SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İnönü Anıldı..

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:05:03
İnönü Anıldı..
A- A+ PAYLAŞ

2.Cumhurbaşkanı ve eski Başbakanlardan İsmet İnönü, ölümünün 39.yıl dönümünde Malatya’da da törenle anıldı. Anma törenine Vali Vasip Şahin, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Burhanettin Aktı, Malatya Belediye Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhuriyet Başsavcısı Muzaffer Sayın, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik ile askeri ve mülki erkan ve öğrenciler katıldı.

İnönü için ilk anma töreni Kapalı Çarsı üzerindeki İnönü Anıtı önünde gerçekleştirildi. Buradaki törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından anıta çelenk sunuldu. Valilik, 2.Ordu Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin yanı sıra, CHP, MHP ile Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından da İnönü Anıtı’na çelenkler sunuldu. Çelenk sunma töreninde Adalet ve Kalkınma Partisi Malatya İl Başkan Yardımcısı Eyüp Sağlam, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Enver Kiraz ile Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehmet Erdem’de yer aldı.

Anma töreni daha sonra İl Özel İdare toplantı salonunda devam etti. Buradaki anma töreninde 2.Ordu Komutanlığı’ndan Piyade Kurmay Binbaşı Kadir Yıldız ‘İsmet İnönü’nün Askeri Kişiliği’ konulu konuşma yaptı. Binbaşı Yıldız, İnönü’nün askeri başarılarının yanı sıra diplomatik başarı ve devlet adamı olarak ta ülkemize önemli katkılar sağladığını belirtti.

Fethi Gemuhluoğlu Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Kara’da ‘2.Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ‘ konulu konuşma yaptı. Kara, konuşmasında, İnönü’nün izlediği denge siyasetiyle ülkemizi 2.Dünya Savaşı dışında kalmasını başardığını belirterek, “ İnönü ülkesini 2.Dünya Savaşı dışında kalmayı başarmış ve ülkesini bu ateş çemberinden, yanmadan çıkarmıştı. Fakat ekonomi çok zor durumda kalmıştı. Savaştan sonra çocuğun biri ona, ‘ne yüzle buralara geliyorsun?. Sen bana şekeri 5 liraya yedirmedin mi?’ demişti. İnönü buruk bir ifade ile cevaplamış. ’Evet ama seni babasız bırakmadım’ demişti” ifadelerini kullandı.

Gemuhluoğlu Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Kara, Lozan Antlaşması ile ilgili olarak ta Atatürk’ün Türkiye’yi temsilen İsmet İnönü’yü görevlendirdiğini belirterek şunları belirtti:

“Türk Heyeti Lozan'a geldiğinde herkes şaşırmıştı. Hepsi takım elbise giymişti, ancak başlarındaki kalpaklarıyla, savaş alanından yeni çıkıp barış masasına gelmiş gibiydiler. İsmet Paşa’nın kafasında tek bir amaç vardı. ‘Misak-ı Milli sınırlarını garantiye alarak barışı sağlamak’. İtalya’yı Mussolini temsil ediyordu, Yunanistan’dan Venizelos gelmişti ama İsmet Paşanın asıl rakibi, Britanya İmparatorluğu’nun kurt Dışişleri Bakanı Lord Curzon olacaktı. İlk kriz ilk dakikada patlak verdi. Salonda her ülkenin heyet başkanı için büyük bir koltuk ayarlanmıştı. İsmet Paşa’ya ise sıradan bir koltuk ayrılmıştı. Paşa bunun nedenini sorduğunda, ‘büyük koltuk bulamadık’ demişlerdi. ‘Zararı yok’ dedi paşa ‘bulduğunuz vakit gelirim’. Birkaç dakika içinde, koltuk bulunmuştu. Artık galip-mağlup yoktu. Herkes uluslar ailesinin eşit birer üyesi olarak masadaki yerini alacaktı.

Müzakere maratonunun sonunda tartışmalar kapitülasyonlar konusunda kilitlenmişti. Lord Curzon, ‘imzalasanız da imzalamasanız da ben gidiyorum’ diyerek, restini çekti. Trene binip, İsmet Paşa’ya haber gönderdi ‘ülkenizi kurtarmanız için, yarım saatiniz var yoksa gidiyorum’ dedi. Paşanın yanıtı kısa oldu, ‘uğurlar olsun’. Sonucun ne olduğunu soran gazetecilere ise, ‘esaret altına girmeyi kabul etmedik’ demişti.

Lozan’da ikinci tur müzakereler tam 3 ay sürdü ve yine çok çetin geçti. Temmuz ayına gelindiğinde, ihtilaflar çözümlendi ve 143 maddelik anlaşma üzerinde uzlaşmaya varıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş senedini imzalayan İsmet Paşa, salonu terk ederken, aylardır çektiği sıkıntıların ardından bir sigara yaktı. Saçlarına ak düşmüştü ama başarmıştı işte. Keyif, yüzünden okunuyordu.

29 Ekim 1923’te, yeni Türk Devletinin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olurken, ilk Başvekilde, Malatya milletvekili İsmet Paşa olmuştu. Küçük bir fasıladan sonra, tam olarak 12 yıl Atatürk’ün Başvekilliğini yapmıştı. Türk milleti 10 Kasım 1938’de Atasını kaybettiğinde, meclis onu Cumhurbaşkanlığına getirmişti. Artık tek başına zirvedeydi ve Milli Şefti.”

Kaynak : Görüş Gazetesi (Haber-Fotoğraf : Selahattin Gökatalay)

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız