: Kızılay 15 bin 379 çadır gönderdi. Aslında bu çadırlar bu olaya fazlasıyla yetecek miktardadır. Ama ne yazık ki olay kontrol dışına çıkınca bu çadırlar yetmez bir durum arz ediyor. Sonra televizyonlar hemen ‘çadır yok, şu yok, bu yok’ diyor. İlk anda gerçekten, ilk 24 saatte bu konuda bir başarısızlık oldu. Bunu kabul ediyoruz. Ama bu tür olaylarda artık bu kadar eksik de, hata payı da olacaktır.
 
LANETLİ: (Ayrımcı mesajlar) Felaketleri, acıları, ölümleri, yıkımları, tüyler ürpertici bir ırkçılık, ayrımcılık vesilesi olarak kullanmayı şiddetle reddettiğimi ve kınadığımı altını çizerek ifade ediyorum. Sosyal paylaşım sitelerinde, bazı televizyon ekranlarında, bazı gazete köşelerinde, hatta fısıltı yoluyla sağda solda dile getirilen, ayrımcılığa ilişkin her ifade, her tavır, her ima, insanlık dışıdır, vicdansızlıktır. Ben bunları lanetli olarak görüyorum.
 
ARTIK YETER!: Elazığ’da, Erzurum’da ayrımcılık yapılmadı. Türk müdür, Kürt müdür, Zaza mıdır denilmedi. Bunu başka yerlere çeken zihniyetlere sesleniyorum; artık bu işten vazgeçin artık bıktırdınız, yeter.
 
TURNUSOL: Van depremi, bir turnusol kâğıdıdır. Bölgeye yatırım huzur, kardeşlik gelmemesi için yıllardır mücadele edenler, depremde de devlet yardımı ulaşmasın diye elinden gelen provokasyonu yapıyor.
 
'MALUM BELEDİYELER ACİZ KALIYOR'
- Böyle bir günde askerimizi mayın tuzağında vurmak isteyen anlayışın bu ülkede kardeşlik duygusu olabilir mi?
 
- O acının, içinde birileri siyasi rant kavgası yapmak gibi bir vicdansızlık sergiliyor. ‘Sayın Başbakan, 8 saat oldu, 9 saat oldu, 10 saat oldu. Buraya gelen kimse yok’ diyor. Başbakan Türkiye’nin bir ucundan buraya geliyor, milletvekilleri, vali burada. Kalkıyor ‘Burada kimse yok’ diyor. Nerenin mensubu olduğu belli, ne adına bunu yaptığı da belli.
 
- O bölgedeki malum belediyeler hemen yanı başlarına ulaşmaktan aciz kalıyorlar. Polis taşlamak, asker taşlamak, sağı soğu yakıp yıkmak için anında organize olanlar, bakıyorsunuz, afet anında ortalıkta yoklar.
 
'PATAVATSIZ' BENZETMESİ
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin terör konusunda Türkiye’ye desteğiyle ilgili “Kimse öyle bir hayale kapılmasın. Barzani’yi orada yaşatmazlar” sözlerini “Sayın Kılıçdaroğlu sen bu sözünle kimi, kimin adına kimi tehdit ediyorsun? Kime yol gösteriyorsun, kime akıl veriyorsun? Allah aşkına böyle düşüncesizlik, böyle patavatsızlık olur mu” diye eleştirdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız