SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İlk Siyahi ABD Başkanı

A- A+ PAYLAŞ

ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adayı Barack Obama, başkanlık seçimini kazanan ilk siyah olarak Amerikan tarihine geçti.

Bugün ülkede oy kullanan siyahların bir kısmının, çocuklarında otobüslerde arka sıralara oturtulduğu, beyazlarla aynı üniversiteye gitmelerine izin verilmediği, Ku Klux Klan gibi ırkçı örgütlerin saldırılarına maruz kaldığı düşünülürse, Obama'nın bu zaferi hiç hafife alınamayacak.

Seçim kampanyası boyunca, "Bu ülke siyah bir adaya hazır değil" ya da "ABD'nin güneyindeki muhafazakar beyazların bir siyahı başkan seçmesi mümkün değil" yorumlarını dinleyen Obama, bütün bunları kulak arkası ederek, emin adımlarla Beyaz Saray'a yürüdü.

46 yaşındaki Obama'nın gençliği, "değişim" mesajı, interneti kampanyasında aktif bir şekilde kullanması, seçim kampanyaları tarihinde ilk defa SMS mesajıyla başkan yardımcısının kim olacağı gibi duyuruları kaydolan seçmenlere önceden duyurması, bu zaferi getiren etkenlerden bazılarıydı.

Obama, her şeyden önce, sadece ABD'de değil, bütün dünyada "bir umut" olarak algılanıyor. Rakip Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı John McCain, bu yüzden seçim kampanyası boyunca, Obama'nın sadece iyi konuşma kabiliyeti olan bir isim olduğunu, ülkeyi yönetmeye yeterli tecrübesi bulunmadığını vurgulayarak bu algılamayı değiştirmeye çalıştı. Ancak başarılı olamadı.

Tecrübesinin sınırlılığına rağmen Obama, Avrupa ve Orta Doğu'yu kapsayan ziyaretiyle devlet adamlığının provasını yaptı ve gittiği ülkelerde "ABD başkanı gibi" ağırlandı. Obama, "Amerika'nın iyi, olumlu olarak bilinen özelliklerine yeniden geri dönüşünü" simgeliyor birçokları için...

Tek taraflı eylemlerden, ABD Başkanı George Bush'un sergilediği "Ya bizimlesiniz ya da düşmandan yana" veya "Bize saldırılmadan biz saldıracağız" yaklaşımlarından uzak, yeni bir Amerika umudunu veriyor Obama. Bu yüzden de Irak savaşı nedeniyle ilişkilerin ciddi biçimde bozulduğu ve ABD'de "French fries" (Fransız usulü patates kızartması) sözünün bile "özgürlük patatesi" olarak adının değiştirildiği bir dönemin arkasından Obama, Fransa'yı ziyaretinde, Fransız halkı tarafından, Almanya'da Alman halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

ABD'de bu ziyaretlerin, "Obama seçimlere Fransa'da girse kazanırdı" şeklinde alaycı yorumlara yol açmasına karşın Barack Obama, dış politika konusunda tecrübesiz de olsa, bu konunun uzmanlarını bir araya toplayarak fikir alan, hem ABD'nin, hem de başka ülkelerin iyiliği için çalışan bir lider imajını perçinledi.

ABD'de ise Obama, zayıf olanın, daha az kazananın yanında yer alacağını özellikle vurguladı. McCain ile yakından ilişkilendirilen, petrol çevreleri, armatörlerle ilişkileri çerçevesinde bilinen Bush ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'den çok daha farklı bir tablo çizdi Obama.

Siyah, beyaz, Müslüman, Hristiyan kültürlerin arasında büyümüş, bütün bu kültürlerin özelliklerini taşıyan Obama, kimileri tarafından yeterince Hristiyan, kimileri tarafından da yeterince siyah bulunmadı. Kansaslı beyaz annesinin büyüttüğü Obama'nın, beyazların dünyasının bir ürünü olarak bazı siyahlar tarafından kabul edilmediği söylentileri bulunuyordu. Ancak Obama, bütün bunları boşa çıkardı ve bütün kültürler ve ırklar arasında birleştirici oldu.

Kendisi de siyah olan ve Cumhuriyetçi Partili olmasına karşılık Obama'yı destekleyen ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın mesajı önemliydi.

Powell, Obama'nın "gizli Müslüman" olduğu iddialarına karşılık, "Müslüman olsa ne olur? Bu ülkede 7 yaşındaki bir Müslüman Amerikalı çocuğun, bir gün bu ülkenin başkanı olma hayali kurmasında yanlış olan nedir" diye sormuştu. Powell'ın, Irak savaşında kendisinin de bir parçası olduğu Bush yönetimini, aldığı tek taraflı kararlar doğrultusunda eleştirmesi, Cumhuriyetçi Partinin, Obama'yı "terörle bağlantılı" olarak sergilemeye çalışması gibi uygulamalarını, partinin yanlış yöne gittiğinin bir göstergesi olarak sergilemesi, Obama'nın halktan aldığı desteği perçinlemesinde önemli rol oynadı.

Bu yılki başkanlık seçimlerinin bir başka özelliği ise, Obama'nın "değişim" mesajının ülkede tutması oldu. Daha önce ABD'de seçmenlerin ancak yüzde 50'sinin sandık başına veya elektronik oy verme makinelerinin başına gittiğinin görülmesine karşılık, bu seçimde müthiş bir seçmen ilgisi görüldü.

Yaklaşık 130 milyon seçmenin sandık başına gittiği söyleniyor. Obama, Washington'da eski politikaların değişeceğini ve uzlaşmacı bir yaklaşım izleyeceğini söylüyor. ABD'nin 44'üncü başkanlığına seçilen Obama, 20 Ocak 2009'da düzenlenecek yemin töreninden sonra, Beyaz Saray'ı ABD Başkanı Bush'tan devralacak. Bu tarihe kadar Bush, başkanlık görevini sürdürecek.

McCain'in kazandığı yerler ve delege sayısı: 139
Utah 5
Kansas 6
Texas 34
Georgia 15
Alabama 9
Arkansas 6
Kentucky 8
Batı Virginia 5
Güney Carolina 8
Oklahoma 7
Tennessee 11
Kuzey Dakota 3
Wyoming 3
Louisiana 9
Mississippi 6
Nebraska 4
Güney Dakota 3
Nebraska
Idaho
Arizona

Obama'nın kazandığı yerler ve delege sayısı: 297
California
Florida
Virginia
Nevada
Colorado
Iowa 7
Ohio 20
New York 31
New Mexico 5
Rhode Island 4
Michigan 17
Minnesota 10
Wisconsin 10
Connecticut 7
Delaware 3
District of Columbia 3
Illinois 21
Maine 4
Mmaryland 10
Massachusetts 12
New Hampshire 4
New Jersey 15
Pennsylvania 21
Vermont 3

Bush Obama'yı kutladı
ABD Başkanı George Bush, bugünkü başkanlık seçimlerinden zaferle çıkan Demokratların başkan adayı Barack Obama'yı kutladı. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Bush'un Obama'yı başkan seçilmesinden dolayı arayarak kutladığı bildirildi.

AB Dönem Başkanı Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de ABD'de başkanlık seçimini kazanan Barack Obama'yı kutladı. Sarkozy Obama'ya gönderdiği mektupta, 44. ABD başkanını kendisinin ve Fransa halkının kutladığını belirtti.

Obama'nın üstün başarısının olağanüstü kampanyasını taçlandırdığını belirten Sarkozy mektubunda, "Amerikan halkı sizi seçerek değişimi, açılmayı ve iyimserliği tercih etti" ifadesini kullandı.

Kenya'daki akrabaları sevinçli
Bu arada Barack Obama'nın Kenya'daki ailesi sevinçten havalara uçtu. Demokratik partinin başkan adayı olarak seçimlere katılan Obama'nın merhum babasının dünyaya geldiği Kogelo köyünde "Beyaz Saray'a gidiyoruz" nidaları yükseldi.

Bu arada polis, köyde güvenlik önlemlerini artırdı, ancak köyün yaşlıları ve Obama'nın akrabaları, "toprağın oğlu" olarak görülen Obama'nın zaferini paylaşmak için kendilerini sokaklara attı.

Önemli vaatleri
ABD'nin yeni başkanı olarak seçilen ve halka "değişim" vaat eden Barack Obama'nın, seçim kampanyası sırasında gerek kendi ülkesinde, gerekse uluslararası çapta önemli olan vaatleri, 5 ana başlıkta toplanıyor.

Reuters'ın analizine göre Obama'nın vaatleri ve seçilmesinin olası sonuçları şunlar olabilecek:

1. Obama, Irak'taki askerleri belirli bir düzen içerisinde çekmeyi, bu ülkedeki ABD askerlerini, her ay 1 tugay olmak üzere tamamen çekmeyi ve Afganistan'a daha fazla asker kaydırmayı vaat etmişti. Demokratlara oy veren seçmen, bu vaadini yerine getirmesi için Obama'ya baskı yapabilecek. Ancak Obama, son gelişmeleri, özellikle ABD'nin Irak'taki varlığının son aylarda sağladığı kazanımları dikkate alarak, bu vaadini yerine getirme konusunda yavaş davranabilir.

2. Obama, 20 Ocak 2009'da görevini devralacak. ABD ekonomisinde halkın tüketim harcamalarının arttırılarak ekonomik durgunluğa karşı mücadele edilmesini amaçlayan "ikinci teşvik paketi" bu tarihe kadar Başkan George Bush yönetimi ve Kongre tarafından yasalaştırılmazsa, Obama ve Kongre'deki demokratlar paketi geçirebilir.

3. Obama, kredi krizi içerisinde bulunan ve bu yüzden Wall Street'te hisse senetlerinin zayıflamasına, halkın emeklilik fonlarının değer kaybetmesine yol açan finans sektöründe yeni düzenlemeler için muhtemelen bir dizi adım atacak.

4. Obama, yıllık geliri 200 bin doların altında olan Amerikan vatandaşlarına vergi indirimi vaat etmişti. Bu kesim, toplam vergi mükelleflerinin yüzde 95'ini oluşturuyor. Obama, yıllık geliri 250 bin doların üzerinde olanların vergilerini ise arttıracağını söylüyordu. Ancak Obama ve Kongre'deki Demokratlar bu vaatlerinden kısmen geri adım atabilir. Vaatlerde belirtilenden daha küçük bir kesimin vergilerinde indirim, vaatlerde belirtilenin daha fazla bir kesimin vergilerinde ise arttırıma gidebilir.

5. Obama başkan seçilirse, ABD karşıtlığı ile tanınan devletlerin liderleriyle önkoşulsuz olarak görüşmeyi arzuladığını belirtmişti. Bu ülkelere örnek olarak İran, Küba ve Venezuela sayılabilir. Ancak Obama'nın bu ülke
liderleriyle görüşmesi, ABD'nin bu ülkelerle diplomatik trafiği yoğunlaştırdığı oranda anlamlı olabilecek.

Bush'tan devralacak
Dört yılda bir yapılan ABD başkanlık seçimiyle, ülkenin 44'üncü başkanı belirlendi. Seçilen Obama, 20 Ocak 2009'da düzenlenecek yemin töreniyle görevi ABD Başkanı George Bush'tan devralacak.

Bugünkü başkanlık seçimiyle Amerikan tarihinde ilk defa iki senatör birbirine karşı yarıştı. McCain Arizona, Obama da Illinois senatörü olarak ABD kongresinde görev yapıyor.

Seçimden yemine önemli aşamalar
Seçimde belirlenecek başkan ve yardımcısının, göreve başlaması için geçilmesi gereken önemli aşamalar var. Bu aşamalar ve tarihleri şöyle:

4 Kasım - Seçmenler genel seçimlerde her eyaletin 2. seçmenlerini seçti. Seçmenler teknik olarak başkan ve başkan yardımcısı adayları için değil, kendi eyaletlerinin, tercih ettikleri başkan adayına oy verecek 2. seçmenlerine, yani seçiciler kuruluna gidecek delegelere oy verdi.

9 Aralık - Eyaletlerin oyların yeniden sayımı, tartışmalar ve anlaşmazlıklarla ilgili sorunları çözmesi için son gün.

15 Aralık - İkinci seçmenler başkan ve yardımcısını seçmek için kendi eyaletlerinde toplanır. Federal yasalara göre, ikinci seçmenler eyaletlerindeki seçimlerde ortaya çıkan halkın tercihine uymak zorunda değiller.

24 Aralık - 2. seçmenlerin oy sonuçlarının yasalarca belirlenen, Senato başkanı ve başka yetkililere teslim edilmesi için son gün. Ancak bu tarihe uymayan eyaletlere karşı herhangi bir yasal yaptırım yok.

6 Aralık - Kongre ikinci seçmenlerin oylarını saymak için toplanır. Başkan ve Başkan yardımcısı adaylarının seçimi kazanmak için oyların çoğunu, yani
270 oy almaları gerekir. Hiç bir aday bu çoğunluğu sağlayamazsa, Temsilciler Meclisi Başkan'ı, Senato ise Başkan Yardımcısı'nı seçer.

20 Ocak - Seçilen Başkan yemin ederek göreve başlar.

Demokratlar süper çoğunluğa ulaşamayabilir
ABD'deki seçimde Demokrat Parti, Kongrenin üst kanadı Senatoda 51 üyeye ulaşarak çoğunluğu ele geçirmesine karşın, Senatonun, "süper çoğunluk" adı verilen ezici çoğunluğunun altında kalabilir.

100 üyeli Senatoda 60 sandalye hedefine varmak isteyen Demokrat Parti, bazı önemli pozisyonlarda Cumhuriyetçi Partili adayların kazanacağı tahmin edildiği için, bu hedeflerine ulaşamayabilir.

Son olarak North Carolina'da Cumhuriyetçi Partili Elizabeth Dole, Demokrat Partili Kay Hagen'a karşı yenildi. Dole, kampanyası boyunca, Senatoya yeni girmeye çalışan Hagen'ı "Tanrısız" olmakla suçlamıştı. Demokrat Parti adına bu önemli bir zafer.

Resmi olmayan ilk sonuçlara göre, New Mexico'da Demokrat Partili Tom Udall ve New Hampshire'da Jeanne Shaheen, Cumhuriyetçi Partili rakiplerine karşı kazandı.

Demokrat Parti, Senatoda istediği 60 sandalyeli "süper çoğunluğu" sağlayabilirse, Cumhuriyetçi Partinin, "filibuster" denilen ve saatlerce konuşarak bir tasarıyı gündemden düşürme politikası olarak adlandırılan yöntemi kullanma şansı kalmayacak. Böylece Cumhuriyetçi Partinin, hiç bir tasarıyı engelleme imkanı olmayacak.

Bu seçimde, Senatonun 35 sandalyesi yenileniyor. Yenilenen bu sandalyelerin 23'ü Cumhuriyetçi Parti, 12'si Demokrat Partinin elinde bulunuyor.

Cumhuriyetçi Partili John Warner'ın elinde bulunan Virginia senatörlüğünü de, bu seçimde beklendiği gibi Demokrat Partili Mark Warner kazandı. John Warner, bu yıl emekli olduğu için koltuğu boşalıyor. Mark Warner'ın bu pozisyonu kazanması, çok önemli bir gelişme olarak görülüyor. Çünkü Virginia, geleneksel olarak Cumhuriyetçi Parti eğilimli bir eyalet.

Demokrat Partinin planını bozacak gibi görünen pozisyonlardan biri, Kentucky'nin Cumhuriyetçi Partili senatörü Mitch McConnell, beşinci kez koltuğunu kazanacak gibi görünüyor. Ilımlı Cumhuriyetçi Partili Susan Collins de, Maine'de seçimi kazanmaya yakın olarak görülüyor. Eğer bu olursa, Demokrat Partinin 60 sandalyeli ele geçirme planı gerçekleşmeyecek. Yine de her durumda Demokrat Partinin birçok sandalyeyi kazanması büyük bir avantaj olarak görülüyor.

Temsilciler Meclisi kısmına bakılırsa, şu anda Demokrat Partililer 199'a karşı 235'lik çoğunluğu elinde bulunduruyor. Bu seçimde, Temsilciler Meclisi'nin bütün sandalyeleri değişiyor.

Obama'nın yardımcı adayı Biden kazandı
Obama'nın başkan yardımcısı adayı, Delaware senatörü Joe Biden, yedinci dönem Delaware senatörlüğünü yeniden kazandı.
Delaware eyaleti kanunları, bir senatörün, hem ABD başkan yardımcılığı için, hem de senatörlük için yarışmasına izin veriyor.

Biden, ABD başkanlık yarışında Demokrat Parti kaybederse, Delaware senatörü olarak görevine devam edecek. Obama-Biden ikilisi, ABD başkanlık seçimini kazandığı takdirde, Biden'ın yerine eyaletin görevinden ayrılmak üzere olan valisi Ruth Ann Minner tarafından başka bir isim senatör olarak atanacak.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız