SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İmsak Farklılığının Nedeni

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:14:55
İmsak Farklılığının Nedeni
A- A+ PAYLAŞ

Muhtelif takvimlerde ve imsakiyelerde namaz vakitlerinde herhangi bir değişiklik olmazken, imsak vakitlerindeki farklılık, Diyanet’in 30 yıl önce aldığı karardan kaynaklanıyor. 1983 yılına kadar imsak vaktini, sabah ezanından 15 dakika önce olarak kabul eden Diyanet İşleri Başkanlığı, o yıl kurumun başındaki Tayyar Altıkulaç zamanında sebebi anlaşılamayan bir uygulama ile imsak vaktini 15 dakika daha uzatarak sabah ezanına kadar çekti. Yüzlerce yıldır hiç değişmeden uygulanan imsak vakti bir anda 15 dakika uzayınca tartışmalar da beraberinde geldi.

İslam dinine göre, gecenin bitimi ve yiyip içmenin yasak olduğu vaktin başlaması anlamına gelen “imsak” vaktinde, sadece yeme içme değil, orucu bozan diğer fiillerin de sonlandırılması gerekiyor. 1983 yılına kadar ülkemizdeki bütün takvimlerdeki imsak vakti aynı iken bu tarihten sonraki Diyanet İşleri Başkanlığı takvimlerinde ibadet vaktinin emniyetini sağlamak için konulan “temkin” sonlandırıldı. Diyanetin bu uygulaması Türkiye Takvimi ve diğer bazı takvimler tarafından benimsenmedi. Temkin adı verilen bu süre farklılığı, bütün koşullar göz önünde bulundurularak ibadet vaktinin emniyetini sağlamak amacıyla oluşturuluyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı bir taraftan imsak vaktini 15 dakika uzatırken, bir taraftan da müftülüklere gönderdiği 30 Mart 1988 tarihli ve 234-497 sayılı genelgede, 1983 öncesi takvim ile yeni uygulama arasında sadece temkin farkı bulunduğunu ve 1983 öncesindeki uygulamanın yanlış olmadığını ifade ediyor. Yani Türkiye Takvimi’nin doğru olduğunu aslında Diyanet de onaylıyor.

1983 yılından önceki uygulamaya göre hazırlanan Türkiye Takvimi ve bu takvime dayanılarak hazırlanan Ramazan imsakiyeleri temkinli yani güvenilir zaman dilimlerini içeriyor. Bu konuda uzmanlaşmış kişiler tarafından çok hassas bir şekilde hazırlanan Türkiye Takvimi, ibadet saatlerinde kabul olmama riskini de ortadan kaldırıyor. İslam alimlerinin büyük çoğunluğuna göre bir ibadetin vaktinden önce yapılması ile sonra yapılması birbirinden çok farklıdır. Vaktinden önce kılınan bir namazın sahih olmadığı veya akşam ezanından bir dakika önce açılan orucun bozulduğu bilinmektedir. Oysa ki bu ibadetleri ezan saatlerinden birkaç dakika sonra yapmakta ise bir sakınca yoktur. İmsak vakitleri yaklaşık olarak 10 ile 15 dakika arasında geciktirilen yeni takvimlere ise göre oruç tehlikeye sokuluyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız