SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İlginç Diyaloglar, İddialar, Tartışmalar

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da görülen ishal vakası nedeniyle şehre gelen CHP heyeti, Valilik, il sağlık müdürlüğü ve belediyeyi ziyaret etti.

Heyette bulunan CHP Malatya Milletvekili Muharem Kılıç, Sivas Milletvekili Prof.Dr. Nurettin Sözen, Denizli Milletvekili Dr.Mehmet Uğur Neşar, Sağlık il müdürlüğü, Belediye ve Valiliği ziyaret etti. Sağlık müdürlüğünü ziyaret sırasında konuşan Nurettin Sözen, konuyu araştırmak için Malatya'ya geldiklerini belirterek, bu konuda dokümanları istediklerini söyledi.

Sağlık Müdürü Sezai Demirel ise belediyeyi 5 defa yazıyla uyarmalarına rağmen, 1 kez cevap aldıklarını, bugün itibarıyla hasta sayısının 7 bin 299'a ulaştığını kaydetti. Kendisinin 2 çocuğunun da hasta olduğunu kaydeden Demirel, Nisan ayından beri sudaki klor eksiliğin belediyeye bildirdiklerini söyledi. Demirel, rota virüsünü 21 Kasım'da özel bir sağlık kuruluşunun tespit ederek kendilerine bildirdiğini kaydetti. Demirel bunun üzerine üniversite ve Ankara'ya numune gönderdiklerini kaydetti.
CHP heyeti, daha sonra Malatya Belediyesi'ni ziyaret etti. Burada konuşan Nurettin Sözen, siyasi amaç taşımadıklarını sadece konuyu araştırmak için geldiklerini kaydetti.

Belediye Başkanı Cemal Akın, hasta sayının açıklanan rakamdan daha az olduğunu iddia etti. Sorunun kış mevsimi nedeniyle Çarmuzu ve Kaynarca mahallerinde bahçelerin kanalizasyon suyuyla sulanmasından kaynaklandığı iddiasında bulunan Akın, hastaların çoğunluğunun psikolojik olarak kendini hasta hissettiği söyledi.

Daha sonra Malatya Valiliği'ni ziyaret eden CHP heyeti, Vali Vekili Bayram Öz'le görüştü. Ziyarette konuşan Nurettin Sözen, şehirde yaşanan ishal vakasının vahim bir durum olduğunu belirterek, "Belediye başkanımız suyu kaynatmadan içtiğini söylüyor. Valilik olarak bu aşamada özellikle fakirlerin temiz içmesuyu ihtiyaçlarının karşılanması konusunda bir çalışma yapılmalı. Sağlık Bakanlığı suları kaynatarak için diyor, belediye başkanı kaynatmadan su içiyorum diyor. Sağlık müdürlüğü okula yazı gönderiyor, 'suyu kaynatarak içilesin' diye. Burada çarpık bir durum var" dedi.

Sözen, "Önemli olan bataklığın kurutulmasıdır. Sorun devam ediyor. Klorlama belki bir noktaya kadar etkili olabilir ama tam çözüm değildir. Çelişkili açıklamalar devam ediyor. Anladığımız kararıyla İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından 2 ay önce sorun olduğuna ilişkin raporlar var. Bunlar Belediyeye gönderilmiş. Ancak bu sorunlar devam etmiş. Yapılması gereken var olan sorunu belediyeye bildirmekten ziyade çözümü konusunda gereğinin yapılması olmalıydı” derken, bu sözlerinin ardından Vali Vekili Öz'le kısa bir tartışma yaşandı.

Vali Vekili ise, “ Biz gerekenleri yapıyoruz. Sağlık müdürlüğümüzde yapılan belirlemelerde özellikle bazı bölgelerde klor seviyesinin düşüklüğü nedeniyle durum belediye bildirilerek çözümlenmesi istenmiştir. Biz konuya duyarlıyız ve sorunun çözümü noktasında uğraşıyoruz. “diye konuştu.

Milletvekili Kılıç ise Valiliğin ishal vakasıyla yeterince ilgilenmediğini, duyarsız kaldığını kaydederek, daha vahim olayların olabileceğini söyledi. Kılıç, "30 Eylül 2005 tarihli Hıfzısıhha Kurulu'nun kararında sudan kaynaklanan hastalıklar olduğu ifade edilmişti. Valilik bu konuda vatandaşı uyarmamıştır" diye konuştu. Okullarda öğrencilere "nitelikli" içme suyunu ücretsiz dağıtma konusunda organizasyon yapılmasını öneren Kılıç, ayrıca peyderpey de olsa tifo vakalarına rastlanmaya başlandığını kaydetti.

FOTOĞRAFLAR: (Üstte) Valilik ziyareti, (ortada) Belediye Ziyareti, (altta) Sağlık Müdürlüğü ziyareti

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız