Organ bağışı konusunda sağlık memuru ve hemşirelerin net bir görüş ve yeterli duyarlılığa sahip olmadığı ve aynı zamanda organ bağışı konusunda da yetersiz oldukları bildirildi.
"Hemşire ve Sağlık Memurlarının Sosyodemografık Veriler ve Tükenmişlik Düzeyleri ile Organ Nakline Bakış Açıları Arasındaki İlişki" adlı araştırmada ilginç sonuçlara yer verildi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Özgür Aytaç'ın, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Hastanesinde çalışmakta olan 201 hemşire ve sağlık memuru üzerinde yaptığı araştırmanın sağlık memuru ve hemşirelerin, organ nakline bakış açılarının ve bu bakış açılarının hangi faktörlerden etkilendiğinin tespit edilmesi amacıyla yapıldığı belirtildi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BİLGİLİ OLMASI ÇOK ETKİLİ
Bilim dünyasındaki yenilikler ve teknolojik olarak gelinen seviyenin bir sonucu olan organ nakilleri sayesinde; organ yetmezliği ya da kaybı nedeni ile yaşamı tehdit altında olan bireylerin, yaşam süre ve kaliteleri artmaya başladığı belirtilen araştırmanın raporunda, "Durumun; dini, etik, sosyal, ekonomik ve hukuki yönleri ile hasta ve yakınlarının yanlış düşünce ve davranışlarının bir sonucu olarak yeterli organ temin edilememekte, İhtiyaç duyulan organ sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Organ alıcısı veya vericisi olan hastaların ve yakınlarının bilgilendirilme ve yönlendirilmesinde oldukça etkili olan sağlık çalışanlarının, organ nakli ile ilgili bilgi, inanç ve tutumları uygulamanın sonuçlarını belirgin şekilde
değiştirebilmektedir" denildi.
HEMŞİRE VE SAĞLIK MEMURLARININ ORGAN BAĞIŞ DURUMU
Araştırmada hemşire ve sağlık memurları ile yapılan anketlerin sonuçları da şu şekilde belirtildi, "Katılımcıların; yüzde 39'u; organ nakli ile ilgili yeterli bilgiye sahip olduğunu, yüzde 42'si, organlarını bağışlamayı düşündüğünü ifade etmiştir. Çalışılan birimlere göre organlarını bağışlama düşüncesi arasında fark görülmemiştir. Organ bağışlama düşüncesi, sosyodemografık veriler ışığında değerlendirildiğinde sadece medeni durum ve hastalık sahibi olmak anlamlı bir fark oluşturmuştur. Beyin ölümü durumunda katılımcıların yüzde 46'sı organlarının bağışlanmasını istemiştir. Katılımcıların yüzde 32'si beyin ölümü durumunda yakınlarının organlarını bağışlayabileceğini belirtmiştir. Katılımcıların yüzde 49'u dini inançların organ nakline engel olmadığını ifade etmiştir. Beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarına, hastanın organ verici adayı olması ile ilgili bilgilendirme ve yönlendirmeyi konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olduğunu düşünen çok az bir kısmın yaptığı izlendi."
HEMŞİRE VE SAĞLIK MEMURLARININ BİLGİSİ YETERSİZ
Araştırmanın sonucu şu şekilde aktarıldı, "Çalışmamızda; organ bağışı konusunda sağlık memuru ve hemşirelerin net bir görüş ve yeterli duyarlılığa sahip olmadığı, organ bağışlama düşüncesinin yüksek olsa bile organ bağışının yetersiz olduğu görülmüştür. Akademik eğitim seviyesinden bağımsız olarak organ nakli ile ilgili bilgi seviyesinin ve dini inançların organ bağışı ile ilgili düşünceleri şekillendirdiği ve konu ile ilgili kararı değiştirdiği izlenmiştir. Sonuç olarak organ naklinde istenen hedefe
ulaşmanın organ bağışı sayısını arttırılması ile olacağı, bununda ancak iyi bir organizasyon ve ekip çalışması ile sağlanacağı ortaya çıkmıştır."
